• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

ABD`de başkanlık yarışını Trump`un kazanması ile beraber birçok ülke yetkilisinin kafası karıştı. Trump`un seçim öncesinde ABD ekonomisini korumaya alacağı ve korumacı bir politika izleyeceğine dair vaatleri birçok tartışmayı beraberinde getirmişti. Ancak bu söylenenler sadece bir vaatten ibarettir. Nasıl olsa Trump kazanmaz. Seçimi tekrar demokratlar kazanır. Dolaysısıyla söylenenlerin de bir kıymeti yok zannediliyordu. Ancak Trump seçimi kazandı. Bu Çin, Meksika, Japonya, Suudi Arabistan, Asya ülkeleri ve diğer bir çok ülke için sürpriz oldu.

Çoğu lider seçim öncesi birçok vaatte bulunur. Seçildikten sonra ise geri adım atar ve farklı uygulamalarda bulunur. Trump`un ekonomi kurmayları henüz belli olmadı. Ancak koltuğuna oturuncaya kadar belirsizlik devam edecek ve bu da piyasalara olumsuz yansıyacak.

Yapılan yorumlarda Trump ‘un seçim öncesi yaptığı konuşmalarda dile getirdiklerinin yarısını bile hayata geçirmesinin dünya ekonomisine yavaşlayan küresel ticaret, hızla gerileyen dış yatırımlar ve ticaret savaşları olarak yansıyacağı dile getiriliyordu. Bunun gerçekleşeceğini zannetmiyorum. Çünkü hiç bir ülke kaz gelen yerden tavuk esirgemez. Rusya da uçak krizile Türkiye ile restleşmiş, restleşme ekonomik ilişkilere büyük zarar verince, karşılıklı geri adımlar atılmıştı. Gerçi ABD`nin işlerinin bozulması, dünya ülkeleri ile yaptığı ticaretin bozulması en büyük arzumuzdur. Çünkü kazancının çoğunu Müslümanların arasında meydana getirdiği çatışmalardan ve sömürgeleştirdiği toraklardan kazanıyor.

Seçim öncesinde Trump Müslümanların ABD`ye girişlerini yasaklayacağını belirtmişti. Bunun üzerine Suudi Prens Bin Talal Aralık 2015`te Trump`ı Twitter üzerinden başkanlık yarışından çekilmeye davet etmişti ve Trump için “yüz karası” ifadesini kullanmıştı. Bu paylaşımın ardından cevap yazan Trump, Arap Prensi ağır bir dille eleştirerek “Babasının parası ile Amerika`nın siyasetçilerini kontrol altına almak istiyor. Seçildiğimde bunu yapamayacak” notunu paylaşmıştı. Bu restleşmenin ardından Arap Prens, Trump`ın Twitter sayfasında “Geçmişteki her türlü farklılıklara rağmen, Amerika tercihini yaptı, başkanlığını tebrik ederim. En iyi dileklerimle” notunu paylaştı. Bu şekilde de geri adım atmış oldu.

Çin ihracatının %20`sini ABD`ye yapıyor. Trump seçim öncesi Çin mallarına %45`lere varan gümrük vergileri uygulayacağını belirtti. Bu tüketici fiyatlarının %5-10 gibi artması demektir ki, tüketicilerin tepkisiyle karşılaşır. ABD`nin de Çin`e 100 milyar dolarlık ihracatı var. Aynı tepkiyi Çin`de verirse bu sefer ABD`li ihracatçılar zarar göreceğinden bunlar tepki verir.

Çin`in ABD`ye tepki göstermesi başta Almanya olmak üzere AB`nin tamamını etkiler ve dünya çapında bir durgunluğa sebep olur. Küresel merkez bankaları da yeniden gündeme gelir. Bol para politikaları daha uzun yıllar sürer.

ABD`nin ülkeyi korumaya yönelik politikalar izlemesi durumunda bundan ABD`ye ihracat yapan bir çok Asya ülkesi etkilenecek. Japonya, Singapur, Tayvan, Malezya ve Güney Kore gibi bir çok ülkenin ihracat rakamlarında düşüşler yaşanabilir.

Demokrat FED başkanı değiştirilebilir.

Trump seçim sonrası yaptığı ilk açıklamasında küresel ekonomiye değinerek “ABD için büyük bir ekonomik planımız var; ekonomik büyümeyi iki katına çıkaracak en kuvvetli ekonomi olacağız. Bizimle anlaşmaya niyetli her ulusla anlaşacağız” ifadelerini kullanarak bir nevi seçim öncesi söylediklerinden geri adım attı.

Trump`un daha ne kadar geri adım atacağını zaman gösterecek.

 

Yazarın Diğer Yazıları