İranla P5+1 ülkeleri arasındaki anlaşmanın yansımaları
İran ile P5+1 arasında yapılan müzakerelerin bir anlaşmayla sonuçlanmasının dünya ülkeleri, İran ve Türkiye açısından önemli ekonomik yansımaları oldu. Bu yansımalara sırasıyla değinmeye çalışacağım.
Anlaşmayı, Türkiye ve İran dışındaki devletler açısından değerlendirdiğimizde; Anlaşma ile piyasaya daha fazla petrol arz yolu açıldı. Buna bağlı olarak dünyada petrol fiyatları ve buna bağlı olarak diğer emtiaların fiyatlarında gerileme yaşandı. Yapılan anlaşmanın ardından hafta başı itibariyle petrolün varili yüzde 1,23 düşüşle 109,24 dolardan satıldı. Altının onsu da aynı şekilde yüzde 0,56 düşüşle 1.236 dolardan işlem gördü.
Anlaşma, petrol ihracatçısı ülkeleri (Rusya, Brezilya, Endonezya) olumsuz, petrol ithalatçısı olan ve yüksek cari açık veren ülkeleri (Hindistan ve G. Afrika) olumlu etkiledi. Dünyanın ikinci büyük petrol ihracatçısı olan Rusya`nın ve 10. büyük enerji üreticisi Brezilya`nın para birimleri zayıfladı. Önemli petrol ve doğalgaz üreticilerinden Endonezya`nın para birimi “Rupi ah” tarihi düşük seviyelerini gördü. Dünyanın en çok net petrol ithalatı yapan dördüncü ülkesi olan Hindistan`ın para birimi “Rupi” yüzde 0,6 değer kazandı. Anlaşmaya dâhil olan ülkelerden Alman borsa endeksi DAX yüzde 0,88 yükseldi.
Anlaşmanın İran piyasalarına etkisine gelince; ABD ve Avrupa Birliği`nin İran`ın petrol ihracatını sınırlayan yaptırımları nedeniyle ülkenin yaptırım öncesi günde 2,5 milyon varil olan petrol ihracatı günde 1 milyon varile kadar gerilemişti. İran`ın petrol ihracatına yönelik yaptırımlar sürüyor. Fakat anlaşma kapsamında İran ile ticaret yapan gemilerin nakliyat sigortasına getirilen yasağın gevşetilmesiyle İran`ın Asya`daki büyük ithalatçılara petrol sevki kolaylaşacak.
İran petrol rezervleri dünyanın en büyük petrol rezervleri arasında bulunuyor. Yaptırımların gevşetilmesiyle beraber petrol ihracatı artacaktır. Bazı yaptırımların hafifletilmesi ile gelecek altı ay içerisinde İran`a yaklaşık 6-7 milyar dolarlık bir döviz girişi yaşanabilir.
Yaptırımlar henüz tamamen gevşememiş olsa da İran`ın altın ticareti, otomotiv ve rafineri konularında eli biraz rahatlayacak. Petrol gelirlerinden 4.5 milyar dolar kullanılabilir hale gelecek. Ancak fiziki petrol ihracatı şimdilik artmayacak. Buna karşın İran uranyum zenginleştirmeyi yüzde 5`te sınırlayacak ve nükleer enerji tesislerini denetime açacak. Arak tesisinin faaliyetlerini durduracak.
İsrail`in karşı çıkması, Suudi Arabistan ve Katar`ın acilen toplanması, hepsinden önemlisi İran`ın belli ölçüde de olsa nükleer güce kavuşmayı başarması İran adına kazanım olarak görülebilir. İran, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü`ne (OPEC) üyedir. İran`ın üretiminde yaşanacak bir artış Suudi Arabistan ve diğer OPEC üyelerinin arzlarını azaltabilir. Bu da İsrail, Suudi Arabistan ve Katar gibi ülkelerin İran`a karşı duruşlarını kızıştıracak.
Anlaşmanın Türkiye piyasasına etkisi ise;
Türkiye piyasası, İran “anlaşmasından” pozitif etkilendi. Petrol ve altın fiyatlarında gerileme yaşandı. Borsa İstanbul yüzde 1,18 yükselirken dolar 2 liranın altına geriledi. Türkiye halen İran`dan günlük talebinin yüzde 25-30`unu oluşturan 105 bin varil petrol ithal ediyor. İran`dan alınan günlük petrolün 105 varilden 140 varile çıkabileceği tahminleri yapılıyor.
Anlaşmanın Türkiye`ye üç önemli katkısı olacak. Bunlar, Avrupa ülkeleri ile İran arasında savaş senaryolarının kalkması, cari açığı kapatmaya yardımcı olması ve ticaretin artmasıdır.
Gelişmelerden olumlu yönde, en çok etkilenecek sektörler olarak petrol ve petrol ürünleri kullanımı maliyetlerinde önemli bir yer tutan hava taşımacılığı ve petro-kimya sektöründe olacak.
Ayrıca petro-kimya sektöründe faaliyet göstermesinin yanında İran`da bir fabrikası da olan Gübre Fabrikaları ise anlaşmaya en fazla pozitif tepkiyi veren şirketler olacak. Daha şimdiden, Gübre Fabrikaları hisse senedi fiyatları cuma günü kapanışına göre yüzde 7`nin üzerinde değer kazanarak 16,90 lirayı gördü. Bu artış ileriki günlerde sürecektir.
Her daim olumlu sonuçlar almak temennisi ile Allah`a emanet olun.