• DOLAR 34.538
  • EURO 36.548
  • ALTIN 2895.752
  • ...

Bismihî Tealâ... Edebiyat bir tebliğ aracı olabilir mi? Bir makalenin tesir gücüne ve kalıcılığına müspet yönde etki eden faktörler nelerdir? Edebi üslup kullanılarak ve tezyin edilmiş cümlelerle donatılan bir yazı mevzuyu özünden uzaklaştırır mı?
Yazı dili ile Kelimetullah`ı duyurmak hedefleniyorsa bunu ahsen olabilmesi için itina gösterilmelidir. Zira Allah c.c güzeldir ve güzeli sever. Bizleri en güzel bir biçimde yaratan Rabbimiz bizlerden ancak güzellik bekler.“ Rabbinizden size indirilenin en güzeline tâbi olun”buyurulduğu gibi Rabbimiz kitabında bizlere emsalsiz bir lûgavî güzellik sunmaktadır. Kur`an-ı Kerim edebiyat kurallarının en alasını içerisinde barındırmaktadır. Bu edebi kusursuzluğu birçok edebiyatçıya ilham kaynağı olmuştur. Kur`an`ın doyumsuz ahenginden, kafiyelerinin emsalsiz oluşundan, cümle terkiplerindeki intizam, su sesi gibi yumuşak ve kendine özgü şiirselliği, aliterasyon üslubu, tasvir ve betimlemedeki yegânelİk ve işitenleri içerisine alan tılsımlı dokusuzamanın müşriklerini ve günümüzde ki birçok İslam düşmanını dahi kendisine hayran bırakmıştır. Hz. Ömer`in Tâhâ sûresi`ni dinleyince bundan etkilenip Müslüman olması, Cübeyr b. Mut‘im`in Tûr sûresi`ni işitince hissettiği tesiri, ‘`Sanki kalbim çatlayacak sandım`` şeklinde ifade etmesi sadece iki örnektir. Yüce Mevlâ`nın “Kur`an`ı belli bir düzen içinde oku.” Buyruğu da düzene, güzelliğe ve ahenge önem verdiğinin bir göstergesidir.


Resulullah aleyhisselam, “Kalbinde, miskal kadarcık bile olsa, kibirden bir şeyler bulunan kişi cennete giremeyecektir.” buyurdu. Dinleyenler telaşlanarak kendilerini yokladılar, durumu iyice anlayıp gereken tedbirleri almak niyetiyle, endişe içinde dediler ki;


“Kişi şüphe yok ki elbisesinin güzel olmasını, ayakkabılarının güzel olmasını sever ve ister ?”Efendimiz (s.a.v) buyurdu ki; “Allah güzeldir, güzelliği sever. Asıl kibir, hakkı, gerçeği görmezlikten gelip umursamamak, insanları hor ve hakir görüp tepeden bakmaktır.” Resulullah aleyhisselam, ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim demesi, Rahman`ın; “Allah`a çağıran, doğru ve adil olanı yapan ve Şüphesiz ben Allah`a teslim olanlardanım diyenden daha güzel sözlü kim vardır” buyruğu dinimizin güzelliğe verdiği ehemmiyetin örneklerindendir.


Mamafih güzellik ancak Allah`ın cemalinden gelen güzellik olursa değer bulmaktadır. Bunun için yazı dili ile irşat yapılırken samimiyet ve ihlas şarttır. En-Nehaî ‘nin ‘Üç ayeti kerime insanlara kıssa yoluyla öğütler vermeme engel oldu` diyerek “İnsanlara iyiliği emredip kendinizi unutur musunuz?” “Size yasakladığım şeylere kendim uymayarak size(emrettiklerime) aykırı davranmak istemiyorum” ve “Ey İman edenler! Yapmayacağınız şeyi niçin söylersiniz?”ayetlerini işaret etmesi buna dayanır. Yazdıkları ile amel etmeyen bir edibin muhatabına vereceği etki ancak geçici bir efsundur. Kalıcı ve tesirli güzellik muhlisçe Kelimetullah`ı anlatmakla mümkün olabilir. Süleyman Çelebi`nin Kur`an`ınl ûgavî güzelliğinden ilham alarak 1409 senesinde yazdığı Vesîlet-ün Necât`ının (bildiğimiz adı ile mevlit kitabı) yüzyıllardır tesirini ve değerini muhafaza ederek okunuyor olması bunun en müstesna misalidir. Bizlere Kelimetullah`ın hazzını anımsatan Vesîlet-ün Necât`ta mısralarının mükemmel olması için çok titizlik gösterilmiştir. Kuruluktan uzak olduğu gibi, sırf coşkunluktan da ibaret değildir. Görünüşte kolay, fakat denendiğinde benzerinin yazılmasının çok zor olduğu görülür. Arûz vezni kullanılarak her türlü söz ve ifade sanatına ihtiva etmiştir.


Kur`an`ı anlatmaksa gaye lûgavî güzelliğinden ilham alarak onu en güzel şekilde anlatmanın çareleri aranmalıdır. Makalelerde edebi üslup kullanılmasının gereksiz bir detay ve kabuk olduğu düşüncesi bu anlamda abestir.
Bu minvalde güzel yazmanın bir yolu da eleştirilmekten geçer. Hâlihazırdaki kalite ile yetinmek ve sadece müspet eleştirilere itibar etmek egomuzu cilalamaktan öteye geçmez. Elimizden gelenin daha güzelini elde etmek için takdirlerin değil de, eleştirilerin takipçisi olunmalıdır. Eleştirilere açık olmakla yetinmeyip eleştiriye aç ve muhtaç olmanın bilincine varılmalıdır.