• DOLAR 34.387
  • EURO 36.852
  • ALTIN 2968.417
  • ...

Kudüs yaklaşık yüz yıldır işgalin, zulmün ve dahası soykırımın vahşeti altında inleyen mübarek belde… 7 Ekim Aksa Tufanı cihadından bu yana gün yok ki Filistinli kardeşlerimizden onlarcası hunharca şehid edilmesin. Bu derece zulüm ve vahşet işlenirken ümmetin hali pür melali gözler önünde. Aksa Tufanı bize daha net bir şekilde gösterdi ki Müslümanların vahdetiyle ancak Kudüs kurtulabilir.

   Evet, ümmetin ortak paydası olan Kudüs, maalesef ümmeti bir araya getirememiştir. Yüz binlerce şehide rağmen... Göründüğü kadarıyla “Kudüs vahdeti getirecek” çıkarımı pek doğru değil. Doğrusu ise “Ümmetin vahdeti Kudüs’ü getirecek.”

  Ümmet içinde bulunduğu dağılmışlığını Kur’an ve Sünnet ışığında ivedilikle gidermediği müddetçe ne Kudüs ne de diğer kutsal beldeler özgürlüğüne kavuşamayacaktır. Mukaddes beldelerin hürriyet içinde Müslümanların yurdu olması için evvela Müslümanların hürriyet içinde bir tek ümmet olduklarının bilincine varması gerekir. Bu bilinç öncelikle tüm engelleri aşmak ile elde edilebilir.

  Bugün Gazze’de işlenmekte olan kan dondurucu vahşet ve soykırım değil vahdeti sağlasın, ümmetin dağılmışlığına geçici bir merhem bile olamadı. Gazze için ümmetin farklılıkları göz ardı edilerek vahdet içinde tek bir bildiri, kapsayıcı bir deklarasyon veya küçücük bir yol haritası bile belirleyemedi. Ümmetin farklı renkleri boykot, infak ve dua birlikteliğinin ötesine geçemedi/geçemiyor.

   Şehid İsmail Heniyye’nin gıyabi cenaze namazını bir milyar Müslümanın kılmış olması belki de vahdet için yakılmış bir meşale olsa da gerisi bir türlü gelmedi.

  Siyonist vahşilerin diğer kâfirlerle dünya çapında sergiledikleri dayanışma ve destek bize sürekli “Küfür tek millettir.” Hadis-i Şerifinin hakikat oluşunu, ikaz ve uyarısını hatırlatmış olsa da bizi bir türlü biz yapmaya, bir yapmaya, ümmet yapmaya yöneltmedi.

   Küfrün birlikteliği geçici ve çıkar endeksli olduğunu bize Rabbimiz bildirmektedir.

   “Onların topu birden sizinle, ancak müstahkem yerlerde ve siperler ardında olduklarında savaşırlar. Kendi aralarındaki gerginlik ve çatışma şiddetlidir: Sen onları birlik içinde sanırsın, oysa kalpleri dağınıktır. Çünkü onlar aklını iyi kullanamayan kimselerdir.” (Haşr/14)

  Küfür akılsız oluşuna rağmen, kendi aralarında şiddetli gerginlik ve çatışma yaşıyor olmalarına rağmen, kalpleri dağınık olsa da dünya çapında (çıkar endeksli) vahdeti sağlayabiliyor iken acaba neden Müslümanlar bir ülke çapında bile vahdeti sağlayamıyor? Neden?

  Asıl sorunumuz, sorumuz bu olmalı? Çağımın her an ve her mekânında akmakta olan Müslüman kanın belki de tek nedeni budur. Küfrün kudurmuşluğu, zalimlerin çokluğu, hainlerin cirit atıyor oluşu hep bundan değil midir?

  Ümmet bir ve beraber olmak için çaba sarf etmeli, gayret etmeli ve artık vahdeti sağlamak için fedakârlık göstermeli… GAZZE gibi, HAMAS gibi, İSLAMİ CİHAD gibi...

 Yoksa!

Allah muhafaza!

Bugünlerimizi arar olacağız. Çünkü küfür Müslüman kanına doymaz…