• DOLAR 34.224
  • EURO 37.118
  • ALTIN 2977.372
  • ...

Doların piyasa baskısına karşı bir girişimde bulunuldu ve yavaş yavaş bu çağrı karşılık buluyor gibi.

İslam İşbirliği Teşkilatı›na üye ülkeler dâhil toplam 60 ülkenin üst düzey temsilcilerini ağırlayacak olan Dünya Helal Zirvesi`nde dolara karşı birlik mesajı verilecek. Zirvede, ülkelerin kendi para birimleri ya da altınla ticaret masaya yatırılacak.

Organizasyona katılacak ülkeler döviz baskısından kurtulmanın yollarını arayacak. Zirvede, ülkeler kendi para birimleri ya da altınla ticaretin nasıl yapılabileceğini tartışacak. Dünya helal pazarı toplam 3 trilyon dolarlık bir büyüklüğe sahiptir. Bu kadar büyük bir pazarda ticaretin yerel para birimleri ya da altınla yapılması dövizin baskısına karşı ciddi bir güç oluşturacaktır.

Diğer yandan İran ve Rusya karşılıklı ticarette milli para birimleri kullanma konusunda anlaşmaya vardı. Karşılıklı ticarette ülkeler arsında milli para birimlerine dönülmesi doların piyasa baskısını düşürecek ve dolar sömürüsünü bir nebze engelleyecektir.

Doların sömürüsü devam ederken, Suriye topraklarının sömürgeleştirilmesi adına yapılan savaş devam ediyor. Halep çok yoğun bir ateş altında. Neredeyse taş üstünde taş kalmadı. Her yer harabeye dönüştü. Binlerce insan öldürüldü. Öldürülmeye de devam ediliyor. 240 bin insan tahliyeyi bekliyor. Nereye gidecek bu insanlar?

 Büyük bir dram yaşanıyor. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar öldürülüyor.

Savaşın kazananı kim olursa olsun oranın halkı, yerlisi savaşı kaybetmiş durumda. Müslümanlar olarak bizler de savaşı kaybetmiş durumdayız. Çünkü biz Müslümanlardan çıt yok. Olan tepkiler de çok cılız kalıyor. Yardımlar yetersiz...

Daha evvel, dünya Müslümanlarının başına bir şey gelse, Türkiye, Pakistan ve Bangladeş gibi ülkelerde Müslümanlar ayağa kalkardı.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası Türkiye`deki Müslümanlar yoruldu mu acaba? Neden verilen savaşa ciddi bir tepki yok? Hadi savaşa tepki verilmiyor. Yardım çağrıları neden yapılmıyor?

Müslümanlar neden sessiz?

Zaten içinde bulunan halin daha da kötüleşmesinden mi korkuluyor? Ya da çaresiz mi kaldık?

Gerçekten Suriye`nin, Halep`in haline çare yok mu?

Eğer ki Müslümanlar pes ettiyse, o zaman kıyameti beklemek gerekiyor. Ya da mazlumların ahını işiten Allah buna bir çıkış kapısı gösterecektir. Ama o zaman da şu an sessiz kalan Müslümanlar sınıfta kalacaktır.

Sınıfta kalmamak için ses vermek gerekiyor. Müslümanların, mazlumların ahına ve çığlığına kulak vermek gerekiyor. Gür bir sesle zulme dur demek gerekiyor. Bir yandan savaşın durması için çabalarken, diğer yandan savaş mağdurlarının yaralarını sarmak gerekiyor. Gücümüz zayıf olabilir. Ancak Nemrut`un ateşini söndürmek için ağzında su taşıyan karınca misali üzerimize düşen miktar kadar mücadele etsek yeter. Sonrası tevekküldür.

“...Kim Allah`a güvenirse O, ona yeter. Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.” (Talak 3)

 “İmkânı geniş olan, nafakayı imkânına göre versin. Rızkı daralmış bulunan da Allah`ın kendisine verdiği kadarından nafaka ödesin. Allah hiç kimseyi verdiği imkândan fazlasıyla yükümlü kılmaz. Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.” (Talak 7)

Diğer Köşe Yazarları