Türkiye’de 99 yıllık Cumhuriyetin muhasebesini yapabilecek beyinler mi yok, yoksa?
Cumhuriyetin yüzüncü yılına girmeye aylar kaldı, ama Cumhuriyetin kurulmasından sonra yapılan anayasalar ve gerçekleştirilen devrimler başta olmak üzere bu süre içindeki icraatlar hakkındaki değerlendirmelerimiz hala övgü ve sövgü düzeyini aşabilmiş değildir! Neden?
Hangi dine ve dünya görüşüne sahip olursak olalım, hepimizin kendimizce daha yaşanabilir bir Türkiye hayalimiz, özlemimiz ve o yönde çabalarımızın olduğu şüphesizdir.
Bunun için de geçen bir yüz yılın muhasebesini yapmak, anayasaların, devrimlerin ve hükümetlerin icraatlarının bize neler kazandırdıklarını ve neler kaybettirdiklerini sorgulamak, aynı yanlışları bir daha tekrarlamamak ve yaşatmamak adına da iyi olmaz mı?
Aydınlarımızın, âlimlerimizin, tarihçilerimizin, ekonomist, edip, şair, sanatçı, gazeteci ve siyasetçilerimizin her birinin kendi açısından bunun bir muhasebesini yapması gerekmez mi?
Siyasetçileri en sona aldık, ama siyasetçilerin başından beri hep belirleyici oldukları ve adını saydığımız diğer kesimlerin siyasetçileri aşamadıkları da diğer bir gerçekliğimiz değil mi?
Avamından havasına kadar toplumun hemen hemen hepsinin siyasetçilerin gerisinde takip ediyor olmaları, siyasetçilerin çok akıllı olmalarından mıdır veya ülkemizde insanların kendi düşüncelerini ifade edebilecekleri kadar bir özgürlüğün olmayışından mısır yoksa havas kesim dediğimiz aydınların, âlimlerin, tarihçi, sosyolog, ekonomist, gazeteci ve kısaca “ben düşünüyorum” diyenlerin önlerine atılan arpalıklarla yetinip onurlu bir duruş sergileyememelerinden midir?
Oysa her biri kendi açısından ve kendi alanında geçen yılların bir muhasebesini yapamaz mı?
Hele hele Atatürk’ün koyduğu ilkelerin ve gerçekleştirdiği devrimlerin bir muhasebesini soğukkanlı bir şekilde yapmalı değil miyiz?
Mesela, milliyetçiliğin veya Atatürk milliyetçiliğinin bize getirisi ne olmuştur? Bu ilkenin hayata geçirilme biçimi ırkçılığa tekabül etmiyor mu?
Mesela, “din ile devlet işlerinin birbirine karıştırılmaması ve birbirine müdahale etmemeleri” şeklinde tanımlanan laikliğin Müslümanların haklarını gasp etmek ve İslam’ı Müslümanların hayatından çıkarmak şeklinde hayata geçirilmesinin ne gibi yararları ve zararları olmuştur?
Ve muhasebesi yapılması gereken daha nice icraatlar.
Peki, sizce bugün böyle bir muhasebeyi yapacak kadar bir özgürlüğümüz mü yok, yoksa bu muhasebeyi yapamayacak kadar bir kaht-ı rical döneminden mi geçiyoruz?