İkbal-i Kıbleden İstikbal-i Kıbleye

Yeğenini vali yapan bir bakanla karşılaşınca Neyzen Tevfik şöyle girer konuşmaya;

- Maşallah kardeşinizin oğlu aynen fasulyeye benziyor.

Bakan bu sözün ne manaya geldiğini anlamayınca, Neyzen devam etmiş;

- Malum ya, fasulyeler de bir kütüğe sarılarak yükselirler…

Politika; ahlak işi der siyaset felsefesinin önde gelenleri. Eğer ki şahsi çıkarlarınız, cemiyetin menfaatlerinden önde geliyor ise, ifsat edilen sadece siyaset değildir. Aynı zamanda cemiyetin meşru, gayr-ı meşru tasvirinin de ifsat edilmesi anlamına gelir. O yüzden Eflatun iktidarın erdemlilerin elinde olmasını önceller. Fazileti olmayanın rezaleti mutlaka ayyuka çıkacaktır. İster gizli yapılsın, isterse de aşikâr kılınsın.

Siyasetin bozukluğundan dem vurarak yolsuzluğun hazırlanılmasını mı istiyorum? Elbette ki hayır.

Maksadım yolun da yolsuzluğun da bozuk olduğu bir düzen, işin ehline verilmesini zorlaştırır. Malum yol bozuk olunca işin yükünü baş değil ayaklar çeker. Ondandır her yolsuzluğun bedelini halkın ödeyişi. Ayakların baş, başların ayak olduğu her dönem fetret devridir.

Komedyen, televizyona hazırlayıp seyredilmesini tavsiye ettiği bayağılık ve mürailik dolu dizisinin hakkında bilgi verirken; “Dizimiz kırk kişilik bir ekip tarafından canla başla çalışarak hazırlanmıştır” deyince. Dayanamayan ve daha önceki dizileri eksiksiz izleyen ve durumun vahametini idrak eden idarece vazifelendirilmiş bir adam şunu söyler;

 -Zaten bu kadar pespaye işlerin rezilliği bir iki kişinin harcı değildir.

Entegrizm dini veya siyasi olsun bir inancı, tarihin bir önceki döneminde sahip olduğu kültür yapısı veya müesseseleriyle özdeşleştirmektir. Böylece mutlak bir doğruya malik olduğuna inanmak ve onun kabullenilmesini dayatmaktır. Bir nev`i intihar kültürüdür. Dünü bugüne taşıyamamaktan neşet eden eski çağların arkaik düşüncelerine teslim olan eylemsizlik planı.

Entegrizmin gerçek olmayan cevaplarından kurtulmak için, hakiki soruları sorabilme alışkanlığı edinilmeli ve bu hayat nizamı olarak tatbikat sahasına konulmalıdır.

Öncelikle, herkese kendinde bulunan zenginlikleri ve rezervlerini tam olarak göstermek imkânlarını verecek, siyasi, iktisadi ve sosyal düzenin içinde varoluşunun farkındalığının sunulması en elzem olan şiardır.

Liberalizm ve materyalizmin birbirinden tecrit ettiği kişiler ve nesnelerden oluşan parçalanmış bir dünyadan; her varlığın yekdiğeri ile ilişkisi ile var olduğunu ve mana kazandığının anlamlandırıldığı vahdaniyet dünyasına doğru açılan bir sorular sefinesi. Ne için geldik, ne yapıyoruz, ne yapmalı?

Bağlılığımız kime, neye ve ne için? Bu sorulara verilecek cevapların bizi bağımsız ve hür kılacağı unutulmadan…