Ne Mübarek İnsanlar Bu Çarşaflılar

Onlara olan hayranlığım gün geçtikçe artıyor. Çünkü onlar toplumun anası... Toplum derken insanımıza tepeden bakan, onlarla hiçbir zaman haşır neşir olmayan, muhatap almayan kesimleri içine almıyorum bile. Hiç alınmasınlar. Onlar zihinleri satılık, kendi öz benlikleriyle çelişik ve düşman, kendi toplumundan utanan hasta kesim. Bu dünyada şifa bulurlar mı bilmem ama tek şifalarının hidayet olduğu kesin...

Gelelim toplumun mübarek insanlarına, çarşaflılara!  

Onlar bu toplumun vicdanı, kalbi yani anası...

Anneler çocuklarını hiç karşılık beklemeden ihlasla sever, büyütür, dertlerini yüklenir ve onlar için kendi ihtiyaçlarından dahi feragat ederler. Çarşaflılar da anne gibi çevresindeki kadınlarla, çocuklarla, genç kızlarla hiçbiri arasında ayrım yapmadan ilgilenir ve sahiplenirler. Onların derdini, dert edinirler. Kocasıyla, çocuklarıyla, akrabasıyla ya da komşusuyla sorunu olanlar çözüm bulmak için çarşaflı komşusuna anlatmayı tercih ederler.

Çarşaflılar otobüste, uçakta, parkta, pazarda, hastanede bile hiç tanımadığı halde kendisine bir meselesini danışan kadınlarla sürekli karşılaşırlar. Bu durum onların ne kadar merhametli ve güvenilir olduklarının insanlar tarafından kanıksandığının bir göstergesidir. Onlara derdini anlatmak isteyenler geri çevrilmeyeceğinden emindir. Çünkü onlar kadınların dert arkadaşıdır. Sıkılmadan, gocunmadan, usanmadan yine mi sorunla geldin demeden defalarca yanına gelenleri sabırla dinler, nasihat eder, yol gösterirler.

Onlar kendi çevrelerindeki muhtaçlar, hastalar, kimsesizler, yaşlılar ve yetimlerin yoldaşıdır. Zengin tabakadan ziyade toplumun en gariban kesimleriyle oturup kalkmayı tercih ederler.

Fakirler onların yanında huzur bulur. Aşağılanmadan, küçümsenmeden, her zaman güler yüz ve tebessümle karşılanırlar. Onların yanında ezikliklerini unutur, kendilerini çok önemli bir statüde görürler.

Bir yakınını kaybeden kadınlar, çarşaflı dostlarının yolunu gözler. Gelsin de taziye için gelen misafirlere sohbet versin, hakkı hakikati anlatsın, gönüllere şifa dağıtsın ister. Taziye evi onların okuyacağı Kur'an ve edeceği duayla gönüllere sabrın dağıtıldığı yer olsun ister. Ölen kişi için indirilen hatmin cüzleri çarşaflının eliyle dağıtılır, hatim duaları onunla toplanır. Onun dilinden dökülen dualara insanlar pür dikkat kesilir. Oradan biri çıkar oğlumu da içine kat, bir diğeri falan ölmüşümü de derken odadakiler de tüm İslam ümmetiyle birlikte duaya dahil edilir. Tabi... Allah'ın salih bir kulu elini açmıştır, bu fırsat değerlendirilmeli ve dua istenmelidir.

Çarşaflılar için hasta ziyaretleri Allah'ı ziyaret etmek gibi önemlidir. Çevrelerindeki hastaları ziyaret edip, teselli etmeye gider, onlar için dua ederler. İyileşene kadar onlarla ilgilenmeyi, durumlarını sormayı kendilerine bir borç bilirler.

Onlar, kız çocuklarını etraflarında toplayıp İslam'ı anlatır, hidayet yoluna ermeleri için çaba sarf ederler. Bunun için gerekirse evdeki işlerinden, aşlarından, gezmelerinden, vakitlerinden, rahatlarından, bazen uykularından dahi vazgeçerler. Onların ahiretlerinin kurtuluşunu kendi rahatlarına tercih ederler. Annelerin çocukları konusunda eksik kaldığı yönleri nasihatle, şefkatle tamamlamaya çalışırlar.

Onlar kendi mahallesindeki kadınları bir araya getirip Yasin suresinin gölgesinde buluştururlar. Okunan Yasin-i Şeriflerin ardından dualar ve nasihatlerle toplandıkları yeri adeta cennet bahçesine çevirirler. Komşular arası ilişkilerin gelişmesine ön ayak olup, insanların yalnızlaşmasının önüne geçerler. Bir mahallede çarşaflı varsa o mahallenin kimsenin kimseyi tanımadığı bir yer olması mümkün değildir. Orası hastaların, muhtaçların, yoksulların, dertlilerin, yetimlerin sahip çıkıldığı bir mahalledir.

Çarşaflılar, tesettürlerin en kamil olanına sahip olmakla birlikte, kadınların kendilerine çeki düzen vermesine ön ayak olurlar. Çünkü onlar hayânın, edebin, vakarın, iffetin güneşi gibidirler. Tıpkı Hz. Meryem gibi Müslüman kadınların gözlerini kamaştıracak kadar ışık saçar, aydınlatırlar.

Onlar, TV ve telefon ekranlarındaki hayâsızlıkları, çıplaklıkları evlerine sokmamaya gayret ederler. Böylece aile bireylerinin kalplerini, duygularını kirlerden uzak tutmaya çalışırlar. Aile ocaklarını cennet bahçelerinden bir bahçeye çevirmek için didinir dururlar. Onların evi İslami eğitimin, ahlakın, yardımseverliğin, diğergamlığın pratize edildiği bir mekandır. Hayır kumbaraları onlar için evlerinin en önemli aksesuarıdır.

Eğer çarşaflı kadınlar, yakın çevrelerini aşıp daha fazla kadına, genç kıza, çocuğa ulaşmaya gayret etseler, vicdanlarındaki o şefkat sayesinde toplumu gün geçtikçe kendi aslına, özüne döndürecek, ıslahına vesile olacak çok daha büyük bir çalışma yapmış olacaklar. Bu sayede hayâyı, edebi, aileyi, ahlakı ortadan kaldırmak için evlere kadar giren düşmanın tesir gücünü kıracaklar.

Hadi çarşaflı bacılar, hadi zamanın Meryemleri, hadi hidayet güneşleri gayretinizi arttırın. Bir dakikanızı bile boşa geçirmeyin. Bunca ifsadı önleyecek güç sizde...