• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Türkiye`de bir devlet var ama bu devlet ülkede yaşayan her kesime düşman. Devletin dostu olan var mı? Kanaatimce yok. Başka bir ifade ile her kesim de devlete düşman. Birileri devletin fillerinden iktidarı sorumlu tutsa da işin aslı devletin en çok mağdur ettikleri iktidarlar olmuştur. Mesela bu devlet çok sayıda hükumeti yani iktidarı yıkmış, başbakanlar, bakanlar asmış, Cumhurbaşkanlarına Genel Kurmay Başkanlarına suikastlar düzenlemiştir. Sağcıları, solcuları, Kürtleri, Türkleri, Âlimleri, Şeyhleri, Alevi babalarını idam etmiştir. Bu devlet kimin? kime ve neye hizmet eder?

İşin garip tarafı bu devlet Firavun gibi milleti fırkalara ayırıp birbirlerine düşürmede çok başarılıdır. Bazen bir fırkayı yanına alıp diğer fırkaya saldırabiliyor. Böyle geçici dönemlerde destek verdiği gurup devleti dostu zannedip sahiplenebiliyor. Mesela 12 Eylül öncesinde ülkücüler devleti kendilerinden zannedip onun için canlarını ortaya koydular. Fakat darbeciler onları da darağaçlarına gönderince hayal kırıklığına uğradılar. Mesela bir dönem devlet ordu ile özdeşleştirilirdi. Fakat Ergenekon ve Balyozla görüldü ki bu da tam olarak doğru değil. 

Bu ülkede devletten yana olmak büyük bir ayıp kabul edildiğinden fırkalar bir birilerine aşağılamak adına devletçilikle devlet yanlısı olmakla itham ederler. Devlet, süreç içerisinde hemen her kesimle iş tutmuş iş tuttuğu kesimi kirletmiştir. İş tuttuğu ile hasımlarını ezmiş zayıflatmış ancak işbirlikçisinin kendisi için tehdit olacak şekilde güçlenmesine de izin vermemiştir.

Devlet deyince hafızasında İslam devleti, Osmanlı devleti gibi kavramlar canlananlar, devleti baba görüp kutsayanlar karşılarında “baba devleti(mafya)” görünce “devletin” önüne  “derin” kelimesi koyarak kafalarındaki kutsal devleti koruyup kollamaya devam ederler.

Peki, aslında devlet kim? Yani kimin devleti? “TC” denilerek asıl olanı gizlenmeye çalışılan bu devleti, bu topraktan kimileri kendilerine ait zannedip fena halde yanılmışlardır.

Buna ilişkin tespitlerini önemsediğim dostum Ahmet Doğan Şimşek`e ait eski bir yazısında bir kesit sunmak isterim: “Başbakanlara bakanlara generallere suikastlar yapıldı. Milli şef İnönü`ye bile yapıldı kimi öldü kimi kurtuldu ya da yaralandı. Bu suikastçılar hakkında hiç “devlet suçu” diye bir kavram duymamıştık. İnönü`ye kurşun sıkan 7 yılda, Özal`a sıkan iki yılda kurtuldu.

Ama Jak Kamhi isimli iş adamına sabotaj hazırlığında yakalananlar. Teşebbüs bile edemeden yakalanan ibda-C üyelerinin suçu “devlet suçu” olarak anıldı. İlk duyuyorduk. İkişer defa idama mahkûm edildiler ve çıkacak aflardan devlet suçu olduğu için istifade edemeyecekler. Devlet suçu. Neden? Yoksa Kamhi gizli devletin devlet başkanı mı idi? Atatürk`ü bile öldürebilenlerin ve hesap vermeyenlerin kimler olduğu hep merak konusu olmuştur.”

Son Ankara olayında dikkatimizi çeken bir husus özellikle fail aranırken hiç kimsenin devletten ya da diğer bir ifade ile derin devletten (ki bana göre İsrail`dir) bahsetmemesidir.  İsrail`in PKK ile ittifakı artık gizlenemeyecek kadar alenidir. PKK/PYD saflarında savaşan İsrailliler ve ABD/AB devletlerinden gelen çoğu Yahudi asıllı askerle herkes tarafından bilinmektedir. Normal şartlarda HDP`nin bu olaydan devleti sorumlu tutması gerekirdi. Ancak dikkat edin devlet yerine AKP devleti/Saray/AKP hükumeti/Recep Tayyip Erdoğan`ı sorumlu tutuyor. Devlet suçludur demekten özenle kaçıyor. Neden?

Kim ne derse desin. Dersim, Zilan, Sivas, Başbağlar, Roboski, 6/8 Ekim, Suruç ve Ankara ile benzer bütün katliamlarının sorumlusu “Devlet” yani İsrail`dir. Şeyx Said, İskilipli Atıf Hoca, Seyit Rıza, Adnan Menderes ve üç bakanını asan, Özal`ı zehirleyen aynı iradedir. Uğur Mumcu, Bahriye Üçok,  Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy vb. suikastların sorumlusu da aynıdır.

Özetle derin devletin yeni müttefiki PKK olup şimdiye kadar olduğu gibi O`nu da bir süre kullanıp atacaktır. İşin kötüsü kullanılmak için de olsa devleti yanına almak imkânlarında yararlanmak çok cezbedici. Maalesef kimse kendini bu cazibeden kurtaramıyor.