• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

1 Kasım seçiminde seçmene 1.300 TL asgari ücret vaadinde bulunan AK Parti bu vaadini yerine getirmeye hazırlanıyor. AK Parti bu vaadi verirken işverene danışmadı. Yapılacak düzenleme işverenlere ek maliyetler getireceğinden işverenlerde kimi endişelere sebep oldu.  Asgari ücrete yapılacak zammın maliyetini kim karşılayacak? Gibi sorular sorulmaya başlandı.

2015 yılı 1 Ocak`ta net 891TL olan asgari ücret 1 Ocak 2016`da yapılacak zamla 1.300 TL olacak. Bu şekilde 2015`ten 2016`ya aradan sadece bir yıl geçtikten sonra asgari ücretle çalışan her bir kişi 409 TL daha fazla ücret alacak. Bu da % 46 gibi bir artışa tekabül ediyor. 2015`in ikinci yarısında net asgari ücret 1000 TL`ye çıkarılmıştı. 1000 TL üzerinden değerlendirme yapıldığında ise 300 TL daha fazla ücret alınmış olacak ki bu da yüzde 30`a tekabül ediyor.

2015 yılının birinci yarısı % 6, ikinci yarısında da % 6`lık bir zam yapılmıştı. Bu da toplamda % 12.3`e tekabül ediyor. Her iki dönemde yapılan zamlar yapılacak yeni zam ile karşılaştırıldığında, yeni zammın yarısına bile tekabül etmiyor.

Yapılan zam gerçekten yüksek bir rakam, Doğu illerindeki bir ilçede bir ailenin bir aylık kira masrafını karşılayabilir. Ancak İstanbul gibi kiraların 1000 TL`ye dayandığı yerlerde, tüm aylık neredeyse bir kirayı karşılamayabilir. Asgari ücrete yapılacak zam çalışanın cebine 300 TL koyacak ve ekonomik olarak rahatlatacaktır. Bu rahatlama tüm piyasaya olumlu yansıyacaktır. Bu olumlu yansıma ve rahatlama ile beraber kimi olumsuzlukları da beraberinde getirebilir.

Asgari ücrete yapılacak zammın tüm yükünün işverene yüklenmesi durumunda yükün kaldırılamama ihtimali doğacaktır. Yükün kaldırılamaması durumunda ise işten çıkarmalara ve iş yeri kapatmalarına sebep olabilir.

Kayıt dışılığı artırabilir. İşyerleri daha az veya daha yüksek ücretle çalıştırdıkları işçilerin ücretlerini SGK`ye bildirmeyebilir.

Domino etkisi meydana getirerek diğer işçi ve memurlar da aylıklarına %30 zam isteyebilir. Ki bu mümkün olabilecek bir şey değildir. 1000 ile 1.500 TL arasında ücret alanların ücretlerinde domino etkisi meydana getireceği kesindir. Ancak 1.500 TL üzerinde ücret alan çalışanların aylıklarına olan domino etkisi nisbi olacaktır.

Enflasyon ve cari açığı artırabilir.

  Asgari ücret üzerinden gelir vergisi, SGK primi, işsizlik sigortası gibi vergi ve paylar alınıyor. 1.300,03 TL asgari ücretin kıdem tazminatı dahil edildiğinde 2.070.97 TL gibi bir maliyeti olacak. Türkiye`de yaklaşık 12 milyon çalışan bulunuyor. Bunun yaklaşık 5 milyonunun maaşı asgari ücretten gösteriliyor. Bunun da yüzde 45`inin yani 2 milyon 750 bininin gerçek maaşının asgari ücret olduğu tahmin ediliyor. Asgari ücret bin 300 liraya çıktığında işverene 437 lira ek maliyeti olacak.

Asıl merak edilen soru yapılacak zammın maliyetini devlet mi yüklenecek yoksa işveren mi ?

Devlet SGK işveren primlerinde kimi düzenleme ve indirimlere gitmelidir. Öncelikle işveren maliyetini düşürecek bir takım iyileştirmeler yapmalıdır. Örneğin, asgari ücrete kadar olan ücretin SGK priminde ilave3- 5 puanlık bir düşürülmeye ihtiyaç var. 

Ayrıca:  İşsizlik sigortasında işveren payının yüzde 2`den yüzde 1`e indirilmesi, 

- Kısa Vadeli Sigorta Kolu Primi`nin yüzde 2`den yüzde 1`e indirilmesi, 

- SGK beş puan prim teşviki benzeri “BEŞ PUANLIK VERGİ TEŞVİKİ” verilmesi,

- Ücretlerden alınan damga vergisinin kaldırılması ile işveren maliyetlerinin sürdürülebilir olması mümkün olacaktır. Vergi muafiyeti ve bir yıllık yük üstlenimi gibi desteklerin de yapılması gerekir.

Bu şekilde işverenin yükü hafifletilerek olumsuzlukların önüne geçilebilir.

Yazarın Diğer Yazıları