• DOLAR 34.662
  • EURO 36.368
  • ALTIN 2941.459
  • ...

Mübarek Ramazan ayından layıkıyla nasibimizi almak duası ile başlayalım. Yaşımız artık 60’a iki var. Bugünden geriye şöyle bir bakıyorum da, savaşsız yılları hatırlamıyorum. İlk hatırladığım savaş, Türkiye’nin Kıbrıs Çıkarmasıdır. Köyde idik ve haber kaynağımız radyo idi. Derken, Kahta’ya taşındık. Hayatımıza gazete ve TV girdi, ama savaş hep olageldi. Rusların 1979’da Afganistan’ı işgali, İran İslam Devrimi’nden sonra tahmili Irak- İran Savaşı, Sonraları Amerika’nın Afganistan, Irak ve Suriye Savaşları… Bu savaşlarda öldürülen Müslümanların sayısı milyonları bulmaktadır. Filistin başta olmak üzere Müslümanların kanı birçok yerde kesintisiz akıtılmaktadır.

Şimdilerde ise dünya Rus-Ukrayna Savaşına kitlenmiş durumdadır. Dememiz o ki, dünya olarak bir savaş hali yaşıyoruz hep. Birkaçı hariç, savaşın bir tarafında mutlaka Müslümanlar vardır, tabii ki, vurulanlar, saldırı ve işgale uğrayanlar olarak. Bazı yerde de Müslümanlar mezhepçi, ırkçı ve politik hesaplarına yenik düşerek kendi aralarında çatışmaktadırlar. Yükümlülüklerimizin ne kadar fazla olduğu da böylece ortaya çıkmaktadır.

Elbette ki, insan yapabildiğinden sorumludur, gerçek olan şu ki, genelde yapabildiklerimizi de yapmamak gibi bir gafletin içindeyiz. Örneğin, Ramazan ayındayız ve aç olanların halinden en iyi anlayabildiğimiz günleri yaşıyoruz. Ama yeterince anladığımızı söyleyebiliyor muyuz? Herkes bu sorunun cevabını kendisi bilir. Burada müminlerin infakla ilgili özelliklerine ve bir de israf konusuna dikkat çekmek istiyorum. Allah buyuruyor ki, “Onlar ki; namazı dosdoğru kılar ve onlara rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.” (8/Enfâl 3) Zekât, sadaka ve fitre birer infaktırlar. Allah’ın bize verdiklerinden Allah’ı şahit tutarak infak ediyoruz. İnfak konusunda üzerimize düşeni yapıp yapmadığımızı da bir Allah bilir, bir de kendimiz biliriz. Ama bir de israf konusu var ki, şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Müslümanlar olarak israf etmeyenimiz istisnadır! Hepimiz az veya çok israf ediyoruz. Oysa Allah cc. İsraf konusunda da bizi uyarmaktadır! “Ey Âdem oğulları! Namaz kıldığınız, ibadet ettiğiniz her yerde temiz ve güzel elbiselerinizi giyin. Yiyin, için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.” Mesela fitrenin 40 TL olduğu ve birçok insanın evine ekmek bile almakta zorlandığı günümüzde bizim bir çayı 20 ve bir kahveyi 40 TL’ye içmemiz de israf değil mi acaba? Elbette ki, çay da içelim, kahve de. Ama örneğin, sayısını düşürüp “sanki içtim” diye o parayı infak edemez miyiz? Günlük hayatımızda farkına vararak veya farkına varmayarak yaptığımız çok israf var.

Bundan böyle terazimizin infak ve israf kefelerine daha bir dikkat etmeye ne dersiniz?