Sosyal ağlar bizi asosyal yaptı
Sosyal Medya denince akla gelen ilk şey‘paylaşmak` oluyor. Sosyal medya,kişilerin; fotoğraflarını, fikirlerini, olaylarabakış açılarını ve yaşadıkları önemli olayı paylaşabildikleri online ağlardır. Günümüzde insanların etkileşim içinde olmalarını sağlayan alanlar vardır. Bu alanlar;Facebook, İnstagram, Twitter, Whatsap şeklinde sayılabilir.
İletişimin bu şekilde gelişmesi insan hayatında birçok değişikliğe sebep oldu. İnternet ve diğer sosyal medya araçları; köylerde, şehirlerde kısacası dünyanın her yerinde bütün insanları kuşatmaya başladı. İnsanlar bu ‘sosyal` ağların bağımlısı oldular. İşin kötü tarafı sosyal medya denilen bu alanların kontrol altına alınamamasıdır. Bu kontrolsüz ağ bütün evlere girerek çocukları, gençleri zehirlemenin yanında onları sosyal çevreden uzaklaştırarak yalnızlaştırdı.
Günümüzde insanların çoğu vekurumlar sosyal medyayı aktif olarak kullanmaktadır. Sosyal medya bilinçli kullanıldığı zaman faydaları yok değildir. Bu ağlar, iletişimin en hızlı ve kolay yoludur; hiç duyulmamış bilgilere ulaşmak, insanlara ulaşmada ve konuşmada iletişim aracıdır; firmaların, reklam yaymasında hızlı ve kolay yöntemdir.
Fakat ne yazık ki bütün bu gelişmeler, insan hayatına yenilik getirmenin yanında ahlaki yozlaşmalara,olumsuz yönden kültürel değişimlere ve toplumda ciddi bozulmaların yaşanmasına yol açtı.Etrafımıza baktığımızda kitap,dergi, gazete okuyanların sayısı oldukça az oranda olup sosyal medya üzerinden okuma ihtiyacı gideriliyor gibi davranılmaktadır.
2014 yılına göre; en büyük sosyal ağ olan Youtube, yalnızca 1 ay boyunca 1 milyar kişi tarafından ziyaretçi akınına uğramakta ve sadece bu site üzerinden izlenen videolara her ay 6 milyar saat harcanmaktadır. Bugün üretilen elektriğin %5`inin, interneti çalıştırmak için harcandığı hesaplanmıştır.
Fotoğraf paylaşımının yer aldığı instagramın 100 milyondan daha fazla kullanıcısı vardır. Günlük olarak ortalama 7,3 milyon aktif kullanıcı siteyi ziyaret etmektedir.
Sık ziyaret edilen bu platformların birçok problemlere yol açtığı artık örtülemeyecek kadar ortadadır. Hukuki problemlerden tutun psikolojik problemlere oradan da ahlaki problemlere kadar bu keşmekeşliği sıralamak mümkün.
Bilinçsiz bir şekilde kullanılan bu ağların kişide karakter bozukluklarınayol açmasının yanında sosyal medyaya bağımlı olan kişilerde dikkat dağınıklığının olduğu belirtilmektedir.‘Ağ`lara bağımlı olan kişilerin içe kapanık bir karaktere büründüğü ve böylece anti-sosyal bireylerin ortaya çıkmasına sebebiyet verdiği bilinmektedir.
Malum sanal âlemde yapılan fotoğraf paylaşımları ile bireylerin ve ailelerin hiçbir gizliliği kalmaz oldu, hayâ perdesi yırtıldı. Dahası her bilginin paylaşımı bilgi kirliliğine yol açtı.
Sonuç olarak, sosyal ağları iyi yönde kullanmanın güzel olduğu hepimizin kabulü, ancak gelinen noktada bunun kontrol edilmesinin çok zor olduğu ve hepimizin birbirimizden kopuk asosyal bireyler şeklinde kötülük ve tehlikelere açık, savunmasız olduğumuz görülmektedir; o zaman demem o ki şüphesiz bütün tedbirler bu yönlü yoğunlaştırılmalıdır.