İşsizlik ve istihdam Rakamları
2014 yılı Ağustos dönemine ait işsizlik verileri açıklandı. Buna göre:
Türkiye genelinde, 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2014 yılı Ağustos döneminde 2 milyon 944 bin kişi oldu. İşsizlik oranı yüzde 10,1 seviyesinde gerçekleşti. Bu oran erkeklerde yüzde 8.9, kadınlarda ise yüzde 12.7 oldu. Aynı dönemde tarım dışı işsizlik oranı yüzde 12.3 olarak tahmin edildi. 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı yüzde 18.9 iken, 15-64 yaş grubunda bu oran yüzde 10.3 olarak gerçekleşti.
Çıkan rakamların içinde dikkatimizi çeken en önemli nokta 15-24 yaş arası 554.416 kişinin işsiz olmasıdır. En dinamik nüfusun işsiz olması... Sokaklarda, köşe başlarında daha çok genç görmemiz demektir. Dahası, meydana gelen 6-7-8 Ekim olaylarında sokaklarda eylem içerisinde olan, barbarca ortalığı yakıp yıkan, canice katliamlarda bulunan gençlerdi.
En dinamik yaşında bir genç işsiz ise ve inancı da zayıfsa, ya avare avare dolaşacak. Ya uyuşturucu çetelerinin tuzağına düşecek. Ya da özellikle Doğu ve Güneydoğu`da, PKK`nin avına takılacak. Sonra da canice işyeri, ev ve araba yakacak. Cami, medrese, Kur`an kursu yakacak. Mazlum mustaz`af insanların canına kıyacak.
Halkı sokaklara döken, yerli iktidar halka iş kapıları açacağına halkın ellerindekini de alıyor. İşsiz gençlere iş imkânları oluşturacağına sokaklara döküyor. Belki kapılarını çaldıkların da iş bulabilecekleri büyük marketlerin 6-7-8 Ekim olaylarında çoğu yakılıp yıkıldı ya da talan edildi. Esasında bu gençler belki ekmek tekneleri olacak bu iş yerlerini kendi elleriyle imha ettiler.
Belki de bir kaç işçiye de iş imkanı sağlayacak yeni işyerleri de kurulamıyor. Çünkü: Esnaf kuracağı iş yerine koyacağı sermayenin bir anda küle dönüşmesindense, sermayesini cebinde saklamayı yeğliyor. Hükümet de zarara uğrayan herkesin zararını karşılayacağını belirttiği halde çoğu yerde belki zararının yüzde onuna bile tekabül etmeyecek rakamlar ödedi. Bu da yeni işyeri kuracak ve birçok kişiye iş imkânı sağlayacak yatırımcıyı yapacağı yatırımdan vazgeçiriyor.
İşsizlik oranlarının artmasının nedenlerinden biri de Suriye`deki iç savaştır. Hemen dibimizde meydana gelen savaştan kaçıp Türkiye`ye, özellikle Doğu ve Güneydoğu ve büyük illere yerleşen 2 milyon göçmenin işsizlik rakamlarının artmasında büyük etkileri vardır. Çünkü bu nüfus işsiz ve çalışmaya muhtaç.
Suriye`den göç eden mülteciler sigortasız ve diğer işçilere verilen ücretin neredeyse yarı fiyatına rakamlarla çalışabiliyor. Bu da işverenleri Suriyeli mülteci çalışmaya itiyor. Suriyeli çalıştırma neticesinde piyasada yerli çalışanların hem ücretleri düşürüyor. Hem de işsizlerin iş bulamamasına sebep oluyor.
İşsizlik rakamlarını artıran diğer bir etken, meydana gelen olaylar sebebiyle batıdaki esnafın tedirginleşmesi ve Doğu ve Güneydoğu`ya yatırım yapmaya yanaşmamasıdır. Bölgeye yapılacak yatırımlar dış ülkelere kayıyor. Bu da doğrudan işsizlik rakamlarına yansıyor.
İstihdam rakamlarına baktığımızda ise:
Ağustos 2014 döneminde, 2013 Ağustos dönemine göre istihdam rakamlarında 53 bin kişi artarak 25 milyon 835 bin olarak gerçekleştiği halde istihdam oranı değişmeyerek yüzde 45.2 olarak gerçekleşti. Bu istihdam rakamları işsizlik oranlarını düşürmeye yetmedi. Tam aksine işsizlik oranı 10.4 olarak gerçekleşti.
İstihdam rakamlarına bakıldığında özel sektörden ziyade istihdamın kamuya yapıldığı görülür. Şöyle ki:
2014 yılı 3. döneminde toplam kamu istihdamı 2013 yılının aynı dönemine göre yüzde 3,7 artarak 3 milyon 420 bin kişi olarak gerçekleşti.
İstihdam ile ilgili şu noktaya dikkat çekmekte fayda vardır. Ak Parti hükümeti döneminde yerel yönetimler güçlendirildi. İl ve ilçelerdeki birçok iş ve ihale belediyelerin eline verildi. Belediyeler ise HDP`nin elinde olduğundan, işlere yerleştirilenler ve ihale verilenler hep kendi partizanları oldu. Dağa çıkmış ya da dağda hayatını kaybetmiş kişinin ailesinden biri işe koyuluyor. Parti mensubu olmayanlara ise hiç bir istihdam hakkı tanınmıyor. İşe yerleştirilen bu kişiler, olaylarda da sokaklara dökülüyor. Anlayacağınız işe yerleştirme olsa da adaletli bir yerleştirme olmuyor.
Tüm memleketlerin ve hassaten memleketimizin de ilahi adaletle yönetileceği günler temennisi ile Allah`a emanet olun.