• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
2013 yılının ikinci 3 aylık döneminde ekonomi yüzde 4.4 oranında büyüdü. Yılın ilk 3 ayında büyüme yüzde 2.7 idi. Böylece büyüme 6 ayda yüzde 3.7`ye ulaştı.

Büyüme oranı Türkiye İstatistik Enstitüsü (TÜİK) tarafından enflasyonu barındırmayan, sabit fiyatlara göre hesaplanıyor. Öte yandan yapılan kamuoyu yoklamalarında ve anketlerde, ikinci çeyrek büyüme oranı yüzde 3.5 olarak tahmin ediliyordu. Bu anlamda gerçekleşen büyüme, tahminlerin üstünde oldu. Bu aynı zamanda, yüksek istihdam anlamına da geliyor.
Sektörler içinde en yüksek büyüme, bankacılık sektöründe oldu. Mali aracı kuruluşların faaliyetleri, yüzde 8.5 oranında büyüdü. İnşaat yüzde 7.6 (Bu sektörün milli gelirin oluşumunda ağırlığı yüzde 6.0), tarım yüzde 5.4, ticaret sektörü yüzde 5.0 ve imalat sanayisi ise yüzde 3.4 oranında büyüdü.

İnşaat sektöründeki durgunluktan şikâyetlerin giderilmiş olması, inşaat sektörünün sürükleyici bir sektör olması ve ayrıca istihdam oluşturan bir sektör olması nedeniyle bu sektördeki büyüme önemlidir.

Bu sene ikinci çeyrekte toplam talepte de artış var. Geçen sene aynı dönemde yerleşik ve yerleşik olmayan hane halklarının yurtiçi tüketiminde artış oranı yüzde eksi 0.1 idi. Bu sene ise yüzde 6.4 oranında arttı. Yani talep artışı var. Talep artışı hem piyasada canlanma oluşturur ve aynı paralelde 2013 büyüme oranını pozitif yönde etkiler.

Büyüme katkılarına baktığımızda, tamamen özel tüketime ve kamu harcamalarına dayalı bir büyüme karşımıza çıkıyor. Özel tüketim, geçen yıla kıyasla yüzde 5.3 artmış. 4.4`lük büyümenin 3.4 puanı bu kalemden kaynaklanıyor. Kamu harcama artışı çok yüksek: Yüzde 15.5 olarak gerçekleşti. Katkısı 2.2 puan. Özel yatırımlarda ise geçen yıla kıyasla yüzde 2`lik gerileme var. Stok artışının katkısı (2.3 puan) dikkat çekiyor. Özel yatırımın yarım puanlık negatif katkısını da hesaba kattığınızda iç talep toplamda yüzde 7.4 büyüdü. Devlet alımlarındaki artış ise yüzde 10.9 oldu.

Buna karşılık net ihracat büyümeyi 3.1 puan aşağıya çekmiş. Yüzde 1.2 oranında büyüyen mal ve hizmet ihracatının katkısı 0.3 puanla sınırlı kalırken yüzde 11.7 artan ithalat 3.4 puanlık negatif katkı yapmış. İhracat artışı yüzde 1.2 oranında iken ithalat yüzde 11.7 arttı.

Özel sektör yatırım harcamaları yüzde 2.0 gerilerken devlet, inşaat, altyapı, imalat sanayindeki artış yüzde 3.4 oranında. 2012 yılının ikinci 3 ayında da imalat sanayi aynı oranda büyümüştü. Milli gelir oluşumunda imalat sanayinin ağırlığı yüzde 25.7`dir.

Mali aracı kuruluşlarda büyüme yüzde 8.5 oranında, gayrimenkul kiralamada yüzde 6.9 oranında, ev içi çalıştırılan personelde büyüme yüzde 6.1 oranında, otellerde, hastanelerde, lokantalarda büyüme yüzde 14.9 oldu.

Hane halkının toplam tüketim harcamalarının milli gelire oranı yüzde 70.0 büyüklüğünde. 2013`ün ikinci 3 aylık döneminde toplam tüketim harcamalarında gıdanın payı yüzde 24.2, giyimin yüzde 4.9, konut-su-elektrik harcamalarının yüzde 18.0, mobilya harcamalarının payı yüzde 7.2 oranında. Ulaştırma ve haberleşme harcamalarının payı yüzde 19.3 oranında. Toplam tüketim harcamalarının yüzde 2.9`u sağlığa, yüze 1.1‘i eğitime giderken, eğlencenin toplam tüketimdeki payı yüzde 3.4, lokanta, otel harcamalarının payı yüzde 5.5 oranında oldu.

2012`nin ikinci 3 aylık dönemindeki büyümenin yılın kalan aylarında da devam edebilmesi için, Merkez Bankası`nın parasal sıkılaştırmaya gitmemesi, Maliye Bakanlığı`nın bütçe harcamalarını kısmaya kalkmaması, dövizin bulundurulması, ithalattaki coşkunun sürmesi gerekir.

Olasılıkla üçüncü çeyreği içine alan dönemde, faizlerin piyasada artması, döviz kurunun zıplaması ve yüksek dalgalanma içinde olması, hane halkı tüketimine fren yaptıracak. Üçüncü çeyrekte büyümenin tek lokomotifi yine kamu ve turizm olacaktır.

Ekonomideki olumlu gelişmelerin yanında ahlaki yozlaşmada hiçbir gelişmenin sağlanmaması ise işler acısıdır. Bu alanda da gerekli hassasiyetin gösterilmesi temennisi ile Allah`a emanet olun.

 

Yazarın Diğer Yazıları