Avrupalılar artık sorguluyor: ABD mi yakın tehdittir, Rusya mı?
Uzayan Rus-Ukrayna Savaşının kazanan tarafının kim olacağı belli değil, ama savaşın ve ambargonun olumsuz sonuçlarının Avrupa’da kitlesel eylemlere yol açacağı kesin ve hatta bazı hükümetleri düşürmesi de ihtimal dâhilindedir. Çünkü enflasyon yükseliyor ve pahalılığın her geçen gün artıyor olmasına karşılık hükümetlerin bu olumsuz gidişatı durduracakları mümkün görülmüyor.
Hükümetlerin bütün manipülasyonlara rağmen Avrupa toplumu, bu savaşın kendi savaşı olmadığını her geçen gün daha yüksek sesle dile getiriyor ve dolayısıyla savaşın bir parçası veya tarafı da olmak istemiyor.
Putin’in Ukrayna’ya saldırısını bir zamanlar Saddam’ın Kuveyt’e saldırısına benzetebiliriz. Her iki savaşın altyapısını oluşturan da malumunuz, ABD ve muhtemelen bir de İngiltere’dir. Hatırlarsanız, ABD, Saddam hakkındaki planını istediği doğrultuda sonuçlandırmayı başardı. Tabii ki, o zaman da yanında İngiltere başta olmak üzere diğer Avrupa ülkeleri vardı.
Sonuçta her biri Irak’taki gasptan kendi payına düşenleri yıllarca aldı…
Ancak bu savaş öyle gitmiyor. Geçelim vurgun yapmalarını, başından beri sermayeden yiyorlar. Oysa Rusya ile yaptıkları enerji antlaşmaları tarafların yararına idi ve hem konforlarını koruyacaklardı hem de daha ucuz ve daha fazla üreteceklerdi.
Her ne kadar hükümetler yakıt stoklarının kendilerine yeteceğini iddia ediyorlarsa da çelişkili açıklamalar yapmaları, toplumda haklı bir paniğe yol açıyor. Örneğin, ortam sıcaklığının 20 dereceden 17 dereceye indirilmesini öneriyorlar ve daha fazla tasarruf için okul saatlerini düşürmeyi bile konuşuyorlar.
Bütün bu olumsuzluklar bir yana, enflasyon ve pahalılık her geçen gün daha fazla hissediliyor. Bu da yukarıda dediğimiz gibi, refah düzeyi düşen toplumun tepki vermesi demektir. Kaldı ki, toplum tepki vermede kendisini sonuna kadar haklı görüyor.
Avrupa hükümetleri de kendilerini bir emrivaki içinde buldukları için, ABD’nin Irak ve Afganistan’ı işgalinde duydukları hoşnutluk şimdi yok. Bunun için kitlesel eylemlerin başlaması veya başlatılması ve hükümetlerin bu eylemleri bahane ederek ambargoyu sonlandırmaları hiç de uzak görülmüyor.
Anılan savaş ister ABD’nin planladığı gibi gitsin ister aksi yönde gelişsin, Avrupa kamuoyunun, kendilerine daha yakın tehlike olarak Rusya’yı değil, ABD’yi gördüğünü söyleyebiliriz. Çünkü toplumun çoğunluğu hükümetlerinin hem ambargoyu sonlandırmasını ve hem de Rusya’dan tekrar enerji almasını istiyorlar.
ABD nereye kadar buna engel olabilir, bilmiyoruz, ama er ya da geç bundan geriye sadece bir seçenekleri kalıyor; ABD’nin tahakkümüne boyun eğip, Rusya’nın enerjisini daha pahalı bir şekilde üçüncü ülkelerden almak… Bir de Rusya’nın yenilmesi ve enerjisinin yok fiyatına elde edilmesi seçeneği var ki, o da üçüncü dünya savaşı demektir… Olur mu, olur… Yeryüzünü fitne fesada boğanlardan her şey beklenir.