Gazze Kıyamı ile israil Soykırımı karşısında devletlerin ve bireylerin yeni amentüsü
Gazzelilerin kıyamı ve israil’in Soykırımı, devletlerden şirketlere, siyasi partilerden dini cemaatlere ve bireylere kadar hepsinin amentüsünü, yani neye iman ettiklerini de ortaya çıkardı.
Devletin adı ve rejimi ne olursa olsun… Bayrağında ister Davut Yıldızı, ister Haç, ister Hilal, ister yıldız, ister Kelime-i Tevhid ve ister başka bir sembol olsun… Hangi milliyet, renk ve dilden olursa olsun… Ve dünyadaki on binlerce dinden hangisine ait olursa olsun, hepsi ve ama hepsi Gazze Kıyamı ile israil Soykırımı karşısında ikiye ayrıldılar: Ya Gazze’dirler ya da israil!
Din ve ideoloji olarak kendilerini ne olarak tanımlıyor olurlarsa olsunlar ya şeksiz ve şüphesiz bir iman ile “israil Ekber” diyorlar ya da “Allah Ekber” ve Gazze için Adalet diyorlar.
Dikkat edersek, akil ve baliğ olan herkes Gazze Kıyamının başladığı 7 Ekim gününde tercihini yaptı!
Böylece kendimizden başlayarak kimin kim için ve ne için savaştığına da şahit olduk ve şahit oluyoruz.
Müslüman Dünya ile Müslüman Olmayan Dünyanın tercihleri de çok düşündürücü ve aynı zamanda imanımızı – inancımızı yeniden sorgulayıcı bir manzara sunuyor bize…
Mesela ülkelerin tercihlerine baktığımızda şunu görüyoruz: Müslüman olmayan devletler, birkaç istisna dışında, “israil Ekber” dediler ve bunun gereği olan maddi- manevi desteklerini de kayıtsız şartsız bir şekilde sunuyorlar. En dehşetengiz ve hem insanlık ve hem de Müslümanlık adına utanç verici duruşu da birkaç istisna dışında İslam Ülkeleri sergilemektedirler. Bu ülkeler sözleriyle Allah Ekber derken ve israil’i lanetlerken, diplomasiden ticarete ve ihracata kadar bütün icraatlarıyla israil Ekber diyorlar.
Müslim olsun veya Gayrimüslim olsun, bireyler duruşlarını da iki temelden biri üzerine konumlandırıyorlar. Böylece karşımıza ya Gazze olarak çıkıyorlar ya da Siyonist Müslümanlar, Siyonist Hıristiyanlar, Siyonist Budistler ve kısaca Soykırımcı israil olarak çıkıyorlar…
Bazı Müslümanların dünyevi çıkarlarına yenik düşüp zilletlerini camilerine ve hatta Kâbe’ye kadar yansıtmaları da işte bu Siyonistleşmenin bir sonucudur… Örneğin, sadece Avrupa’da değil, bazı İslam ülkelerinde bile bazı din adamlarının vaazlarında ve hutbelerinde Gazze’nin adını anmamaları ve Gazzeliler için dua bile etmemeleri de Siyonist istikbara boyun eğme ve bir çeşit Siyonistleşmedir!
Sonuç olarak, herkes Amentüsünü yaşamanın çabası içindedir.
Gazze’den yana olanların kimisi özetle Allah Ekber ve kimisi de fıtratlarından ve dahi vicdanlarından gelen sese kulak verip Adalet diyor iken, İşgalci ve Soykırımcı israil’den yana olanlar da şu Amentüyü hem yaşıyorlar ve hem dayatıyorlar:
- İsrail’in Büyüklüğüne ve yenilmezliğine iman
- İsrail'in işgal etme, istediği silahları kullanma ve çocuk- yaşlı - asker ayrımı yapmadan öldürme hakkı olduğuna iman
- İsrail'in Filistinlileri evinden kovup dışarıdan getirdikleri Yahudileri yerleştirme hakkı olduğuna iman
- Hiçbir gücün israil’i işlediği insanlık suçlarından dolayı hesaba çekemeyeceğine iman
- İsrail’i eleştirenlerin Antisemitizm suçu işlediklerine ve cezalandırılmaları gerektiğine iman…
Selam olsun Gazze’ye ve selam olsun Amentüsü, her daim fıtratı ile barışık olan insanlara…