BM, ABD ve Müttefiklerinin Terör ve Gaspına Karşı Afganistan’ın Yanındayız!
Hatırlayanlar olacaktır; ABD, 15 Ağustos 2021’de yenilerek çekildikten sonra Afganistan’ın rezerve parasına el koyduğunu söylemişti. Geçen hafta ise bu parayı iade etmeyeceğini; yarısını 11 Eylül 2001 saldırılarında ölenlerin ailelerine tazminat olarak ödeyeceğini ve kalanını da BM üzerinden Afganlılara dağıtacağını söyledi. BM de bunu teyit edici açıklamalar yaptı! Medeni (!) Avrupa da başından beri ABD’nin Afganistan’daki vahşetlerini yalan yanlış haberlerle örtmek ve Afganlıların meşru temsilcisi olan Taliban’ı dünya kamuoyuna terörist olarak dikte ettirmek çabası içindedir.
Onlarca yıldan beridir İslam ülkelerine bir Haçlı bilinciyle saldıran ve birçok yeri işgal altında tutan ABD ve müttefiklerinin bu habis ruhlarını her gün yeni vahşetlerle beslemelerinde anlaşılmayacak bir şey yoktur. Onlar ilahlaştırdıkları çıkarlarının gereğini yapıyorlar.
Biz Müslümanlara gelince… İslam ülkeleri olarak topyekûn bir zilleti yaşadığımız gibi, Müslüman bireyler, cemaatler, vakıflar ve partiler olarak da onurlu duruş sergileyenlerimiz maalesef azınlıkta kalıyor. İslam ülkelerinin hükümetleri, Afganistan konusunda da ABD’den işaret almadan adım atamayacak kadar bağımlıdırlar. Bununla birlikte biz Müslümanlar da genelde içinde bulunduğumuz ülkelerin politikalarının dışına çıkmaktan aciz bir durumdayız.
Elimizdeki onca imkâna rağmen, kendimize ait müstakil bir medyamız yok ve dolayısıyla en büyük haber kaynağımız da maalesef fasıklardır. İran’ından Pakistan’ına ve Suudi’sinden Türkiye’sine kadar bütün İslam Ülkelerinin Afganistan hakkında yaptıkları haberleri toplasanız, bir BBC yapmaz! Onlar her gün yalandan olaylar ve bu olaylardan yalan haberler üretirken, bizler doğruları dahi kaynağından öğrenmekten ve bunları yaymaktan aciziz. Ve ne yazık ki, dünyadaki Müslümanlar olarak çoğumuzun Afganistan hakkındaki bilgilerimiz fasıklardan aldığımız bilgi ve haberlerle sınırlıdır. Dahası, onların ağzı ile konuşmakta ve onların bakış açısı ile bakmaktayız. İstisnaları dışında aydınlarımızın, âlimlerimizin, akademisyenlerimizin ve yöneticilerimizin bile Afganistan hakkındaki bilgileri maalesef yüzeyseldir ve bizi sömürenlerin bilgilerinin çok gerisindedir.
Eğer Afganistan dendiğinde, zihnimizde ve gözümüzde hemen açlık, sefalet ve dahi cehaletle pençeleşen, yaşamak için böbreklerini ve dahi çocuklarını satan bir toplum ve Taliban dendiğinde, kadınları okutmayan, sakalsızların kafasını kesen ve günümüzde Ortaçağı yaşayan bir güruh canlanıyorsa, bu, fasıkların haberlerine yenik düştüğümüzün resmidir.
Hâlbuki gerçek, Afganistan’ı bu hallere düşürenlerin onlar olduğudur! Hâlbuki gerçek, onların 40 yıl boyunca Afganistan’ı işgal ettikleri; yüz binlerce Afganlıyı şehit ettikleri, milyonlarcasını yetim, dul ve sakat bıraktıkları, yüz binlercesine tecavüz ettikleri, milyonlarcasını tehcir ettikleri ve kalanlarını da ölümcül bir sefalete mahkûm ettikleridir! Hâlbuki gerçek, onların cephede yenildikleri Taliban’ı bu kez de medya üzerinden topyekûn itibarsızlaştırmaya çalıştıklarıdır.
Taliban’ın yanlış icraatlarını eleştirmek kadar onların yeni zaferler kazanmaları için bütün imkânlarımızla desteklemek de görevimizdir!
Öyleyse Haçlı ordularının açtıkları bu yeni cephelere asker olmayalım, gafletinden asker olanlarımızı uyaralım ve onları bu cephelerde de yenelim.