• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Önümüzdeki çarşambayı perşembeye bağlayan gece saat 00:00`dan itibaren miladi takvime göre yeni bir yıla yani 2015 yılına gireceğiz.

Hz. İsa (a.s.) Ulu`l Azm peygamberlerden ve Allah`ın kendisine İncil adlı kutsal kitabı verdiği peygamberdir. Doğumu ve dünyaya teşrifi Peygamberimizin (s.a.v.) doğumu ve dünyaya teşrifi kadar sevindiğimiz bir olaydır. Ancak Hıristiyanların anlayışına benzer bir anlayışla değil. Hıristiyanlar, “Daha çok günah işleyelim ki Hz. İsa (a.s) gelsin bizi kurtarsın.” anlayışıyla bu geceyi adeta günah çılgınlığına dönüştürürler. Ne yazık ki, kimi Müslümanlar da onlara uyar. Bu geceyi eğlenceye dönüştürür. Hiç bir gecede tüketilmediği kadar bu gecede içki tüketilir. Kumar oynanır. Milli piyango çekilişi yapılır. Eğlence mekânları sabahlara kadar açık kalır.

Yeni bir yıla geçen yılın muhasebesi yapılarak, yeni bir yıla da yepyeni hesaplarla girilmesi gerekirken çoğu insan yeni yıla sarhoş ve ayyaş olarak girer. Yeni yıla günahlarla temel atar.

Hiç bir peygamberin arasında fark gözetmeksizin her peygamberin (a.s.) dünyaya gelişine seviniriz. Peygamberimizin (s.a.v.) dünyaya teşrifine çok daha fazla seviniriz ve doğumunu kutlu doğum olarak kutlarız. Hicretini ise yeni bir yılbaşı kabul ederiz. Müslüman ülkelerin baz alması gereken takvim Peygamberimizin (s.a.v.) hicretinin sıfır kabul edildiği hicri takvimdir. Ancak maazallah her şeyde olduğu gibi takvim konusunda da Batıyı taklit ediyoruz ve miladi takvimi kullanıyoruz.

Miladi takvime göre 2015 yılına giriyoruz. Öyleyse Hz. İsa`nın (a.s.) doğumuna sevinmeli ancak bu gün bir eğlenceye dönüştürülmeden geçen bir yılın kar ve zararı gelecek yılın da planları yapılmalıdır. Bir fert olarak 2014 yılı için hayır hasenat ve günahlarımızın muvazenesi yapılabilir. 2015 yılına ise günahları azaltarak, hayır ve hasenatı artırarak girebiliriz.

Bir esnaf olarak 2014 yılında kar mı zarar mı, ticaretimde büyüdüm mü, küçüldüm mü gibi bir muvazene yapabiliriz.

Bu şekilde kısa bir değerlendirme yaptıktan sonra şimdi, genel anlamda ülke genelinde 2014 yılında neler oldu ve 2015 yılında neler olabilir değerlendirmesinde bulunabiliriz.

2002 yılından itibaren iyi giden ekonomi 2014 yılında özellikle Gezi olaylarından sonra bir düşme seyri gösterdi. Doğu ve Güneydoğu ekonomisine ise 6-7 Ekim olaylarında halkı basiretsiz ve muvazenesiz açıklamalarıyla sokağa çağıran siyasilerin açıklamaları darbe vurdu. 2015 yılında halka maddi manevi büyük kayıplar yaşatan basiretsiz ve muvazenesiz beyan ve eylemlerden kaçınılmalıdır.

2014 yılında Cumhurbaşkanlığı ve yerel seçimler yapıldı. 2015 yılında da genel seçimler yapılacak. Seçimlerin ülke ekonomisine zararı büyük. Yerel yönetimlerin yetki alanları çoğaltıldı. Köy ve mezraların çoğu mahalle statüsüne alındı. Kimi yerde bunun avantajları varsa da Doğu ve Güneydoğu da yerel yönetimi eline alan HDP dezavantaj oldu. Çünkü HDP kendi anlayışını gütmeyen hiç bir köy veya mahalleye hizmet götürmüyor. Dahası hiç kimseye hizmet götürmüyor. Tüm yatırımlar belediyenin gelirini artırmaya endekslenmiş. Bu gelirler de Kandil ve Şengal`e akıtılıyor. Umarım Doğu ve Güneydoğu halkı 2015 yılında da kendisi için maddi ve manevi felaket olan HDP`den yana tercihini koymaz.

Türkiye`nin önündeki en büyük sorunlardan biri Haziran 2015 yılının seçim yılı olmasıdır. Birçok yatırımcı bekle gör politikasına girerken, hükümetin seçimden önce belirli harcamaları arttırması, ekonominin bozulmasına katkıda bulunabilir. Doğu ve Güneydoğu`da ise halk 6-7 Ekim olaylarından beri tedirgin ve yatırım yapmaktan kaçınıyor. 2015 Haziran seçimlerine kadar halk bekle gör politikası uygulayacak. Çünkü hiç kimse tüm sermayesinin atılan bir Molotof ile bir anda küle dönüşmesine razı olmaz.

2014 yılında cari açık düşürülemedi. İthalat sınırlandırıldı. İhracat ise yeterince yapılamadı. İşsizlik rakamları düşürülemedi. Türkiye`ye yerleşen 2 milyon Suriye göçmeni işsizlik rakamlarının artmasının en büyük etkeni oldu. Doğu ve Güneydoğu`da çoğu insan mevsimlik işçi olmaktan kurtulamadı. Hayvancılık yapan çoğu kişi büyük baş hayvandan yana tercihini koydu. Bölge şartları küçükbaş hayvan yetiştirmeye daha olanaklı iken, büyük baş hayvana yönelmek bölge ekonomisi için olumlu bir gelişme değil.

Hayırlı bir 2015 yılı temennisi ile Allah`a emanet olun.

Yazarın Diğer Yazıları