• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
Geçen hafta yapılan zamla 5 liraya çıkan bir litre benzinin fiyatı, son indirimle birlikte 4,85 liraya (1,94 Euro) geriledi. Ancak fiyatlar, Avrupa Birliği ülkeleri ortalaması olan 1,52 Euro`nun çok üzerinde. İstasyonlarda 1 litre benzin 1,94 Euro`dan, motorin 1,72 Euro`dan, LPG (oto gaz) ise 1 Euro`dan satılıyor.

Bayrama girdiğimiz şu günlerde benzin, motorin ve LPG fiyatlarında indirime gidilmesi doğrusu sevindirdi. Daha evvelki indirimlerden hemen sonra yapılan indirimin iki misli bir zam yapılırdı. Bu şekilde indirim sevinci kursakta kalırdı. Temenni ederim ki bu sefer böyle olmaz.

Bayramda bayram ziyaretleşmeleri olacak. Uzak şehirlerde yaşayanlar memleketlerine bayrama gidecek. Zindanlarda tutulup aynı zamanda uzak diyarlara bir nevi sürgüne gönderilen tutukluların aileleri bayram görüşmelerine gidecek. Fiyatlardaki bu düşüş masraflarını bir nebze azaltacaktır.

Yasaya göre fiyatların, en yakın uluslararası piyasa konumundaki Akdeniz Çanağı ülkeleriyle uyumlu olması gerektiği halde neden dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanıyoruz?

İç pazarda fiyat oluşumu için Yunanistan, İtalya, Fransa ve İspanya temel alınıyor. Buna pek uyulduğu söylenemez. Yapılan indirimlere aynı oranda maliye vergi koyarak fiyatı eski seviyesine yükseltiyor.

Akaryakıt fiyatının en büyük payını ÖTV ve KDV oluşturuyor. Bu vergi satıcıdan değil alıcıdan alınıyor. 2010 bütçesinde de 2011 bütçesinde de dolaylı toplam vergiler içindeki payı % 70`i buluyor. Avrupa Birliği ülkelerinde bu oran % 35`dir. Yani kazanandan % 65 vergi alınır, % 35 de tüketim üzerinden, katma değer vergisi, özel tüketim vergisi vb`dir. Türkiye`de bu tam tersinedir. Yani zenginden değil fakirden alan bir vergi sistemi söz konusudur. İktidar, 2009 yılında yaptığı akaryakıt tüketim vergisi tahsilâtı 26 milyarken % 25`lik artışla 2010 yılında bunu 32 milyara çıkarmıştır. 2011 bütçesinde de 34 milyarlık akaryakıt tüketim vergisi tahsilâtını ön görüyor.

5 liraya tükettiğimiz benzinin 3.125 lirası özel tüketim vergisi ve KDV`den oluşmaktadır. 1.875 lirası ise akaryakıtın vergisiz piyasa fiyatıdır. 1.875 lirayı dağıtıcı bayii, nakliyeci, pompada çalışan işçi paylaşıyor ve bununla karınları doyuyor. Ama bu kadar emeğe karşılık 1.875 lirayı paylaşan bu aktörlerin yanında parmağını dahi oynatmadan 3.125 lirayı kasasına indiren bir vergi sistemi söz konusu. 2008`deki mali kriz nedeniyle getirilen vergiler ve deprem nedeniyle ortaya konan özel tüketim vergisi yerinde duruyor. Deprem unutuldu, depreme karşı tedbirler unutuldu, 2008`deki mali kriz unutuldu. Ama deprem vergileri sırtımızda kalmaya devam ediyor.

Gelir gider dengesini sağlamanın yolu olarak, gelir kalemini artırmak için bu vergiye dayanıyorlar. Akaryakıtsız bir hayat düşünemeyiz. Bu yakıtı tüketmek zorundayız. Alternatif bir enerji de düşünülmüyor. Türkiye`de tüketilen enerjinin % 31-32`sini petrolle karşılıyoruz. Bunun yerine bir şey koyulmuyor. İnsanlar zorunlu olduğu yaşamını sürdürmek için kaçınılmaz olarak akaryakıta muhtaç.

ÖTV son derece yüksek ve dünya ortalamasının üstünde. En yüksek vergi konuluyor o da yetmiyor bir de üstüne KDV koyuyorlar. Yani vergiden de vergi alınıyor. Son derece yanlış bir politikayla, ülke üretmeyen bir ekonomiye sahip hale getiriliyor. Bu durum maalesef akaryakıt kaçakçılığını da tetikliyor. Bu kadar yüksek vergi olduğu zaman birilerinin kaçakçılığı göze alması daha kolay oluyor. Öyle olunca kullandığınız akaryakıtın bir güvencesi de olmuyor. Kimi zaman bu kaçak yakıt aracınızın motorunu öldürüyor.

Türkiye ekonomisi üretmiyor. Üretmeyince de vergilere sarılıyor. Bunu ekonomiden sorumlu bakan ve maliyeden sorumlu bakan da açıkça ifade ediyor. Bu vergiler de kullanımı zorunlu olan akaryakıttan karşılanıyor. Bütçe vergilerle denkleştirilmeye çalışılıyor. Anlayacağınız halkının sırtından geçinmeye çalışan bir devlete sahibiz.

Yapılan son indirimler bir nebzecik sevindirse de bu kesinlikle yeterli değildir. Henüz arzulanan seviyeye inilmedi.
Tüm kardeşlerimin, özellikle Yusufi Medreselerdeki kardeşlerimin Ramazan Bayramını kutlar. Yusufi Medreselerdeki tüm kardeşlerimin mümkün olan en kısa zamanda yuvalarına dönmelerini cenabı haktan niyaz ederim.
Selam ve dua ile Allah`a emanet olun.

 

Yazarın Diğer Yazıları