• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Son günlerde güya kimliği belirsiz biri, kimliği belli! Birine Cumhurbaşkanının “iç savaş çıkarsa ezer geçeriz” dediğini rivayet etmiş. Birileri de iç savaş çıktı çıkacak gibi savaşın vahameti ile halkı korkutmaya çalışıyor.

Evvela şunu sormak gerekmez mi? Hani demokratik rejimlerde iç isyanlar, iç savaşlar olmazdı. Halk beğenmediğini seçimlerle alaşağı ederdi? Peki, zamanı geldiği halde yapılmayan bir seçim mi var? Yapılan kamuoyu yoklamalarında çok yüksek oranda hükümetten memnuniyetsizlik mi var? Birilerinin çocuklarının eğitimi engellenmiş de yurt dışında tamamlamak zorunda mı kalmış? Olağanüstü hal mi ilan edilmiş? Karakollarda işkenceler mi oluyor? Kimseye b.k mu yedirilmiş?

Bütün bu zulümler yapılırken halkın seçimle iş başına getirdikleri darbelerle, post modern darbelerle muhtıralarla alaşağı edilirken iç isyanlar çıkmıyordu da şimdi mi çıkacak? O zaman ne deniyordu? “Seçim var beğenmiyorsanız sandıkta cezalandırırsınız” Nitekim öyle de oldu. Şimdi niye iç savaş çıkacak? Çünkü halkın seçtikleri artık darbelerle gönderilemiyor. Artık beşli çeteler oluşmuyor. Artık genç ihtiyar subaylar rahatsız olmuyor.

İşte bu ülkenin beyazları, azgın azınlığı bunu kendilerine yediremiyorlar. Darbe enstrümanları ellerinden gittiği için, oyuncakları alınmış çocuklar gibi ağlayıp sızlıyorlar. Onların düzeni bozuldu. Onların düzeninde gelecek, hazineyi halkın gözü önünde beyazlara peşkeş çekecek, bundan rahatsız olan halka da beğenmiyorsanız başkasını getirin diyecekler. Halkın getirdikleri hazineyi onlara peşkeş çekmeye yanaşmazsa, irtica geldi! Bölücülük geldi! Deyip Genelkurmayda ışık açıp kapatarak, büyük holdinglerin yönetim kurulu üyelikleri karşılığında birkaç generale açıklamalar yaptırarak sandıktan çıkamayan adamlarını iktidar edecekler. Evet, o rejim yıkıldı. İstediğiniz kadar yas tutup ağıt yakabilirsiniz. 

Asıl korktukları ise eski soygun rejimlerine, debdebeli hayatlarına dönüş umutlarını kaybetmeleri… Güvendikleri bütün muhalefet partileri buz gibi eriyorlar. Artık asla iktidar yüzü göremeyecekleri endişeleri uykularını kaçırıyor. Bu yüzden dengelerini kaybetmiş ne dediklerini bilmez hale gelmişler. Mecliste yapılacak düzenlemelere karşı “kan dökeriz” tehditlerinin binde birini beyaz olmayanlar söyleselerdi yedi sülalesini mahkûm ederlerdi. 411 milletvekilinin iradesi yok sayıldığında kimse kandan söz etmedi, sabredildi, gözyaşları içe akıtıldı.

Diktatörlüklerini kaybettiklerinden “çerçide ne varsa onu satar” hesabı karşılarındakini diktatörlükle suçluyorlar. Tıpkı merhum Abdülhamit Han`a dedikleri gibi, En çok zorlarına giden şey ise Cumhurun başına hakaret ettiklerinde yargıya hesap vermeleri... Hani Cumhurbaşkanı cumhuru temsil ediyordu? Cumhura sövme hakkını beyazlığınızdan mı alıyorsunuz? Bu suçu ve cezasını hükumet ihdas etmedi. Sizin taife bu kanunu çıkartırken Cumhurbaşkanının sizden olacağını hesaplamıştınız değil mi? Sözgelimi N. Sezer`e biri hakaret ettiğinden cezalandırılsaydı bu onların zoruna gider miydi? Çünkü kanunlar bu ülkede imtiyazlı beyazlara uygulanmak için değildi. Öyle mi? 

Artık uydurma korku masallarınız kimseyi korkutmuyor. Zira kaos ve iç savaş için elinizden geleni ardınıza koymadınız. Sam amcanızı, Angela teyzenizi, Hollande dayınızı arkanıza alarak Gezilerde çok gezdiniz ancak aradığınızı bulamadınız. Sonra “OTORİTENİN” adamları devreye girdi. 17/25 Aralıkta ava giderken avlandılar. Şimdilerde korku salmaya çalıştığınız iç savaşı 6/8 Ekimde prova ettiniz, yenildiniz. En sonunda şehirlerde çukurlar kazarak amca, dayı ve teyzenizden aldığınız ağır silahlarla iç savaş çıkartmak istediniz yine yenildiniz. Aslında amaç halkı da çukurların arkasında toplayarak amca dayı ve teyzeyi bölgeye çekmekti, beceremediniz.

Bütün bu yenilgiler arkanızdaki halk desteğini de silip süpürüyor. Artık iç savaş ebediyyen tehlike olmaktan çıkmıştır. İç savaş halkın birbiriyle savaşması ile olacaksa aklını peynir ekmekle yemiş hain halkı bulamayacaksınız. Artık bu halk hainleri çok iyi tanımıştır. Kendilerine özgürlük vadedenlerin evlerini başlarına yıktığını, çoluk çocuklarını katlettiğini, sadece silah tüccarlarına ve emperyalistlere hizmet ettiklerini görmüştür.

Ya halkın razı olduğu bu yeni düzene razı olur boyun eğersiniz, ya da defolup hizmetçisi olduğunuz efendilerinize sığınırsınız. O kadar.