• DOLAR 34.578
  • EURO 36.216
  • ALTIN 2966.557
  • ...

Nesiller tarihlerini miras alırlar. Elhamdülillah, bizler büyük bir mirasın varisleriyiz. İslam, öyle bir miras ki son 400 yıldır pek çalışmadan tükettiğimiz, har vurup harman savurduğumuz halde bitmedi. Çünkü Rabbimiz, O’na tutunanı kopmaz kulplarla bağlamıştır. Yani bugün sahip olduğumuz varlığımız, bizim çalışmalarımızın ürünü değil, Rabbimizin bize nimetidir. 

Evet, zor bir çağda doğduk. Medeniyetimizin altın çağlarının nesilleri değiliz. Düşüncede ve etikte hala üstün ama geri kalan her şeyde (teknolojide, siyasette, sanata, ekonomide, bilimde …) feci halde yenik durumdayız. Doğduğumuzda, medeniyetimizin, güç ve iktidarı tamamen kaybetmiş olduğunu gördük. Dünya sisteminin dışına itilmiştik, sömürülüyorduk, sömürülürken de sürekli dövülüyorduk. İçimizden birileri, zihniyetiyle beraber sadık bir köleye dönüşmeyi kabul etmiş, taklitçi bir kuklaya dönüşmüştü. İhtilaflar içinde parçalanmışlık, sefalet ve kaos diz boyunu çoktan geçmişti. Ama tüm bunlara rağmen çok zengin bir mirasın varisleriyiz.

Yani bugünkü şartlar ve imkansızlıklar Allah'ın bizlere nimeti olabilir. Bugüne şükürler olsun ki Allah tüm zayıflığımıza, sefaletimize, gözlerimize yöneltilmiş kindar bakışlar, dönmüş milyarlarca sırta rağmen, efsanevi direniş örnekleri gösteren kahramanlar görüyoruz. Bu kahramanların düşmanlarına göre çok gelişmiş silahları, modern orduları, onları destekleyen güçlü devletleri yok. Tüm güçlerini sadece imanlarından alıyorlar. Bugün bu kahramanlar sayesinde Allah bizlere imandan gelen cesaretin nasıl bir şey olduğunu gösteriyor. Allah'a binler binler şükürler olsun. Onura, erdeme, güzel ahlaka bakıyoruz. Bir yandan dünyanın geçici sultanlıklarının zevkleriyle kirlenmiş böceklerin, rezil bir hayatı sürdürmek için korkudan tir tir titrediğini görürken, diğer yandan şerefli ruhların şehadetine şahitlik ediyoruz. İşte bizim görmemiz ve ısrarla bakmamız gereken nokta burasıdır. 

Bu şerefle taçlanmış şehit hayatlara ebediyen bakmaya devam edeceğiz. Düşman onları şehit ederken, onların izzet ve şeref dolu hayatlarını görmemizi engellemek istiyordu. Ki böylece bizi de kendilerine köle edinebilsinler. Ama biz hayatımızın kerpiçlerini o şehitlerin kanıyla birleştireceğiz. Canlarını canımıza katacağız ve her daim özgür kalacağız. İnsan imtihan edilmediğinin masumu değildir. Bugün şartlar zor ve düşman güçlü. İşte Allah bize bu zor zamanda, herkesin kopma bilmez kulpları bırakıp savrulduğu çağda, sadece kendisine hizmetkar olacak erdemli bir hayat yaşamak ayrıcalığının fırsatını sundu. Allah'a binlerce kez şükürler olsun. Bu büyük bir nimet. 

Hiçbir ideal, fertleri tamamen öldürülerek bitirilemez. Düşman, azizlerimizi şehit ederek değil, içimizden umudu kopardığı zaman başarılı olacak. Umudumuzu, Allah'a ve vaadine olan imanımızı asla yitirmeyeceğiz. Şerefle, onurla, güzel ahlakla, imanla yaşamaya devam edecek, akılla, bilimle, ferasetle yürütülen mücadele sürecek inşallah. 

Bugün kendimize dönme ama kendimizden olanların boğazlarından el çekme zamanıdır. Mezhepsel, ırksal farklılıkları terk etme çağıdır. Sürekli suçlayıcı eleştiri, bir çözüm metodu değildir. Düşmanı bırakıp birbirimizi suçlamaktan uzaklaşacağız. Kendimize döneceğiz, dönerken, dört yüz yıllık tembellikten kurtulacağız. Bu kurtuluşu bizim için zorunlu kılan zalim düşmanlarımız var. Zafer, zaman ister, sabırlı olacağız. Zaten bizleri erdemli kılacak, cennete götürecek olan da zafer değil mücadeledir. Her halükarda Allah'a muhtacız ama birbirimize de ihtiyacımız var. Birbirimize sarılacağız, affedeceğiz, birbirimizin hatalarını örteceğiz, kurşunla kenetleneceğiz. 

Şehitlerimize şehadetleri mübarek olsun. Onların şehadeti, İslam Ümmeti’nin dirilişi olsun. Düşmanlar bu şahadetlerle, kalplerimize korku salıp bizi dağıtmak istediler ama bu şehitlerimizin kanları kurumuş imanımızın can suyu olsun, ruhlarımız tekrar dirilsin, mücadelenin ateşi daha bir harlansın ve tıpkı o aziz şehitler gibi hepimize, Rabbimizin huzuruna, yüzü ak, alnı pak çıkmayı nasip etsin inşallah.