Resulullah'a salavatla yaklaşmak

Salavatlarla olur Resulullah (sav)'a yaklaşmak.

Ona yaklaşmadan Allah’a yaklaşılamaz.

Yüce Allah kendisine nasıl yaklaşılacağını Resul'ünün üzerinde gösterir.

Allah'ı sevmenin ve O'ndan haşyet etmenin somut bir örneğidir Allah'ın Peygamberi.

Zira ahlakı Kur’an'dır 0'nun.

'Secde et ve yaklaş' (Alak:19)

Secde etmeden yaklaşılamaz Yüce Rahman’a.

Şah damarından daha yakın olanla secdede erimeyen mesafeler, başka yerde eritilemez.

Secdede sağlanamayan muhabbet başka yerde sağlanamaz.

Ve miraca yükseltir içinde secdesi olan her namaz.

Eğer salat/namaz miracıysa müminin  

Salavat da İsra'sıdır.

Hem salavat salatla aynı kelimeden hasıldır.

Sidretül Münteha’ya giden yolda önce isra sonra miraç gelir.

İsra olmadan miraç ne mümkün.

Resulullah'a yakınlaşmadan Allah’a yakınlaşmak ne mümkün.

Dilin salavatı Resulullah'a selam göndermektir!

'Allah ve melekleri Resulullah'a salat ediyorlar. O halde ey iman edenler, siz de O'na salat ve selam gönderin' (Ahzap:56)

Müminin çektiği her bir salat-u selama Allah ve melekleri on salatla karşılık verir.

Ve kul Allah ve meleklerinin duasına mazhar olur bu sayede.

Sonra Allah'ın seyyah melekleri salavatları alır Resulullah'a iletir.

Karşılığını ise bizzat Resulullah'ın kendisi verir.

Böylece salavat mümini Allah'la ve Resulullah'la konuşturur.

            Aklın salavatı Resulullah'ı tanımaktan, güzide hayatını, ahlakını öğrenmekten geçer!

Marifet (tanımak, bilmek) kalpteki sevgiyi, hayranlığı arttırır.

Kalp, bu hayranlıkla yandıkça irfan ve hikmet yoluna koyulur.

               Ameli salavat

Resulullah (sav)'ın sünnetini kendi benliğinde, ailesinde, çevresinde, siyasetinde, idaresinde ve dahi hayatının her alanında yaşamak ve yaşatmaktır.

'Andolsun sizin için, Allah'ın Resulünde Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için güzel örnekler vardır' (Ahzap: 21)

Mümin 'dil, akıl ve ameli' olarak salavat etmek sayesinde tüm yapaylıklardan kurtulur.

Ve tek düzelikten, sıradanlıktan, kitle içinde erimekten, maskeli yaşamaktan, kalıplara sıkışıp kalmaktan…

Bu sayede kendine has, kendine özgü, Rabbine kul olarak yaşamayı, saf ve berrak kalmayı başarır.

Salavat; insanı hayat kriterleri, ticareti, beğenileri, tercihleri, insani ilişkileri ile herkesten faklı kılar.

Mümini; insanlığın selameti, adaleti, kurtuluşu adına bir çabanın içine dahil eder.

Salavata dahil olanlar arttıkça, sömürünün, haksızlıkların, yolsuzlukların sonu yaklaşır.

Adil bir düzenin ise güneşi doğmaya başlar.

O halde Resulullah'a binler salat ve selam edelim.

Salavat kervanına tüm insanlığı davet etmek için çalışıp çabalayalım.

Resulullah'ın yeryüzüne ekip gittiği sünnetine hayatımızda hayat verelim…

Ta ki dünya gül bahçesine dönene kadar.