• DOLAR 34.368
  • EURO 36.99
  • ALTIN 2978.916
  • ...
SON DAKİKA

Yaptığımız iş, sanat ve mesleğin teknik yönleri hakkında bilgi sahibi miyiz?

Ticari dini bilgimiz ne kadardır?

İşimizi yaparken günaha girip girmediğimizi biliyor muyuz?

Dahası böyle bir endişemiz var mı?

Herhangi bir işle uğraşan kişi o işin olmazsa olmaz temel dini bilgilerinden haberdar olmalıdır. Müslüman iş adamının alışveriş ve finansman meseleleri ile ilgili kuralları çok iyi bilmesi gerekir ki faiz gibi haramlardan korunabilsin.

İslam`da kişinin farz ibadetlerini yapacak kadar bilgiye sahip olması farzı ayndır. Abdest, namaz ve oruç gibi ibadetler böyledir. Aynı şekilde ticaretin olmazsa olmaz haram ve helallerini öğrenmesi de farzı ayndır.

Peygamberimiz (s.a.v.): “İlim tahsili her Müslüman`ın üzerine farzdır” buyurmuştur. Bu farzı aynolan ilimdir. 

Mükellef her erkek ve hanıma İtikadi konulardaki bilgilerden sonra abdest, gusül, namaz, oruç, eğer zenginse zekat ve eğer gücü varsa hacla ilgili bilgileri öğrenmesi gerekir.

Tüccar ise şüpheli ve mekruh şeylerden kaçınması için alışveriş ve diğer muamelelerle ilgili hükümleri öğrenmelidir. Sanatkâr, meslek sahipi ve bir işle meşgul olan her Müslüman haramlardan kaçına bilmek için mesleği ile ilgili ilmi bilgileri öğrenmelidir.

Hüküm yönünden ilimlerin ikincisi Farz-ı kifaye olanıdır. İmam Nevevi farz-ı kifaye ilimleri şöyle tarif eder : “İnsanların dinlerini yaşaya bilmesi için Kur`an-ı Kerimi ve hadisleri ezberleme ve bu iki şeyle ilgili ilimler, usulü fıkıh ve Arapçanın gramer ve edebi yönü, hadis usulü icma ve hilaf gibi dini ilimleri elde etmektir”. Dini olmayan fakat Tıp ve Matematik gibi dünyevi ilimleri, öğrenmek de farz-ı kifayedir.

Bunların dışında nafile olan ilimler de vardır. Fakat biz bu kısma girmeyeceğiz.

Bu anlatılanlardan ticaretle ilgili meselelerde harama düşmemek için ticaret ilmini öğrenmek farzı ayndır.

İmamı Gazali şöyle der: “Ticaretle uğraşan her Müslüman, bunlarla ilgili dini ilimleri öğrenmesi gerekir. ilim için çaba göstermek her Müslüman`a farzdır. Farz olan da o kişinin muhtaç olduğu şeylerin bilgisidir. Tüccar ise mesleği ile ilgili dini bilgileri öğrenmekle yükümlüdür”.

“Ben ticaretle ilgili konuları önceden öğrenmeyi uygun görmüyorum. İşimi yapar, ticaretime devam ederim. Bir sorunla karşılaşsam o zaman gider uzmanına sorarım” diyen bir kişinin bu görüşü haklı karşılanamaz. Ona şöyle denilmelidir: “Sen bu anlayışınla fasit uygulamaları mubah sanıp devam edebilirsin. Sen hangi uygulamanın sorunlu olduğunu nereden bileceksin ki uzmanına sorasın.”

Hz. Ömer (r.a) çarşı pazarda dolaşır,  bazı tüccarları sopayla uyararak şöyle derdi: “Çarşımızda ancak ticaret hakkında bilgi sahibi olanlar alışveriş yapabilirler. Aksi halde kişi istese de istemese de faize girer.”

Sürekli ticaret ile uğraşan tüccar nadiren ticaretle uğraşan tüccardan daha fazla ticari dini bilgilere muhtaçtır. Dolayısıyla sürekli ticaretle uğraşan Müslüman`ın daha çok ticari dini bilgileri araştırması yararına olacaktır.

Kişi ticari dini bilgileri ticarete atılmadan önce öğrenmelidir. Kişinin bu uygulamasıyla insanlar fasit ve batıl alışveriş yapmaktan kurtulmuş olur. Müşteriler faize sürüklenmemiş olur.

İbni Nüceym derki: “Eskiden insanlar bir ticari yolcululuğa çıktıkları vakit, danışmanlık yapmak üzere fakih bir kişiyi yanlarında götürürlerdi. Bazı fakihlere göre tacirin güvenilir bir fakih derecesinde bilgi sahibi olması şarttır.

Selam ve dua ile…