Yükümlülüklerin yanında yardımlaşmayı görev bilmek, gerçek bir huzurun teminatı olur
Kur`an-ı Kerimde nasıl cennetten, cehennemden söz ediliyorsa aynı şekilde kimin nasıl mutlu olacağından da söz ediliyor. Toplumun temeli sayılan ailenin de huzurlu ve problemsiz olması önemlidir. Yuvanın mutluluğu için, aile, sevgi ve fedakârlığa dayalı görevleri yerine getirmelidir. Bu görevleri yerine getirirken erkek ve kadın bunun ibadet olduğunu bilmelidir. Ailede huzur ve problemsiz bir hayat için erkek ve bayanların birbirlerine karşı görevleri vardır:
Kadının en başta gelen görevi, iffet ve namusunu korumasıdır. Peygamberimiz`in müjdesi de şöyledir: "Kadın, namazını kıldığı, orucunu tuttuğu, namusunu koruduğu ve kocasına itaat ettiği zaman, cennet kapılarının dilediğinden girsin." (Ahmed bin Hanbel) Kadın, kocasının aile sırlarını, namusunu korumak mecburiyetindedir. Çocuklarını İslam çerçevesinde yetiştirmeli ve yabancılara karşı tesettürüyle örnek olmalıdır. Kadın kâfi gelecek miktar ile yetinmeli yani kanaatkâr olmalıdır. Kadın eşine itaatkâr olmalı ve evin ihtiyaçlarını gidermeye çalışmalıdır. Kadın akrabalarına ve kocasının akrabalarına saygılı olmalı ve hürmet göstermelidir. Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Müminlerin iman bakımından en mükemmeli, huyu en iyi olanıdır. Hayırlınız, kadınlarına karşı hayırlı olanlardır.”
"Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları olduğu gibi, kadınların da erkekler üzerinde belli hakları vardır." (Bakara, 228). Erkek de eşine karşı şefkat göstermeli, çirkin söz söylememelidir. Tatlı dille konuşmalı ve çocuklarına İslami bilgileri aşılamalıdır. Bu bilgileri eşiyle ve çocuklarıyla beraber günlük yaşantılarında uygulamalıdır. Erkeğe tanınmış olan otorite hakkı, ona kadın üzerinde haksız bir baskı imkânı vermez. Yüce Rabbimiz (c.c), şöyle emreder:
"Kadınlarınızla iyi geçinin. Eğer kendilerinden hoşlanmazsanız, olabilir ki, bir şey sizin hoşunuza gitmez de Allah onda birçok hayır takdir etmiş olur." (Nisâ, 19). Bununla beraber, erkek ev işlerine de yardım edebileceği gibi, kadının da kocasına destek olması caiz görülmüştür. Kadın bu kararı eşi ile birlikte almalı ve çalışacağı ortam ve mekâna bakılmalıdır. Eşi istemediği müddetçe kadın ısrar etmemeli ve yuvasının mutluluğunu ön planda tutmalıdır.
Karı-koca anlaşamadıkları bir problemde aile büyükleri hakemliğe çağrılmalı, onlar da bu işi Allah için adaletle halletmeye çalışmalıdır. Kur`an-ı Kerîm`de; “Eğer karı-kocanın arasının açılmasından endişeye düşerseniz bir hakem erkeğin ailesinden ve bir hakem de kadının ailesinden gönderin. İki taraf (arayı) düzeltmek isterlerse, Allah da onları uzlaştırır. Şüphesiz, Allah hakkıyla bilendir, her şeyin aslından haberdardır.”(Nisa,35) buyurmaktadır.
Evlilikte karşılıklı yapılması gereken şeyler ihmal edilmemelidir. Eşler, birbirlerini tamamlamaya çalışmalıdırlar.
Eşlerin, yükümlülüklerin yanında yardımlaşmayı görev bilmelerinin de gerçek bir huzurun teminatı olacağı kesindir.