• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Ankara`da, bembeyaz sakallı, yüzü nurlu yaşlı bir amca ile karşılaştım. Üzgün ve bitkindi. Sebebini sorduğumda, oğlunun İslami davadan içerde olduğunu söyledi.

Amca : “ Oğlumun maddi durumu çok iyiydi. Bir berber dükkânı vardı. İyi kazanıyordu. Kendine güzel bir daire de almıştı. Ama durmadı ve sonunda içeri düştü.”

Bunun üzerine ben: “Amca senin oğlun da çok tamahkârmış. Bir daire yetmemiş, ikinci bir dairenin peşine düşmüş” dedim.  Böyle deyince, amcanın gözleri açıldı. Şaşırdı ve sen oğlunu nereden tanıyorsun dercesine şaşkın şaşkın bana baktı.

Amcayı daha da şaşırtmamak için dedim ki :“Amca, oğlun bu dünyadaki dairesini yaparken Ahirette de bir daire kazanayım diye mücadele etmiş.” Amca, meselenin özünü anladı ve yüzü gülmeye başladı.Amcanın oğlu dünyadaki dairesi ile yetinmemiş, Ahirette de bir daire yapma mücadelesine girişmişti. Ticaretini, işini, gücünü bırakıp İslam davası için mücadele edip Yusufi Medreselere düşen nice Allah erleri gibi. O da Hz. Yusuf`un yolunu tutmuştu. Allah, tüm Yusufi Medreselerdeki kardeşlerimizin mükâfatını artırsın. Onları tez zamanda ailelerine ve sevdiklerine kavuştursun.

Onlar, Allah`ın rızasını ve cennetteki nimetleri kazanmak için her türlü dünyalıklarından geçtiler.

Peki ya bizler?

Onların yaptıklarının tam aksine Allah rızası ve cennet nimetlerinin değil dünyalık peşinde koşuyoruz. Dünyanın geçici nimetlerinin ebedi olduğunu zannediyoruz.

Tüm mücadelemiz dünya için!

İşyeri sahibi olanlarımız, neredeyse 7-24 işyerimizi açık tutacağız. Oturuşumuz, kalkışımız, sohbetimiz, hayallerimiz ve rüyalarımız işimiz olmuş. İşimizdeki ufak bir aksaklık, uğradığımız az bir zarar, uykularımızı kaçırıyor. Stresten sakallarımızı döktürüp midemize sancılandırıyor. İşimizin gelişimi için plan üstüne plan kuruyoruz.

 Köylü olanlarımız bir elimizle tavuk, bir elimizle, kaz, bir elimizle inek, bir elimizle bahçe, bir elimizle tarla, bir elimizle başka başka işler tutmuşuz. Bir koyunumuz kaybolsa diyar diyar, dağ taş demeden peşine düşeriz.

İmam olanlarımız asli görevini unutmuş. Kimimiz emlakçılık, kimimiz marketçilik, kimimiz besicilik, kimimiz galericilik, kimimiz cambazlık (hayvan alış verişi) peşine düşmüşüz. İşimizin yoğunluğundan ezanımızı başkasına okutuyor. İmamlığımızı yaşlı bir hacı amcaya yaptırıyoruz. Belleğimizdeki süre ve ezberleri bir bir unutmuşuz. Bu da yetmezmiş gibi okuduğumuz bir mevlidin, kıydığımız bir nikâhın, okuduğumuz bir salanın pazarlığına düşmüşüz. Bize bir tas yoğurt vermeyene darılmışız. Âlimlerin kat`i ekonomik bağımsız olması gerektiğini kulak arkası yapmışız.

Bir mesai bize yetmemiş, mesaimize ikinci bir mesai eklemişiz. Ahiretimize harcayacak zamanı, malayani şeylerle tüketmişiz. Camimizi, cemaatimizi, sohbetimizi, hizmetimizi unutmuşuz.

Şehirli olanlarımız bir esnafın yanında, köylü olanlarımız bir köylünün yanında bir lahza oturup iki çift hayırlı söz söylemeye, bir miktar emri bil maruf nehyi anil münker yapmaya zaman bulamıyoruz.

Dünyanın aldatıcı lezzetleri bizi gaflete düşürmüş. Aklımızı başımızdan almış. Çoluk çocuğumuza bir saat ayırma fırsatımız kalmamış. Onları ihmal etmişiz. Nasihatlerimizin yerini kızmalar, bağırmalar almış. Onlara bir ayet veya bir hadis ile irşat yapmaktan mahrum kalmışız. Elbet dünya geçimliliği gereklidir. Çalışacağız ve kazanacağız. Kazandığımızdan helal yollarda harcayacağız. Ailemize, fakire, yoksula ve miskine infak edeceğiz. Ancak asla tüm mesaimizi, tüm emeğimizi, tüm gayretimizi dünyaya harcamayacağız.

“Nefsanî arzulara, (özellikle) kadınlara, oğullara, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşe, salma atlara, sağmal hayvanlara ve ekinlere karşı düşkünlük insanlara çekici kılındı. Bunlar, dünya hayatının geçici menfaatleridir. Hâlbuki varılacak güzel yer, Allah`ın katındadır. (Resûlüm!) De ki: Size bunlardan daha iyisini bildireyim mi? Takva sahipleri için Rableri yanında, içinden ırmaklar akan, ebediyen kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve (hepsinin üstünde) Allah`ın hoşnutluğu vardır. Allah kullarını çok iyi görür.”  (Ali İmran: 14-15)

Selam ve dua ile Allah`a emanet olun.

Yazarın Diğer Yazıları