• DOLAR 34.076
  • EURO 37.987
  • ALTIN 2801.855
  • ...

İslam finansının önemli katkılarından biri, toplumda adalet müessesesine verdiği katkıdır. İslam, infak gücüyle toplumda bir adalet dengesinin tesis edilmesini Asrısaadette tüm parlak yönleriyle ortaya koymuştur. Bu konudaki peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) uygulamasını onlarca veya yüzlerce yerde, ayetler teyit etmektedir.

Bunların bir kısmı, infakın önemini beyan eder.(Ali-İmran/92) Bir kısmı yapılan finansal fedakarlıkların Yüce Allah tarafından kabul edildiğini gösterir.(İnsan/Dehr/8) Bazıları da Peygamberin yaptığı adil dağılıma, niçin eşit şekilde dağıtılmamış diyenleri uyaran ayetlerdir. (Haşır/7)

Bu son ayetler grubu, peygamberin uygulamasına yapılan itirazın yanlış olduğunu söyleyerek, sünnetin bir kısmının bu dinin temelini oluşturduğunu göstermesi açısından önemlidir.

Önce Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)’in uygulamasıyla ganimet mallarında adaletli bir dağıtım yapılıyor. Bu adil dağıtımı anlamayan, çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu bir kısım insanlar, niçin eşit dağıtılmadığını sorgulayınca Yüce Allah onları uyarıyor. Bu uyarının da ümmete bakan yönü var. Umum bir ifade ile bu, peygamberin yaptıklarını sorgulayıp karşı çıkmanın yasaklanmasıdır. Böylelikle Risalet-i Muhammediye’nin mahiyeti belirlenmiştir. Bu yasağın “Peygamber size ne vermişse onu alın, size neyi yasaklamışsa ondan kaçının” şeklinde olup risalete ittibanın farziyetini belirterek ümmet için bunun önemli bir husus olduğu belirtilmiştir.

Bu ilk ayetlerle finansal dayanışma ve yardımlaşmanın toplumsal bir cennet sevgisi ve ona giriş sebebi olma özelliği taşımaktadır. Toplumsal cennet bakışı aşılayan etkenlerden birinin de finansal tasavvur olduğu anlaşılıyor. Bir toplumun kalbinde ve ruhunda yer eden cennet sevgisi ve sevdası oranında o toplumda adalet sağlanabilir.

İkinci gruptaki ayetlerle toplumsal gücün varlığı üzerinden düşmanı def etme aracı olarak finansal mukavemeti görüyoruz. Gerektiğinde toplumsal mukavemetin elde edilmesi için o toplumun mali sınavını iyi vermesine bağlı bu yaklaşım. Bunun içindir ki Kur’an; mali cihadı, nefsi cihadın önünde zikretmektedir.

Üçüncü grup ayetlerde açıktan açığa toplumsal adaletin sağlanmasında finansal güçle toplumsal denge sağlanmıştır. Bu denge, adaleti bırakıp eşitlik üzerinden yapılan bir yanlış okuma veya adaletin eşitlik ile karıştırılması tenkid edilmiştir. Yüce Allah’ın kainattaki genel yasası, adalet üzere bina edilmiştir. Adaleti eşitlikten ayıran özelliklerin başında liyakat ve ehliyet esas alınır. Görev ve sorumluluklar noktasında, mükellefiyet ve sorumluluklar göz önünde bulundurularak bir dağılımın yapılmasıdır.   

Kur’an mesajıyla evrensel, içeriğiyle günceldir. Günümüzde de Gazze ve diğer İslam beldelerinde mali dayanışma ve yardımlaşma, bir yönden fertler ve topluluklar arasında teavün ve tesanüdün ahlak ve ruhunu oluştururken, diğer yandan toplumsal adaleti tesis eden büyük etkenlerden birinin finansal güç noktaları olduğunu ispatlamış bulunmaktadır. Bu ruhu kaybedenler, İslami camiaların yardım toplamasını da dine uygun görmezler. Uygun olmasaydı Allah ve Peygamber bunu istemezdi.