Öyle bir kardeşlik ki, yardım etmekten kaçınmanın mazereti yoktur
"Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup düzeltin ve Allah'tan korkup sakının; umulur ki esirgenirsiniz." (Hucurat, 49/10).
Ayeti kerimede iki şey dikkatimizi çekiyor:
Bunlardan birincisi müminlerin kardeş olduğu hususu, ikincisi de kardeşler arasında dargınlık, kırgınlık meydana gelirse, aralarının bulunup barıştırılmalarıdır.
Evet müminler kardeştir, onları birleştiren bağ din bağıdır, iman bağıdır, inanç bağıdır. Onlar aynı kitaba, aynı Allah'a, aynı peygambere inanırlar, aynı dinî kurallara bağlıdırlar.
İnsanları bir arada tutan, birleştiren din bağıdır, inanç bağıdır. Ancak iman bağıyla bir araya gelenler kardeş olarak kabul edilmektedirler. Buna göre yeryüzünün neresinde yaşıyor olurlarsa olsunlar, hangi dili konuşuyor olurlarsa olsunlar, hangi kavme mensup olurlarsa olsunlar veya hangi renge sahip olurlarsa olsunlar, bütün müminler kelimenin tam anlamıyla birbirlerinin kardeşleridirler, yani birbirlerinin sadık dostlarıdırlar
Kardeş denildiğinde akla genellikle aynı anneden ve babadan dünyaya gelen kişiler gelmektedir. Bu soy-sop kardeşliğinin dışında bir de aynı dine veya dünya görüşüne mensup olmayı ifade eden akide kardeşliği söz konusudur. İslâm dininde kardeşlik, bütünüyle akide temeline dayanmaktadır.
İslam`da kardeşlik akide temeline oturtulduğu içindir ki, müminlerin arasını bozacak her türlü sunî ayrımlar ve böbürlenmeler de haram kabul edilmiştir. Irk, soy, cins vs. türünden cahili değerler yerine takva kriteri getirilmek suretiyle toplumsal kardeşliğin ve ahengin bozulmaması sağlanmıştır.
Dinde kardeşliğin en güzel numunesini Peygamber çağında Peygamberle birlikte yasayan seçkin sahabeler ortaya koymuşlardır. Muhacir-Ensar ilişkisi, kardeşliğin ne anlama geldiğini bizlere gösteren son derece mükemmel bir örnekliktir.
İslam kardeşliği öyle bir kardeşlik ki, yardım etmekten kaçınmanın mazereti yoktur. Bir müminin, diğer bir mümin kardeşine her halükarda yardımcı olması gerekmektedir. Peygamberimiz bir hadisinde, "zalim de olsa, mazlum da olsa mümin kardeşine yârdim et!" diye buyurmaktadır. Zulüm konusunda nasıl yardım edileceğini ise şu çarpıcı sözlerle dile getirmektedir: "Onu zulümden el çektirirsin. Ona yapacağın yardım işte budur" (Buhari, Mezalim, 4; Müslim, 62). Kardeşliğin bir gereği de, zulme meyleden diğer kardeşlerini uyarmak ve onları hizaya getirmek için çalışıp durmaktır. Bu tür bir yardımlaşma, fertlerin ve toplumların selameti için oldukça önem arz etmektedir.
Kardeşliğin şartlarını ise kısaca şu şekilde sayabiliriz:
– Kardeşliğin sadece Allah (cc) için olması
– Kardeşliğin iman ve takva ile beraber olması
– Kardeşliğin; kitap ve sünnete uyma, hurafe ve bidatlerden uzaklaşma ve İslâm usulüne sımsıkı sarılmaya dayanması
– Kardeşliğin, Allah için karşılıklı nasihat etmeye dayanması
– Kardeşliğin, genişlikte ve darlıkta dayanışma ve yardımlaşmaya dayanması.
Allah için birbirlerini seven, Allah için bir araya gelen kardeşlerden olmak umuduyla..