33 gül 33 bülbül
“Bırak beni ağlayayım yüreğim
Ağıtlarla dağlanayım öleyim
Otuz üç gül tesbihime dizeyim
Her güle bir bülbül olayım
Aşkla öteyim Başbağlar “
Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı, başları İslam’a bağlı, Başbağlar köyü...
Tam 30 yıl önce, bir akşam vakti camii çıkışında acımasızca katledilen mazlum kadın, çocuk ve haklarını savunacak güçte olmayan mazlum babalar, çaresizce ağıt yakan anaların feryadı arş’u alayı titretmişti...
Gözü dönmüş vahşiler, bu mazlum insanların evlerini, hayallerini, umutlarını ve hatıralarını ateşe verip yaktılar. Bununla da kalmayıp, acımasız bir vahşet olarak tarihe geçen, toplu bir katliam yaptılar.
Tam 33 gülü köy meydanında camii önünde toplayarak, küçücük körpe yavrularının gözleri önünde vahşice katlettiler. Bir tarafta evladına ağıt yakan, feryadıyla melekleri ağlatan, gökleri çatlatan analar...
Bir tarafta yarım kalan hayaller, bir bir tükenen hayatlar, umutlar ve babalar...
Ve bükülen boyunlarıyla, dik durmaya çalışan, acılarını, umutlarını, hayallerini gözyaşlarını yürek mezarına gömen körpe yavrular.
Ey başlarını İslam’a bağlayan, adayan aziz şehitler sizleri unutmadık, unutmayacağız!
Tam 30 yıldır her birimiz bülbül olduk, 33 güle ağıtlar yaktık, hazan olan güllere...
Şehitler kervanı destan oldu dillere...
Rahmet okuduk her dem sizin gibi yiğitlere...
Ne mutlu yeşil kuşun kursağında vuslata
Eren aziz şehitlere..!
Şiirler yazdık, ağıtlar yaktık, bir umutla adaletin tecelli etmesini bekledik, beklemeye devam edeceğiz.
Aradan 30 yıl geçmesine rağmen hala umutla, adaletin tecelli etmesini bekleyen bu mazlum şehit yakınlarının ahı yerde mi kalacak? “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın”. Anlayışı sadece satırlarda mı kalacak?
İliklerine kadar yetimliği hisseden bu körpe yavruların, yıkılan evlerin ve hayallerin hesabını, Zuntikam olan Allah’a nasıl vereceksiniz?
Bir hayvanın dahi yakılmasına izin vermeyen, merhamet peygamberim (sa)
Diri diri yakılan bu canların bir bedeli, bir cezası olmalı değil mi?
Nerde kaldı adalet?
Bizler insan merkezli adil bir düzen kurmak için çabalıyoruz. Geç de olsa bir an önce adaletin tecelli etmesini bekliyoruz. Sadece bu katliama sebep olanlar değil, ki zaten çoğu çoktan cehennemi boylamışlardır. Bu ve bu gibi katliamların arkasında duran, destekleyen tüm zalimlerin en ağır bir şekilde cezalandırılmasını istiyoruz.
Hakeza insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı, zira Rabbimiz tüm kainatı insanlığın hizmetine ve faydasına sunmuştur.
“Sizin en hayırlınız, insanlığa en faydalı olandır.” (Buhari)
“Bir insanı haksız yere öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir.” (Buhari) buyuran şefkat Peygamberimiz, insanoğlunun ne kadar şerefli ve değerli bir mahluk olduğuna bir kez daha dikkatlerimizi çekmiştir.
Haksızca ve mazlumca öldürülen bu güzel insanların, ahirette hesabı, çok çetin azabı olacaktır elbette...
Fakat bu dünya gözüyle de böyle vahşi insanların en ağır ceza ile cezalandırılması gerekir ki, bir daha değil insan öldürmek, incitmekten dahi korksunlar.
Şehadetlerinin seneyi devriyesinde, mazlumca şehit edilen 33 gülü bir kez daha rahmet ve minnetle anarken, eli kanlı katillerini binlerce kez lanetliyoruz.
Zalimler için yaşasın cehennem!
Selam ve dua ile...