• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Önümüzdeki Pazartesi okulların ilk ders zili çalacak. Tüm öğrenciler okulların yolunu tutacak. Besmele ile okumaya başlayacaklar. Besmele ile dedik çünkü Allah’ın (c.c.) Peygamber’ine indirdiği ilk emir “yaratan Rabbinin adıyla oku” (Alak, 1) emridir.
Allah (c.c.) ümmi bir Peygamber’e okumayı emrediyor. Fakat bu okumanın salt bir okumadan ziyade yaratan Rabbinin adıyla olması gerektiğini buyuruyor. Bu buyrukla, okuyacak her kişinin önce besmele çekmesi, besmeleyi bilmiyorsa öğrenmesi, okuyabilmesinin ancak Rabbinin izni ve inayeti ile olabileceğinin fehm ve idrakine ulaşması gerekiyor.
Kendisine okumayı ve ilmi öğretecek olan Rabbinin kendisini bir kan pıhtısından yarattığını, sonra onu merhalelerden geçirerek büyüttüğünü, bilmediklerini bir bir öğrettiğini ve kalemle yazmasını da öğretecek olanın Rabbi olduğunu bilmesi gerekir. İlim talebesi Rabbinin ismi ile okumaya başlayınca ve Rabbinin Peygamber’ine ilk emrinin oku olduğunu öğrenince okumayı daha çok sevecek, okumaya ve ilme daha çok sarılacak, Rabbi de ona ilmi ve okumayı kolaylaştıracaktır. Çünkü Rabbi kerem sahibidir.
Fakat ne yazık ki bu günkü eğitim sistemimiz bundan uzaktır. İlim talebesi de besmele ile okutmaktan uzaktır. Öğretmenin büyük çoğunluğu da bu anlayıştan uzaktır. Öğrenciler Rablerinin adıyla okumaktan uzak, eğitim sistemi ilahi olmaktan uzak ve öğretmenler de bu anlayışta olmayınca sebepler birleşmekte okullarda istenen ilmi ilerleme sağlanamamaktadır. Okullar fenni ilimle beraber dini ilmin öğretilmesi ve teknolojik ilerlemenin temelinin ilk adımının atılması gereken mekânlardır.
Fenni ve teknolojik ilimleri öğrenmek farzı kifayedir. Bu ilimleri hiç kimse öğrenmediğinde farz-ı ayn olur. Fakat bu ilimleri öğrenirken dini ilimlerin de öğretilmesi iki ilmin birlikte olması gerekir. Öğrenci, fenni ilimle dünyasını kazanırken dini ilimle de ahretini kazanacaktır. Bu yolla iki cihanın saadetine kavuşacaktır.
Fenni ilimler ile birlikte teknolojinin de öğrenilip bu dalda ilerlemenin ilk temelin atılacağı mekân okullardır. Fen ve teknolojide ilerlemek her çağın hassaten bu çağın olmazsa olmazıdır. Müslümanlar ilim ve teknolojide diğer tüm dünya halklarının tamamından daha ileride olmak zorundadır. Çünkü bu günkü savaşlar tamamen teknolojik üstünlükle yapılmaktadır.
İsrail’i yenilmez gibi gösteren fen ve teknolojideki üstünlüğüdür. Onun karşısında direnenler teknolojik yoksunluk içerisinde kendi kıt imkânları ile fakat imanları ile savaşmaktadır. Çok güçlü orduların yapamadığını imanları ve bu kıt teknolojik imkânları ile yapmakta ve karşılarındaki teknolojik gücü alt etmektedirler. Mücahitlerin bu imanla birlikte teknolojik bir üstünlüğe sahip olduğunu bir düşünün, Rabbimizin izni ile nelere kadir olmazlardı.
İsrail ve onun destekçilerini yenmek Rabbimizin adıyla okunacak dini ve fenni bir ilimle, teknolojik bir ilerleme ile beraber sağlam bir imana sahip olmakla mümkündür. Filistin, Gazze, Yemen ve diğer direniş grupları dini bir ilim ve imana sahiptirler. Kıt imkânlarla sahip oldukları bir teknolojiye de sahiptirler. Fakat düşman teknolojik olarak daha çok ileridedir. Öyleyse zamanın besili atlarını yetiştirmek için diğer dünya Müslümanlarının maddi imkânları ile onları desteklemesi ve yardımlarını çoğaltması gerekir. Mücahitleri Siyonist Yahudi ve destekçilerini şaşırtacak teknolojik bir üstünlüğe kavuşturmaları gerekir.
Mevla’m dini bir ilimle elde edilen bir iman, fenni bir ilimle elde edilecek olan teknolojik bir üstünlüğe sahip kılarak Müslümanları Siyonist ve işbirlikçilerine karşı muzaffer kılsın inşallah.