• DOLAR 34.554
  • EURO 36.046
  • ALTIN 2990.713
  • ...

Ramazan, orucun farz kılındığı, Kur'an'ın indirildiği ve içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesinin bulunduğu bir rahmet ayıdır. Bu aya girip de bu rahmetten nasibini almamak, alamamak, gafletten de öte bir hal olsa gerekir.

Ancak yaşımız yettiğinden beridir şahit olduğumuz diğer bir gerçekliğimiz de her Ramazan ayına kanlı bir şekilde giriyor olmamızdır. Bir Ramazan yok ki, dünyanın bir yerinde Müslümanlara zulmediliyor ve kanları dökülüyor olmasın.

Fakat bu defaki Ramazan daha bir kanlı geçiyor. Çünkü dünyanın bütün şeytani güçleri hep birlikte aylardır Gazze'de ölüm kusuyorlar, zulüm kusuyorlar, vahşet kusuyorlar.

Gerçi Büyük Şeytan ABD'nin, Rusya, İngiltere, Fransa ve kısaca küffarın, örneğin, geçen 40 yıl içinde Irak'tan Afganistan'a, Sudan'dan Yemen'e ve diğer yerlere katlettikleri Müslümanların sayısı üç milyonu aşmıştı... Ama Gazze'de gerçekleştirdikleri vahşetin öncekilerden farkı, kullandıkları silahların onlarca atom bombasına denk gelecek şiddette olması ve bu kadar kısa zamanda bu kadar çok insanı öldürmüş olmalarıdır.

Hala öldürüyorlar ve hatta daha çok öldüreceklerine dair yeminler bile ediyorlar.

Dünya onların vahşetlerini dehşet ve hayretler içinde izlerken, diğer taraftan Gazzelilerin imanlarına, metanetlerine, izzetli duruşlarına ve maruz kaldıkları bütün zorlukları ise Allah'ın vadettiği cenneti daha şimdiden yaşıyorlarmış gibi bir tebessümle karşılıyor olmalarını gıpta ile izliyor.

Gazzeliler, hangi yaşta olursa olsunlar, şehit olurken bile umut saçıyorlar, hayat saçıyorlar, nur saçıyorlar ve iman saçıyorlar.

Bu aydınlık manzara da gösteriyor ki, asıl acınası olanlar, sözleriyle, eylemleriyle ve canlarıyla onların yanında yer almayanlardır, alamayanlardır.

Şüphe yok ki, hepimizin bu zulme karşı yapacağı ve yapması farz olan o kadar çok şey var ki... Bu farzlardan biri ve belki en kolay olanı da hem siyonistlerin ve hem de siyonistleşen Müslümanların ürünlerine karşı boykot uygulamaktır! Hem de kesintisiz bir şekilde...

Rahmetin ve sevabın bu kadar bol olduğu ve Allah'ın rızasını kazanmanın bu kadar kolay olduğu bu rahmet ayında bile bir Müslüman eğer cebinde ve masasında siyonistlerin ürünlerini bulundurmak suretiyle kendisini bu rahmetten mahrum bırakıyorsa, vay haline...

Öyleyse haydi Kur'an okumaya... Öyleyse haydi Kur'an'ı yaşamaya... Öyleyse haydi boykota...