Rağbetimiz nereye?
Bazı cümle kalıpları dilimize öyle yerleşmiş ki, çoğu kez derinlemesine düşünmeye gerek bile duymuyoruz. Belki bazıları, ‘ ne gerek var, bu kadar kurcalamaya canım' diyebilir. ‘Başka uğraşacak işimiz mi kalmadı?’ tarzında cümleler sarf edende olabilir. Amacımız kurcalamak veya abesle iştigal değil tabi. Fakat iyi niyetli olsa bile, bazen bazı cümle kalıpları, asıl mesajın üstünü örtebiliyor. Malumunuz üzere, manevi bir iklime girdik elhamdülillah. Özellikle bu aylarda sık sık kullanılan kandil kelimesine dikkat çekmek istiyoruz.
Regaip Kandili
Miraç Kandili
Beraat Kandili, gibi...
Aslında, Osmanlı Padişahı II. Selim döneminde (1566-1574) camiler aydınlatılıp minarelerde kandiller yakılarak kutlandığı için bu gecelere kandil geceleri denilmiştir. Tabi kandil kelimesinden ne olur? diye düşünebilir birçoğumuz. Bu konuya konunun uzmanı alimler, fakihler daha güzel açıklık getirebilirler. Haddimizi aşıp, bu minvalde daha çok yorum yapmak istemiyoruz. Dikkat çekmek istediğimiz husus, kandil kelimesinin, mübarek gece ve günlerin neredeyse önüne geçmesi.
O gün ve gece nedir?
Neden önemlidir?
Gayesi nedir?
İyi kandiller- mutlu kandiller- hayırlı kandiller, ikilemelerinin arasında kaybolup gidiyor.
Farkındalık kayboluyor, o gecenin özel ismi arada kaynıyor vs. Oysa her birinin kendine has ve özel mesajları var. Bu mesajlar güzel ve doğru şekilde okunursa, bol/bereketli bir yola girilmiş olur.
Bu minvalde, haram aylardan olan ve mübarek üç ayların ilki Recep Ayı'nın ilk Cuma gecesi olan Regaip gecesi ile ilgili bazı hususları hatırlatmak oldukça önemlidir.
Bu gece, Receb' in perşembeyi cuma' ya bağlayan ilk gecesi olarak bilinir, burası herkesçe malum zaten. Yine bu gece ile ilgili birbirinden farklı rivayetler var. İşin o kısmına girmeden, bilhassa adından da anlaşılacağı gibi, bu gecenin bir Rağbet gecesi olduğunu vurgulamak istiyoruz.
Regâib, arapça bir kelimedir ve “re -ğa-be” kökünden gelmektedir. “Re-ğa-be”, kelime olarak, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. “Reğîb” kelimesi ise, “reğabe”‘den türemiş olan bir isimdir ve kendisine rağbet edilen, arzulanan, taleb edilen şey demektir. Müennesi, “reğîbe”dir. “Reğîbe”nin çoğulu da “reğâib” dir. Kelime olarak “Regâib”in aslı budur.
Bu gecede Allah’ın ( c.c) rahmetinin, mağfiretinin ve lütuflarının, diğer zamanlardan daha çok tecelli etmesi, ihlasla Allah’a ( c.c) yönelenlerin affedilmelerinin ümit edilmesi ve müminlerce gönülden arzulanıp, rağbet edilmesi sebebiyle bu geceye “Regâib” dendiği, kuvvetli görüşlerdendir.
Bu vesileyle aslında Regaip gecesi üç ayların müjdecisidir diyebiliriz. Neredeyse bir yıla yakın süren, uzunca bir yolun, doğru ve hayırlı bir yöne sevkini sağlamaya vesile olacak, şevkimizi arttıracak bir gecedir.
Hani vardır ya bazı tabelalar_ ‘kavşaktan önce son çıkış', diye. Eğer o çıkış kaçırılırsa, telafisi zor olur. Bu da böyle bir şey. Rahmet ayı Ramazan‘a selamet ve bereketle ulaştırmak için, bizleri monotonluğumuzdan, gafletimizden, tembelliğimizden alıp, ekim ayı olan Receb'i sulama ayı olan Şaban'ı, nihayet hasad ayı olan Ramazan'ı hatırlatmak için bir fırsattır. Kaçırılmayacak bir çıkıştır.
Girilebilecek bu salim yolun, selim bir akılla ihya edilebilmesi için, şöyle bir muhasebeye vesiledir aslında;
Yıl boyunca,
Nelere ve nereye rağbet ediliyor?
Cevaben şunları söyleyebiliriz.
Çok yemeye, çok uyumaya, çok gezmeye, çok konuşmaya, modaya, sınırsız olarak sosyal medyaya vs.
Kısacası dünyaya ve fani olan tüm şeylere, bazen harama kadar götürebilecek zevklere, haz- da hız sınır tanımamaya rağbet ediliyor...
Oysa rağbetimiz Rabbimize ve O'na götürebilecek tüm doğru vesilelere olmalıydı. Çünkü tüm baki nimet ve güzelliklerin kaynağı O...
Regaip gecesinin gündüzü olan bu mübarek günde, üç aylara güzel bir başlangıç yapalım. Rağbet ettiğimiz şeyleri ve yönleri sorgulayalım. Rağbet etmemiz gereken yöne doğru rağbet etmeye niyet edelim. Bunu sağlayacak istikamet ve bir program belirleyelim. İstikrarla uygulamaya azmedelim. Bu vesileyle Rabbimiz Teâlâ da bizlere, rahmeti, mağfireti ve lütuflarıyla rağbet etsin...