• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Nerede bir Müslüman ülke gelişse, ekonomik alanda kendini toparlasa emperyalist ülkeler bu ülkenin gelişmesine sebep olan şeye göz diker ve o ülkenin gelişmesine ya müsaade etmez, ya da bir şekilde o ülkenin gelişmesine sebep olan yer altı rezervini eline geçirmeye çalışır. Irak, Suriye, Afganistan ve bu gün de Katar. Yarın başka bir Müslüman ülke. En acı ve vahim olanı ise başta Suudi Arabistan ve diğer kimi körfez ülkelerinin kendilerine atılacak bir kemik uğruna ABD ve benzeri emperyalist ülkelerin yanında yer alması ve desteklemesidir.

Irak, Suriye, Afganistan, Yemen ve diğer Müslüman ülkelerinin bu günkü sefaletlerinin arkasında ABD ve yardakçıları olan kimi körfez ülkeleri var. Suud hanedanlığı kendi saltanatını koruma ve körfezde kimseye liderliği bırakmama adına Yemen gibi kirli savaşlara girebiliyor. Mısır'da tüm Müslüman kardeşlerin yok edilmesi pahasına Sisi'yi destekleyebiliyor. Hamas'ı terörist ilan edebiliyor. Suud hanedanının bu kirli savaşı daha nelere mal olacak? Şimdi hedef Katar ve Katar'ın ihraç ettiği LNG.

ABD'de kaya gazı üretiminin artması ve ihracatın serbest  bırakılmasıyla, ABD'nin Avrupa ve Doğu Asya'da yeni pazarlar arayışına girmeye  başladı.

 Katar'ın, küresel LNG piyasasında yüzde 30'luk payı bulunuyor. Bu  payla Katar, dünyada LNG ihraç eden ülkeler arasında lider konumda yer alıyor.

Mısır, yıllık LNG ihtiyacının yüzde  60'a yakınını Katar'dan karşılıyor. BAE ise Katar'dan yıllık 1 milyon ton LNG  ihraç ediyor. Bu da BAE'nin toplam gaz ihtiyacının yaklaşık yüzde 25'ine denk geliyor.

Uluslararası Doğalgaz Birliği ve Uluslararası LNG İthalatçıları  Birliği verilerine göre, ABD'de inşaatı devam eden 6 LNG terminali bulunuyor, bu  sayının 30'a çıkarılması planlanıyor.

ABD'nin tüm projeleri hayata geçirildiğinde yıllık LNG ihraç  kapasitesinin 300 milyon tonu geçmesi bekleniyor. Bu durumda ABD, dünyadaki en  büyük LNG üreticisi Katar'ı geçerek birinci olacak.

Rusya'da da bir LNG terminalinin inşaatı devam ediyor. Moskova  yönetimi 3 terminal daha inşa etmeyi hedefliyor.

Avustralya'da ise 5 terminalin inşası devam ederken, 8 terminal  projesinin daha hayata geçirileceği öngörülüyor.

Katar ile yapılan mücadelenin en büyük nedenini işte bu sıvılaştırılmış doğalgaz oluşturuyor. Katar'ın gelişmesine sebep olan bu gaz ele geçirmek veya uluslararası piyasada ihracat payını azaltmak nedeniyle Katar'a ekonomik bir savaş açılmış durumda.

Türkiye burada bir atılımda bulundu ve Katar'ın yanında yer aldığını belirtti. İşi daha ileri boyuta taşıyarak oradaki askeri varlığını 5.000'e çıkardı. Tabi ki bu Katar'da sevinçle karşılansa da diğer Arap ülkelerinde ve özellikle Suudi Arabistan'da olumlu karşılanmadı. Doha yönetimine destek veren Katarlılar, sosyal medya mesajlarında 'Allah Türkiye'yi korusun' yazıyor. Ama bunun aksine Suudi Arabistan Türkiye'nin kimi mallarına sınırlama getirmeye hazırlanıyor.

Türkiye'nin bu atılımı körfezde bir güç olma adına olumlu bir gelişme olsa da kendisini yalnızlaştırma adına olumsuz bir gelişme olarak görülebilir. Ancak kimi krizler fırsattır. Fırsatları cesaretle değerlendirebilenler kriz zamanlarında en iyi kazanan olur.

Türkiye'nin Katar'ın yanında yer alması siyasi ve ekonomik bağlamda bir fırsata dönüşebilir. Böyle bir adımı atabilmek iman gücü gerektirir diyor ve sizi Allah'a emanet ediyorum.