• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
Yeni kıyafet yönetmeliği son derece anlamlı hükümler içermektedir. Bu güne kadar Laiklerin anlamadığı ve bu nedenle de uygulamada hata ettikleri durum düzeltilmiştir. Şimdilerde alaşağı edilen laiklerin neden alaşağı edildikleri de iyice netleşmiştir. Laiklikten anlamayan laikler, dini çaktırmadan her alandan uzaklaştırmak istiyor, dinin daracık alanına dahi tahammül edemiyor, işi din düşmanlığına kadar vardırıyorlardı. Oysa gerçek laiklik böyle değildi ve böyle olmamalıydı.

Laiklik tam da yeni yönetmelikte açıklandığı gibi dini bütün alanlarda kısıtlamak yerine dine devlet tarafından belli alanlar açarak bu alanlarda ona serbestlik tanınmasıydı. Aksi halde din tamamen terk edilecek ve dinsizlik tehlikesi baş gösterecekti! Oysa dini ortadan kaldırmak laiklikle bağdaşmazdı. Asıl olan din ile devleti birbirinden ayırmaktı.
Bu yönetmelik ayrıca gençliğin hem laik hem de dindar olabileceğinin bir göstergesidir. Dindar gençlik isteyen hükümet, bu amaçla okullara Kur`an-ı Kerim ve Siyer dersi koymakla dindarlığı ders dışında başın açılması zorunluluğunu getirmekle de laikliği müdafaa ettiğini ortaya koymuştur. Herhangi bir dinin ritüellerini özenle yerine getiren gençlik dindardır. Dindar olmak için Kur`an ve mütevatir sünneti hayatın temeli olarak kabul etmek zorunluluğu yoktur. Böyle olursa adı İslami gençlik olur ki bu da laiklikle bağdaşmaz.

AK Partinin bu başörtüsü çözümü yine de MHP`ninkinden daha iyi olmuştur. MHP başörtüsünü kökten çözmüş ancak AK Parti kısmi olarak çözmüştür. İnsanlar artık kısmen dinin gereklerini yerine getirebiliyorlar. 28 Şubat döneminde Kızların İmam Hatip Liselerinde hatta Kur`an-ı Kerim derslerinde dahi başlarını örtmeleri yasaktı. Muhafazakâr hükümet böylece hem devletin çağdaş (seküler) yapısını hem de Anadolu halkının artık bir geleneği haline gelen başörtüsünü muhafaza etmiş bulunmaktadır.

Eğri oturup doğru konuşalım. Hükümetin bu icraatına itiraz edenler hangi hakla bu itirazda bulunuyorlar. Hükümet veya Ak Parti kimseye laik olmadığını mı söyledi? Programında dini emirlere uygun davranacağına dair bir hüküm mü var? Kendi hayal dünyasında ya da Cumhurbaşkanı veya başbakanın eşine bakarak farz olan tesettürün her yerde serbest bırakılacağı zehabına kapılanların hayalleri gerçekleşmemiş ise bundan Ak Partini ne suçu var? Laikliği sadece ülkesinde uygulamakla yetinmeyip ihraca yeltenen bir Başbakandan aksi bir beklenti kuruntudan ibarettir. Her devlet en iyi ürününü ihraç etmek hakkına sahiptir. Müslüman bir ülke olarak özellikle İslam dünyasına pazarlayacağımız en iyi ürünün Laiklik olduğu muttefekun aleyhtir.

Hem NATO`ya ait topraklarda yaşayacaksın, hem AB`ye girmek için yıllarca kapıda (eşikte) bekleyeceksin hem de okullarda başörtüsünü serbest bırakarak okullarını NATO ve AB`nin hedefine koyduğu İran okullarına benzeteceksin. Bu açık çelişkiyi sormazlar mı adama? Bu partiye oy verenler AB ve NATO`nun kendileri gibi hayal âleminde yaşadıklarını mı sanıyorlar? Başbakan bakkal dükkânı işletmiyor ki? Basit! bir yönetmelik yüzünden AB ile müzakereler askıya alınır ya da Suriye`ye Karşı NATO, kalkanını üzerimizden çekerse petriotları göndermezse bunun faturasını kim ödeyecek? Amacım Ak Partiyi savunmak değil ancak hakkını teslim etmektir. Ak Parti resmi kimliği ile çelişen bir icraatta bulunmamıştır. Başbakan da verilen sözleri yerine getirmiştir. Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz. Beğenmeyen kendine yeni bir parti bulsun, yoksa da kursun.

Not: Kız öğrencilerin başörtüsünü çıkarmaları değil de takmaları biraz zamanlarını alacaktır. Her teneffüste çıkarıp takmak zahmetinden kurtulmak için modacıların buna uygun bir çözüm üreteceklerini düşünüyorum. Takıp çıkarılması, katlanıp kitap arasına dahi konulabilecek şapkamsı bir başörtüsü üretilmelidir. Bu başörtü modeline yönetmeliği çıkaran bakan ve ya bürokratın adı verilebilir.