Mübarek Olsun Ey Gazze!
Şehadet, direniş ve dirilişle geçen üç ayların mübarek olsun!
Mübarek olsun Ey Gazze!
Şehadetin mübarek olsun!
Direnişin mübarek olsun!
Dirilişin mübarek olsun!
Sabrın ve azmin tüm insanlığa ders olsun!
Evet, tam üç ay oldu, Gazze’ye oluk oluk rahmet iniyor. Yeryüzünden Gökyüzüne her gün Şehitler uğurlanıyor.
Toprağın haşin bağrına, laleler, güller, sümbüller ekiliyor.
Evet, Gazze bir gülistan...
Gazze Yeryüzünde yeşeren Cennetin bir şubesine, bahçesine dönüştü...
Orada sadece üç aylarda değil, tam 75 yıldır, manevi atmosfer yaşanıyor iliklere kadar. Hem oradan tüm Ümmet’e iman, aşk, azim, gayret, sabır ve mücadele pompalanıyor.
Bir tarafta İman ve Teslimiyetle mücadele eden mazlum Müslümanlar, diğer tarafta soykırımcı barbar Siyonistler pes etmiyorlar. Kandan beslenen bu vampirler pes edecek gibi de durmuyorlar. Varsın onlar durmasın pes etmesinler, Gazzeli Mücahitler ve Müminler öyle bir iman ve tevekkül kuşanmışlar ki, bu iman ve teslimiyet, tüm insanlığın uyanışına vesile olduğu gibi, Batı’nın o kirli yüzündeki maskesini de düşürdü Elhamdülillah!
Sözde Medeniyetten, çocuk haklarından, insan haklarından bahseden çirkef Batı, meğer ‘üstü forma altını sorma’ formatıyla, tünellerde her türlü çirkefi işleyip, bunu yıllarca gizlemişler.
Dünya halkları arasında kendini adam zanneden Batı, ABD, Avrupa Dünyanın gözleri önünde rezil rüsvay oldular. Öyle bir itibarsızlaştılar ki, öyle bir arsızlaştılar ki, artık eskisi gibi yumruklarını masaya sert vuramayacak, alınları dik yürüyemeyecekler, eee tabii arlanırlarsa bu ders olarak onlara yeter de artar bile!..
Ama küfür için nasihat nafile...
Onlar günah çukurunda debelenip dururken, biz gündemimizi değiştirmeden,
Gazze’yi konuşmaya, Gazze için dua dua yürek ellerimizi açmaya devam edelim.
Gazze’deki çocukların derdini dert edinen küçük bir çocuğun mektubunu sizlerle hatta Uyuyan Dünya liderleri ile paylaşmak istiyorum.
“Selamun aleyküm Gazze’liler!
Keşke çocuklar ölmeselerdi...
Allah israile çok büyük bir bela verecek.
Ama keşke anne ve babaları o çocukları kurtarsaydı. Ama Gazzeliler cennete girecek, israil cehenneme girecek.
Kendimi onların yerine koydum, kendimi çok kötü hissettim. İnşaallah Allah size her şeyi verir, siz de onları alıp, israile atarsınız onları öldürürsünüz. Ben de büyüyünce asker olacağım hepsini öldürüp, sizi kurtarmaya geleceğim”.
Evet, Dünya devletlerinin büyük liderleri (!)
“Büyüyünce asker olup, sizi kurtarmaya geleceğim ”diyen
Henüz 8 yaşındaki, şu mücahit çocuk kadar olamadılar yazıklar olsun!
Yazıklar olsun ki, şu küçücük çocuk kadar kaygıya kapılmadılar!
Yazıklar olsun ki, Gazze’deki masum bebekler ve çocuklar için bu duygu ve düşünceyle bakamadılar.
Bu soykırımın karşısında adeta dilleri lâl, kulakları sağır, gözleri kör oldular.
“Zulme sessiz kalmak zulümdür.” Hakikatini çoktan belleklerinden sildiler.
Bu gün mazlumları unutanlar, şan ve şöhretin geçmediği o mahşer gününde unutulacaksınız!
Sadece unutulmayacak, çetin bir hesap sizi bekliyor olacak inşaallah!
Öyleyse gelin kardeşlerim unutulmamak için, unutmayalım Gazzeli kardeşlerimizi!..
Dualarla, boykotlarla, maddi manevi yardımlarımıza devam edelim. Zira bu dava sadece Gazzeli kardeşlerimizin davası değil, Ümmet’in davasıdır. Yani ödenecekse bir bedel hep beraber ödemeli, mücadele etmeliyiz bu dava için.
Bu duygu ve düşüncelerle, rahmet ve bereket iklimi olan üç aylarınız mübarek olsun. Gazze ve dünya mazlumlarının kurtuluşuna vesile olsun inşaallah!
Selam Allah için canla başla mücadele eden tüm kardeşlerimizin üzerine olsun!