• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

İslam dini ticari muamelelerle ilgili ölçüyü bizlere şu altı maddeyle sınırlamıştır;

 -ticarette mübahlığın asıl olması,

-aldatmanın olmayışı,

-faiz ve

-kumardan uzak durulması,

-doğru sözlü olmak ve

-çıkması muhtemel tehlikelerin önüne geçmek (seddüz-zerâi`).

Yukarıda geçen hususların tamamı mevcut olduğu sürece yapılan alışverişler ve bu alışverişler neticesinde verilen atiyyeler meşru olur.

Gittikçe yaygınlaşan alışveriş merkezleri ve marketler, farklı fıkhi hükümleri de beraberinde getirmektedir. Şüphesiz bu hükümlerden en fazla konuşulanı bazı marketlerin çeşitli isimlerle takdim ettiği alışveriş kuponlarıdır. Öyle ki bu kuponlar nedeniyle; normal şartlarda haram sayılan ve bir çeşit kumar olan sözde hediye çekleri, alışveriş bahanesiyle meşru görülmeye çalışılıyor. Hatta bazen alışverişler asıl maksat olmaktan çıkıp, yerine söz konusu bu kuponlar girmektedir.

İslam`ın caiz görmediği alışveriş kuponu şu şekildedir;

Para karşılığında alınan alışveriş kuponları veya çekler bir çeşit kumardır. Çünkü parayla satın alınan bu kuponlarda şans ve ihtimal üzerine karşılık elde etmek vardır. Öyle ki herkesin belli bir meblağla satın aldığı çeklerin kazananı bir veya birkaç kişidir. Kumar sadece para karşılığında masa başında grup halinde oynanan oyunlar değildir. Bilakis ihtimal ve şanslara dayanmak suretiyle menfaat taşıyan her türlü oyun, eğlence ve çekiliş kumardır. İslam âlimleri şu kaideye binaen asri kumar çeşitleriyle ilgili ölçüyü şu şekilde belirlerler;

“Verilen her bir karşılık ki elde edilmesi kesin değil de sadece ihtimale veya şansa dayanan her türlü muamele kumardır.”

Dolayısıyla yapılan alışverişler neticesinde para veya bir başka karşılık vererek marketten çekiliş almak bir çeşit kumar olduğundan haramdır. Aynı hüküm marketlerden alınan mallar için de geçerlidir. Şöyle ki; kahve, çikolata, sıvı maddeler gibi yiyecek ve içecek markalarının paketlerinde bulunan bir takım şifreli kampanyalar vardır. Söz konusu bu şifre anlaşmalı olunan GSM operatörüne gönderilmekte ve isabet edildiği takdirde araba, bilgisayar, bisiklet vb. hediyeler kazanılmaktadır. Şifrenin isabet etmesi neticesinde verilen bu atiyyelerin helal olması şu şarta bağlıdır; GSM ücretinden marka sahibinin pay almaması gerekiyor. Söz konusu bu ücret sadece operatörün hizmet bedeli olmalıdır. Eğer GSM işlemi ücretliyse ve marka sahibi bu ücretten pay alıyorsa, bu kumar olur. Zira bu işlem milli piyango ve yılbaşı çekilişlerinden farksız değildir. Her şahıs belli bir ücret karşılığında çekilişleri alıyor sonrasında kazanan bir kişiye tüm paralar veya ayni şeyler veriliyor.

Alışveriş merkezlerinin uyguladığı bir diğer kupon ise şu şekildedir; belirli limitte yapılan alışveriş neticesinde müşteriye hediye kuponu veya indirim kartı verilmektedir. Söz konusu bu çeşit hediye kuponları veya indirim kartları herhangi bir karşılık nedeniyle alınmadığı için kimi âlimler tarafından caiz görülmektedir. Diğer bazı âlimler ise bunun bir çeşit kumar olduğunu söyleyerek, asıl maksadın alışveriş değil de kupon olduğunu belirtmiş, bu durumda yine “karşılık” vererek kupon alındığı görüşünü savunmuştur. Ancak burada müşterinin; ihtiyaç duyduğu malı satın alması, asıl amacının kupon olmaması ve aldığı malı normal fiyatıyla alarak kupon için fazla ödemeden uzak durması şartıyla, alışveriş yönü daha ağır bastığından kuponu alması kendisi için caiz olur.