Sadist Değil Vahşvesoy
Sadist ruhlular sürekli saldırgan ve tedirgindirler. Çiğnemekten zevk aldıkları hukuki ve ahlaki tüm kurallara karşın kendilerini korumaya alan kaskatı kuralları vardır. İçleri kin ve nefret ile doludur. Bu onların merhamet ve yakınlık duygularını yok etmiştir. Acımasız ve canavarca hislerle saldırır. Bu durum olmadığı an kendisini güvensiz ve eziklik içinde sanır. Sadistik davranışların asıl nedeni aşırı derecede aşağılık kompleksidir. Yetersizlik ve hiçlik duygusu.. Sadistler zulüm ve vahşetten beslenirler. Mazoşizmin zıddı sadizm.. Sevgiden ve sevilmekten bile nefret edecek derecede kin ve kibir yüklenmiş kişiliksizler...
Bugün siyonterör devletinin işlediği akıl almaz vahşetin arkasında aşırı düzeyde sadizm ve ileri düzeyde dışlanmışlık yatıyor. Tarihsel süreçte sürekli dışlanmalarının, nefret edilmelerinin ve sürülmelerinin asıl nedeni hep bu psikolojik hastalıkları olmuştur. Bu Siyonist vahşiler için kronik ve tedavi edilemez boyutlarda olmaktadır. Bu nedenle lanetlenmişlerdir.
Peki, medeni ve hümanist gülücükler savuran Batı ne tür bir psikolojik çukura düşmüş ki bu vahşilere her türlü destek ve teminatı vermekten bir an bile geri durmamakta. Özellikle ABD ve diğer dört avenesi… Dünya kamuoyunun ve özellikle kendi halklarının tepki ve baskılarına rağmen Siyonist terör şebekesinin işlemekte olduğu soykırıma karşı olduklarını bağıra bağıra söylerlerken diğer yandan her türlü desteği vermelerinin asıl nedeni ne olabilir?
Ekonomik işgâl, locaların baskı ve tehditleri, lobilerin ölümcül bakışları vb. tüm nedenler olabilir görünürlerdir. Bunlar özellikle İslam ülkeleri için daha etkili ve geçerli nedenlerdir. ABD ve diğer dört avenesi için bu nedenleri sıralamak biraz zor olsa gerek. Asıl neden hep gerilerdedir, perde gerisinde, gizli ve içsel… Mesela İslam ülkelerinin bu derece meskenet ve zillet içinde olmalarının içsel, ruhsal hastalığı Vehn psikolojisidir.
Peki ya Batı’nın?
Batı aslında işlemekten zevk alacağı vahşet ve soykırımları başkalarına yaptırma psikolojisinde. Bu ileri düzeyde bir ruhsal hastalık boyutuna ulaşmıştır. Buna vahşvesoy psikolojisi diyelim. İşlemek istedikleri vahşet ve soykırımı vekillerine yaptırma psikolojisi. Vahşvesoy psikolojisinin bireysel septomlarını nevruz bayramında elinde İsrail bayrağıyla halay çeken bilmez de, İsrail terör devleti gayet özgür ve demokratik bir devlettir diyen kalemşör de veya HAMAS 7 Ekimde bizi çok üzdü diyen şöhret müptelası zırzevat da net görebilirsiniz.
Batı ne derece barışçıl ve insancıl açıklamalar yapsa da aslında perde gerisinde Müslümanların vahşice katledilip soykırımdan geçirilmesine son derece sevinir/yor. Sadizmin kralı kendileri olsa da siyasi tilkilikleri, sömürgeci parazitlikleri ve hazırda sadist ahmakların oluşu buna engel olmaktadır. Bu nedenle batı ruhsal hastalığının vazgeçilmez besini olan acı, kan ve irini vekâlet terörizmiyle elde etmektedir.
İsrail olmasaydı aynısını biz kurardık demenin iç yüzünde bu aşağılık vahşvesoy psikolojisi yatmaktadır. Ancak yüz yıllardır işini aklıyetmez sadistlerle yürütmektedir.