Örgütlü Kötülükle Savaşımız 100. Gününde

Hz. Âdem'in yeryüzündeki hayat serüveni başladığı andan itibaren canlı, cansız, cinler ve bilemediğimiz başka varlıklar arasında, siyonist Yahudiler gibi şedit, zalim, sinsi, hain, yalancı, ahlaksız, alçak, zelil, acımasız başka bir topluluk bulamazsınız.

Esfeli Safilin yani en alçak seviye tanımı, Yahudilerin tanımı için yetersiz kalabilecek, bu tanımda olan insanların Yahudilerle beraber aynı kategoride sayılmalarına isyan edebilecekleri bir durum olsa gerek.

Kendilerini insanların en üstünü olarak gören bu sefih, alçak topluluk, tarih boyunca insanoğluna maddi ve manevi olarak en zarar veren ırktır.

Bu alçak ve katil güruhu hangi aşağılık kelimeleri kullanarak anlatmak istesek, o kelimelerden özür dilememiz gerekir. Yeryüzündeki kum taneleri kadar harf kullanmaya kalkışsak, bu katillerin insanlığa verdiği zararları anlatmamıza yetersiz kalacaktır.

Görüp görmediğimiz, duyup duymadığımız, aklımıza gelen gelmeyen ya da gelemeyecek olan ne kadar kötü, ahlaksız eylem, fikir ve düşünce varsa sponsoru mutlaka ama mutlaka Yahudilerdir.

Tüm darbelerin, savaşların, kayıp çocukların, fuhuş çetelerinin, bahis oyunlarının, organ mafyasının, uyuşturucu sektörünün, burada yazmaya hayâ duyduğumuz iğrençliklerin baş aktörü Yahudilerdir.

İran'da, Pakistan'da, Afganistan'da patlayan bombalarla ölen masumların katilleri dolaylı da olsa Yahudilerdir.

Mezhep ayrılıklarının, Amerika merkezli cemaatlerin, hadis düşmanlığının, tarihselciliğin, dinler arası diyalogların, ulusçuluğun, ırkçılığın, kafatasçılığın, tüm izmlerin, İslam dışı tüm ideologların fikir babaları Yahudilerdir.

Ruanda soykırımının, Yasin Börü cinayetinin, Fatih Camisi’nde Metin Yüksel'in şehit edilmesinin müsebbibi Yahudilerdir.

Boşanmaların, tecavüzlerin, ahlaksız ilişkilerin, ekonomik krizlerin, hastalıkların, kaosların, cinnetlerin sebeplerini oluşturanlar Yahudilerdir.

23 Aralık günü 12 askeri terör saldırında ölüp, bir kaç gün sonra eğlencenin dibine vuran, bir zamanlar dünyaya iyilik ve erdem dağıtan bu toplumu, zelil bir duruma düşüren, insani duyarlılığını bitiren, aklını başından alan düşünceleri empoze edenler Yahudilerdir.

Kemalizm’i başımıza bela edenler, Abdulhamid Han Hazretlerini onlarca yıl kızıl sultan, deli sultan diye okutup, körpe zihinleri zehirleyenler Yahudilerdir.

En güzel bir şekilde yaratılan insanı getirip maymuna yamamaya çalışan, evrim teorisiyle, materyalist, maymundan türemiş kötülük toplumlarını oluşturanlar Yahudilerdir.

Milyonlarca insanı öldüren, yerlerinden süren Lenin, Stalin ve Hitler'in akıl hocaları Yahudilerdir.

Bugün tam 100 gündür, yeryüzünün en asil, en cesur, en ahlaklı, en erdemli, en merhametli, en faziletli insanları, bu örgütlü kötülükle savaşıyor.

Bu asil insanların, aylardır bu örgütlü kötülüğe karşı, tünellerde gizlenip, omuzlarındaki roketlerle yok ettikleri sadece tanklar, savaş araçları ve leşler değildir.

Savaşımız yalnızca işgal edilmiş toprakları kurtarmak veya Mescid-i Aksa'nın, Kudüs'ün özgürlüğü değildir.

Bu asil insanlar yukarıda saydığımız kötülüklerin müsebbibi, baş aktörleri, finansmanları, kötülük treninin lokomotifi, insanlığın düşmanı olan 'habis urlarla' savaşıyorlar.

İnsanlığın baş belası 'habis ur' temizlendiği an dünyadaki canlı ve cansız tüm varlıklar rahat bir nefes alacaktır.

Çocuklar sokaklarda güle eğlene oynayacak, lastik reklamlarında kadınlar pazarlanmayacak, savaşlar, katliamlar, pazar yerlerinde bombalar patlamayacak, silah baronları iflas edecek, ekonomik krizler, karaborsa, sömürü olmayacak, Ortadoğu diktatörleri ve tüm dünya müstekbirleri yıkılacaktır.

Dualarımız, gözyaşlarımız, sloganlarımız direnişçi kardeşlerimiz için, kalbimiz Gazze sokaklarında ve tünellerinde atıyor.

İnsanlığın, hayvanların, bitkilerin, taşların, denizlerin, kum tanelerinin, anne karnındaki ceninlerin, körpe beyinlerin selameti için,

Açalım ellerimizi, edelim en içten kalbi dualarımızı.

Hiç tükenmesin sloganlarımız, değişmesin gündemimiz, bilensin yüreğimiz.

İyilik kötülükten güçlüdür,

Yıkılacak örgütlü kötülük.

Şahit olacak gözlerimiz.