• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Müteahhitlik, insan nüfusunun arttığı şu çağda gittikçe popülerleşen meslekler arasındadır. Öyle ki inşaat sektörüyle ilgili ciddi tecrübe sahibi olmayanların dahi bu meslek üzerinden büyük servet elde ettiğine şahit olmaktayız. Genel itibariyle müteahhitlerin, daha kepçe dahi vurmadan evleri sattığı aşikârdır. Zaten yapacakları imarın sermayesini de bu şekilde elde etmektedir. Alışverişin geçerli olabilmesi için para ve alınan malın belirli olması gerekirken inşaat sektöründe hiçbir şey ortada yok. Normal şartlarda caiz olmayan bu akit ile ilgili ulema ne der?

Alışveriş çeşitlerinden biri de istisna'a (الاستصناع)'dır. İstisna'a; hazır olmayan bir malın satışını peşin parayla ya da vadeli olarak sipariş etmek demektir. Efendimiz (aleyhissalatu vesselam)'ın bu muameleyle alışverişlerde bulunduğu hadis kitaplarında rivayet olunmaktadır. Sevgili Peygamberimiz bir gün Ensar'dan bir kadına haber göndererek marangoz olan oğlunun, hutbe vermek için kendisine minber yapmasını talep eder. (Buhari, Müslim) Proje halinde olan ev ve işyerlerinin satışı da bu kabilden bir alışveriş olduğu için caizdir. Fakat fıkıh kitaplarında istisna'a genel olarak menkul olan küçük mallar için zikredilmiştir. Bu bakımdan gayrimenkullerin tamamlanmadan önce satışa çıkarılması bazı âlimler arasında ihtilaf sebebi olmuştur. Zira menkul olan alışverişlerde kabz-i hakiki veya hükm-i, gayrimenkullerin satışında ise tahliye (evin boşaltılması ya da inşaat halindeyse bitmesi) şarttır.

Sipariş üzeri alışveriş, içerisinde bulunduğumuz bu sanayi çağında oldukça yer alan ve ülkelerin ekonomisine önemli katkılarda bulunan bir alışveriş türüdür. İnsan nüfusunun arttığı bu gelişimci dönemle istisna'a akdini dar bir alana hapsetmek oldukça güç bir durumdur. Ayrıca inşaatçılığın günümüzdeki gibi geniş alana yayılmadığı eski fıkıh dönemlerinde de istisna'a, mutlak olarak zikredilmiştir. Bu alışveriş türünün, daha büyük bir alan olan inşaat sektöründe kullanılmasının haram olduğuna dair her hangi bir hüküm yoktur. Dolayısıyla inşaatı bitmeyen veya hala başlamayan proje halindeki gayrimenkullerin ve hisselerinin satışı da caizdir. Hissesini satan kişi kâr payını da üzerine katarak bir başkasına satabilir.

Genel olarak asri âlimler istisna'a alışverişine dayanarak proje halindeki evlerin satışını evin özellikleri, izninin verilmesi ve alıcının ödeneğiyle ilgili şu üç şarta uyulması kaydıyla caiz görürler;

1- Alışverişlerde esas olan satıcı ve alıcının mağdur olmamasıdır. Bu bakımdan proje olarak sunulan göstergenin örfi olarak bilinmesi gereken tüm özellikleri içerisinde bulundurması gerekir. Evin metrekare olarak ölçüsü, kullanılan malzemelerin kalitesi, tahmini olarak evin bitiş tarihi vb. tüm bilgilerin müteahhit tarafından alıcıya tüm ayrıntılarıyla söylenmesi şarttır.

2- Nakit hususunun alıcı tarafından ya peşin olarak verilmesi ya da vadeliyse ödeme vaktinin belirlenmesi gerekir. İnşaat sahibinin onayı neticesinde alıcı tarafından belli bir peşinat verilip geriye kalanının ise taksitle ödenmesi caizdir.

3- Müteahhidin temelini atmayı düşündüğü inşaatın izni, devlet veya yerel yetkililer tarafından verilmesi gerekir. Müteahhit de güven açısından izin belgesinin bir nüshasını müşterilerine vermesi gerekir. Hala ulaşmadığı tapuyu da müşterilere vermek zorunda değildir. Çünkü tapuyla ilgili evraklar genelde evler tamamen bittikten sonra veriliyor. (İslam Fıkhı Ansiklopedisi – Vehbe Zuhayli 1/309)

Müşteri, belli bir zaman geçtikten sonra değer kazanan ve hala inşaatı devam eden bu gayrimenkulleri üçüncü bir kişiye satması da aynı şekilde caizdir. Kişi, kâr payını da üzerine katarak bir başkasına satabilir. Hisse satışı; satılan malın helal olması veya ortak olunan şirketin helal muamelelerde bulunması şartıyla caizdir. (Fıkıh Araştırma Dergisi sayı 7 1/223)

Özetle; proje halindeki evlerin satışı, tüm özelliklerinin geniş bir şekilde izah edilmesi ve bunun yazılı ortama aktarılarak alıcı ve satıcının yanında bulundurulması şartıyla caizdir. Aynı şekilde ödeme işlemi de net bir şekilde izah edilmelidir. 

Maalesef toplum içerisinde müteahhitlerin, ev almak isteyenlerden belli miktarda para toplayıp bu parayla kaçtıklarına dair bilgiler sıkça duyulan bir meseledir. Bu durum müşteriler için çok büyük bir mağduriyet sebebidir. İslam dini ticarette daima alıcı ve satıcının mağdur olmaması için bazı güvenceler ortaya koyar. Bu sebeple proje halindeki evleri almak isteyenler kendilerine güvenilir kimseleri seçmelidir.