• DOLAR 32.897
  • EURO 35.234
  • ALTIN 2450.796
  • ...

Kimsenin soyuyla sopuyla uğraşmadan, görünen görevlerinin dışındaki gerçek görevlerini sorgulamadan sormadan, soruyoruz?

Son derece orantısız bir güç farkıyla savaşma avantajına sahip olduğu halde, vahşette, tarihin en acımasız katillerini gölgede bırakan siyonizmden ziyade, en modern silahlarla evleri başlarına yıkılan Gazze'li annelerin yaşama hakkı yok diyen biri, yazar olabilir mi?

Yazarlık incelmiş duyguların üzerinde cambaz hüneriyle gezinmek değil midir? Yazar, insana bakınca insanı görmez mi ve kapasitesini bilmez mi? Duyguların kılcal ara sokaklarını tanımaz mı? İçgüdülerin kapasitesine kolları dolaşmadı diyelim, en azından annelik içgüdüsünün boynunun derecesini ölçemez mi? Bir annenin, tekrar vurgulayalım, bir annenin, bilerek ve isteyerek çocuklarını siyonistlerin bomba atacağı yere bıraktığını söyleyen biri varsa, bu kişi sırf birkaç kitap yazmış gibi görünse bile, yazar olabilir mi?

“O ebeveynler, bombanın atılacağı binanın içine yavrusunu bırakmakla yetinmedi, çocuğunun başına yıkılacak binanın içinde, (kendisinin başına yıkılmayacağından emin şekilde!) bir köşeye geçip, çocuğunun parçalanışını videoya çekti” diye düşünün anlamında okunabilecek kadar okuyucusunu aptal sanan biri varsa, bu biri yazar olabilir mi?

Herhangi biri, “Filistinli ebeveynler, siyonizmi kötü göstermek için çocuklarını bile siyonistlere parçalatıyorlar” anlamına gelecek cümle kurup, bir de o çocuklara üzüldüğünü söylüyorsa, üzülüyor mudur? Siyonist midir değil midir sorusu bir kenarda bekleyedursun, ama gerçekten, bu kişi, gençlik içinde popüler olmuşsa bile, bir yazar olabilir mi?

Bir halkı, topraklarından, esir ederek, zindanlara atarak, sürekli işkence ederek, öldürerek, ite ite bir deniz kıyısına tıkış tıkış sıkıştıran ve sonra onları aç-susuz bırakıp başlarına bombalar yağdıran, çoluk çocuk, kadın yaşlı demeden parçalayan, insani en küçük haklarını dahi kendi izni olmadan kullanmalarına izin vermeyen, sürekli yayılmacı bir politika ile işgal eden siyonistleri, bir yeri bombalamadan üç saat önce haber veren insan severler olarak anlatmaya çalışan biri varsa, bu biri yazar gibi görünse bile insan olabilir mi?

Bunca olandan sonra bile, yıllardır durmadan öldüren katiller sürüsünü es geçip, “niçin bebekleri öldürüyorlar” diye sormak yerine, “niçin bebeklerini öldürtüyorlar, madem çocuklarını öldürtüyorlar, öyle ise yaşamayı hak etmiyorlar?” anlamında cümleler kuran biri varsa, o kişi yazar olabilir mi?

Psikolog olduğunu iddia eden biri olsun mesela. Çocuk da doğurmuş olsun. Bu kişi sırf Gazzeli diye, bir annenin sevgisinden, mazlum çaresizliğinden bu denli uzaksa, sırf dişi ve doğurgan diye anne sayılabilir mi?

 Ben artık inanıyorum. Bazıları yazar olmamıştır, yazar yapılmıştır? Artık inanıyorum, birazcık çaba ile bilinebilir bir merkezden, hedef ülke ve hedef halkların belirlendiğine, çoğu siyasetçilerin, sanatçıların, yazarların o merkezlerden ayarlandığına, uşak edilmişler, belki satın alınmışlar aracılığıyla algıların yönlendirildiğine, seçilmiş kişilerin veya kimi uşaklığı kabul edenlerin yoğun bir reklam, bilinçli bir propaganda ile popüler edildiğine, ortalığa sanatçı, komedyen, yazar, müzisyen… olarak sürüldüğüne artık inanıyorum. Bu kişiler susturulunca toplum susturuluyor. Yoksa sanatçı diye ortalığa salınmış bunca kişinin, kedi-köpek olunca feryad u figan edenlerin, bu derece sessizliğe gömülmüş olmasının başka anlamı olamaz. Ağzını sıkı sıkı kapatmış, azıcık kenarından açınca da mazluma kan kusan bu kadar çok sözde entelektüel bulunamaz. Bu kişiler insanların zihniyle oynayarak gerçek mazlumları görmelerini engelliyor, toplumları uyutuyorlar. Aralarına küfür ve nifak yayma istasyonları olarak kullanılıyorlar. Artık gerçekten uyanmak lazım değil mi?