• DOLAR 34.348
  • EURO 37.485
  • ALTIN 3026.923
  • ...

Hatırlarsanız en son Soma faciasında yetim kalan evlatlar, yarım kalan hayaller, ciğeri yanan anaların acılarına şahit olmuştuk. Dua dua yakarmıştık Rabbimize bir kez daha analar yanmasın, çocuklar yetim kalmasın diye...

Fakat maalesef ki; bugün gelinen noktada yine tarih tekerrür etti. Tam 41 ev ersiz kaldı, çocuklar yetim ve boynu bükük kaldı, 41 ananın ciğeri yandı...

  Uhuvvet bilincini kuşanan tüm yüreklerde bu acı hissedildi...

Her gün kefenlerini giyip, yüzlerce kilometre yerin altına inerek adeta ölümün provasını yapmışlardı.

Kiminin doğmamış bebesi, kiminin bekleyen engelli babası, kiminin hasretle vuslatı bekleyen nişanlısı, kiminin evladı için planladığı hayalleri vardı, hepsi yarım kaldı...

"Lezzetleri tahrip eden ölümü çokça anınız" hakikati tam da burada devreye giriyor.
Oysa biz ölüme iman etmiştik, peki nedendir bu acımız ve kaygılarımız?

Çevremizde şahit olmuşuzdur. "Tam da biraz rahat edecekti ki; ölüm geldi yakaladı, tüm hayalleri yarım kaldı".

Aslında ölüm yarım kalan yanımızı tamamlayan bir hakikattir. Çünkü biz doğarken ölümle nişanlandık zaten, ölüm bizim için düğünümüz, vuslatımız olmalı değil mi?

Ölüm bizim için yeni bir hayata doğmaktır, hayat bulmaktır, toprağın bağrında çürüyüp, yeniden hayat bulan tohum misali...

Yeniden hayat bulmak için, bazı şeylerin yarım kalması, bazı bedellerin ödenmesi, bazı şeylerden fedakarlık yapılması gerekir ki; o hayat bizim için Cennet olsun inşallah...

Ölüm hakikatini bir nebze de olsa hatırladıktan sonra, gelelim bu maden ocağında çoluk çocuğunun rızkını kazanmak için yüzlerce kilometre yerin altında alın teriyle çalışan bu mazlum insanların haklarına, bu işçilerin oradaki can güvenliği ne derece sağlandı, bu konuda en ince detaylarıyla incelenip, ihmal edenlere gereken hukuki işlem yapılmalıdır. İnsan hayatı o kadar ucuz mu ki, Takdir-i İlahi deyip işin içinden sıyrılabilelim. Amenna! Ölüm Allah'ın emridir, fakat o insanların can güvenliğini sağlamak da o şirketin ve yetkililerin görevidir. Tüm kainatı insanlığın hizmetine veren Yüce Allah (CC) ihmal edilen en ufak bir ayrıntının dahi hesabını soracaktır. Dolayısıyla insan hayatı öyle ucuz değil, olmamalı da...

Bugün maalesef birçok iş sektöründe bu hassasiyet gözetilmiyor. Önce Adalet, öncelik insanlık olması gerekirken, öncelik nasıl çok para kazanırım olmuş, vicdanlar beş paraya satılmış.

İnsan hayatı beş on kuruş paraya feda ediliyor.

Bu vesileyle Amasra maden kazasında vefat eden kardeşlerimize bir kez daha Allah'tan Rahmet, acılı ailelerine sabırlar diliyoruz.

"İnna lillahi ve inna ileyhi raci’un"