İslam Düşmanlığına Karşı En güzel Cevabın Adı Gültekin Ve Özen’dir!
Avusturya medyasına bakıyorum, hep bir ağızdan ve tek bir ağızdan şükranlarını sunuyorlar. Kime? Geçen gün Viyana’da saldırganların yaraladıkları kişileri canları pahasına kurtaran iki Türk’e! Binlerce, on binlerce ve yüz binlerce değil, milyonlarca takdir, teşekkür ve dua Recep Gültekin ve Mikail Özen içindir.
Gültekin ile Özen’in bu can feda eylemleri kadar sözleri de kalbini fethetmiş insanların. Evet, tek bir eylem ve tek bir cümle yetmiş kötülerin onca yıldır oluşturdukları ön yargıları yıkmaya. Gerek kendilerine yöneltilen sorulara verdikleri cevaplarda ve gerekse kendi sosyal hesaplarında yazdıkları oldukça yalın, sade ve tabii ki kalptendir: “Biz yapmamız gerekeni yaptık.” “Terörün dini ve milliyeti yoktur.” “Biz hepimiz biriz ve beraberiz.”
Kimi politikacı, gazeteci, yazar, sanatçı, akademisyen ve daha nicelerinin yıllardır her fırsatta İslam ve Müslümanlar üzerinden saldıkları korkular nedeniyle ümitlerini yitirme noktasına gelenler, bu korkular nedeniyle bu günlerini ve yarınlarını karanlık görenler ve bu korkular nedeniyle İslam ve Müslümanlara karşı önyargılı olanlar bu iki gencin o insani davranışlarıyla birlikte korkunç bir kâbustan uyanmanın sevincini yaşıyorlar. Yazdıklarıyla onları bağırlarına basıyorlar. Dediğimiz gibi, milyonlarca takdir, teşekkür, dua ve diğerkâmlığa dair sözler…
Kabul etmek gerekir ki, İslam düşmanlığı rüzgârını estirenlerin hedefinde en çok Türkler vardır. Kaderin cilvesine bakınız ki, bu rüzgârı tersine çevirenler de yine Türkler oldu. Ama burada neden özellikle Türklerin hedef alındığı konusuna girmeyeceğiz.
Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Müslümanlar eğer İslam düşmanlığı aleyhinde Avrupa’nın her şehrinde protesto eylemleri gerçekleştirmiş olsalardı bile Gültekin ile Özen’in gerçekleştirdikleri o kurtarma eylemleri ve söyledikleri o sözler kadar etkili olamazlardı. Aksine kötülerin ekmeğine yağ sürmüş olurlardı. Buradan çıkarmamız gereken ders bellidir: Görünür olacağız! Tabii ki Müslümanlığımız ile görünür olacağız, insanlığımız ile görünür olacağız. Çünkü Müslümanlık barıştır. Çünkü Müslümanlık güvendir. Çünkü Müslümanlık kendisi için istediğini başkası için de istemektir. Çünkü Müslümanlık hakkı ve adaleti gözetmek ve emanete riayet etmektir. Çünkü Müslümanlık çalmamaktır, iftira atmamaktır, yalan söylememektir ve sözünde durmaktır. Siz buna insanlık da diyebilirsiniz. Çünkü Müslümanlık eşittir insanlıktır. Bilmemiz gerekir ki, insanın fıtratına uygun olan her şey haddizatında İslam’dır/Müslümanlıktır. Mesela bu satırları okuyorken toplumdaki görünürlüğünüzü de gözden geçirebilirsiniz.
Gültekin ile Özen’in bu tavırlarına gösterilen bu dostça tepkiler de gösteriyor ki, birileri istedikleri kadar İslam’ı ve Müslümanları kötülesinler, vicdanlara hükmedemiyorlar. O vicdanlar bir süre etki altında kalsalar bile hakikati görür görmez teslim oluyorlar.
Burada görmemiz ve dahi sahip çıkmamız gereken hakikat şudur: Sen iyi olmaya çalış… İyilik yap. İyiliğini ister denize at ister havaya veya yere. O iyiliği insan da bilir, hayvan da bilir, balık da bilir ve hepsiyle birlikte Halık da. Onu bilmeyecek olanlar sadece kötülerdir. Ki onların da panzehri yine iyiliktir ve daima iyiliktir.
Bu vesile ile biz de Gültekin ve Özen kardeşlerimizi takdir ederken, dünyanın neresinde olursak olalım, kötülüğe ve kötülere karşı hikmet ve güzel söz ile mücadeleye devam diyoruz.