• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Dünyaya canlı olarak izlettiği Gazze soykırımının birinci yılını geride bırakan israil, geçenlerde açtığı Lübnan Cephesiyle birlikte soykırımı genişleterek devam ettirmedeki kararlılığını da bildirmiş oldu.

Gazzelilerin 7 Ekim 2023 kıyamının insanlığa kazandırdığı nimetlerden biri de, ikiyüzlülerin maskesini düşürmüş olmasıdır. Böylece dilleriyle ne derlerse desinler, eylemleriyle kendilerini ele veriyorlar.

Artık her devlet, her şirket, her parti ve her birey ya mazlum Gazzelilerin yanındadır ya da katil israilin… Çünkü hepsi de kendi çıkarına düşündüğü şekilde tarafını seçmiştir.
İlginçtir, tarafını seçmekte en rahat olanlar, gayrimüslim ülkelerdir. Bunlardan birkaç tanesi dünyevi çıkarlarını ellerinin tersiyle itip israil ile olan ilişkilerini keserken, çoğunluk başından beridir soykırımı destekliyorlar.

Buna karşılık İslam Ülkeleri ile Müslümanlar, kelimenin tam anlamıyla teslimiyetin resmini çizdiler adeta. Birkaç tanesi hariç, soykırımcı israilin yanında karar kıldılar. Mesela, malum ülkelerin, Netanyahu’nun, “oturun, oturduğunuz yerde” diye azarladığı günden beridir, soykırımın aleyhine bir söz sarf ettikleri vaki değildir. Fakat buna rağmen kendilerini Netanyahu’ya karşı güvende hissetmiyor olmalılar ki, hava sahalarıyla da petrol ve mühimmat gibi maddi imkânlarıyla da israilin hizmetindedirler. Hakeza kendilerini Müslüman olarak tanımlayan cemaatler, siyasi partiler, vakıflar, basın-yayın organları ve şirketler de çoğunlukla böyledir.

israilin soykırım alanı küçük, ama işgal ve nüfuz alanı hemen hemen bütün İslam Ülkelerini kapsıyor. Bugün Kâbe’de dahi Gazze için dua yapamayışımızın nedeni budur.
Fakat İslam Ülkeleri içinde kendisiyle en fazla çelişen ülke Türkiye’dir. Çünkü diğer İslam Ülkelerinin aksine, soykırımcı dediği israile ihracatını aksatmadan sürdürebiliyor. Eldeki kesin bilgilere göre, Petrolü Ceyhan’dan sevk ederken, diğer ihracatını da olmayan Filistin Devleti üzerinden yapıyor.

Aynı çelişkiyi millet olarak da yaşıyor olmalıyız ki, Malezya gibi halkının %60 Müslüman olan bir ülkede bile soykırım yanlısı firmalar boykota dayanamayarak bazı şubelerini kapatmak zorunda kalırken, %99’u Müslüman olan Türkiye’de ise, geçelim tek bir firmanın boykota yenilerek kapanmış olmasını, yeni şubeler bile açıyorlar. Hem de açılış kurdelelerini soykırıma karşı en büyük sözleri söyleyen ve en büyük mitingi yapmış bir partinin - iktidarın Belediye Başkanlarına ve diğer yetkililerine kestirerek…

Sonuç olarak, her birimiz dilimizle ne dersek diyelim ne olduğumuzun tescili, özgür irademizle gerçekleştirdiğimiz eylemlerimizdir.

“Asra yemin olsun ki, insan mutlaka ziyandadır. Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.”