• DOLAR 34.253
  • EURO 36.981
  • ALTIN 2937.477
  • ...

Rahmet, bereket ve mağfiret ayı olan Ramazan ayına girdik. Çocuklarımızın ellerinden tutup camilerin yolunu tutacağız.  Teravihlerde buluşup Mevla’mıza yöneleceğiz. Saf kurup omuz omuza, kıyamlarda, rükûlarda, secdelerde ve teşehhüdlerde bulunacağız. Kardeşliğimizi, birliğimizi ve dirliğimizi bu vesileyle pekiştireceğiz. Mübarek Ramazan ayına hoş geldin deyip rahmet ayına gönlümüzü açıp sevgi ile kucaklayacağız inşAllah.

Deprem bölgesinde çadırlarda namaz kılanlarımız… Kalplerimiz, yitirdiklerimiz ve kaybettiklerimizden dolayı kırık olsa da rahmet ayı vesilesiyle acılarımızdan kurtulmaya çalışacağız.

Seher vakitlerinde sahura kalkacağız. Sahura kalkmayı fırsat bilip güzel bir abdest alıp, seccademizi sereceğiz ve Rabbimizin huzurunda duracağız. Secdelerde Rabbimize, toplumun, ailemizin ve gençlerimizin hidayeti için; zalimlerin, kafirlerin ve din düşmanlarının helaki için; fuhşiyât ve münkerâtı yayanların kahrolması ve zelil olması için yakaracağız. Anne, babamız, arkadaş ve kardeşlerimizin mağfireti için yalvaracağız. Müminlerin uyanışı, birliği, dirliği ve yek vücut olması için dua edeceğiz. Bunu her gece yapıp artık meleke haline getireceğiz inşAllah.

Camilerde, evlerde ve işyerlerimizde Kur’an halkaları etrafında toplanıp mukabele yapacağız. Birilerimiz okuyup, birilerimiz dinleyeceğiz. Zihnimizi, fikrimizi ve kalbimizi Kur’an’ın nuruna açıp nurlanacağız. Okuduğumuz her bir ayeti yeniden düşüneceğiz ve öğüt alıp ders çıkaracağız. Secde ayetine geldiğimizde hep beraber Rabbimizin huzurunda boyun büküp secdeye gideceğiz. Azap ayetini okuduğumuzda Rabbimizin rahmetine sığınacağız. Mükâfat ayetlerini okuduğumuzda Rabbimizin müjdesi ile sevineceğiz.

Kolu, komşu, dost ve sevdiklerimizle iftarlarda buluşacağız. İmkân dahilinde, israfa kaçmadan, özenle, sevgiyle yaptığımız yemeklerimizi misafirlerimizin önüne sereceğiz. Yanına hurmalarımızı da koymayı elbet unutmayacağız. İmam veya müezzinin Allah’u ekber nidası ile hep beraber verilen komutla iftarımızı açacağız. İftardaki duanın geri çevrilmeyeceği inancı ile kendimize, ailemize, gençlerimize ve tüm Müslümanlara dua edeceğiz. Her iftarda İslam düşmanlarının birliğinin dağılması, güçlerinin zayıflaması, Müslümanların ise yek vücut olup ittihada erişmesi için dua etmeyi unutmayacağız.

Malum, depremde elli bin küsur kardeşimiz vefat etti. Yüz binleri evsiz kaldı. Binlercesi yerini, yurdunu, evini ve barkını terk etti. Asrın felaketini yaşadı. Depremler yetmedi, sel felaketine maruz kaldı. Tabiri caizse felaket üzerine felaket yaşadı. Gönüller kırık, boyunlar bükük, bakışlar mahzun… Bu sebeple acılarının bir nebze de olsa hafiflemesi için yanlarında olacağız. Depremin ilk gününde, üç öğün açtığımız aş çadırlarını, iftar ve sahurlarda sürdüreceğiz. Sıcak bir çorba ve sıcak bir yemek ikram edeceğiz. Bu vesileyle kardeşlerimizin gönlüne sıcak bir esinti olacağız. Onları bir nebze de olsa sevindirirken Rabbimizin Vedûd isminin tecellisi ile bizi de sevdiklerinin arasına dahil etmesi, kalplerimizi kaynaştırması için içten içten talepte bulunacağız.

Afetzede kardeşlerimizin sadece iftar ve sahurda yanlarında olmayacağız. Ramazan’ın tamamında, Ramazan’dan sonra, dahası sıkıntıları tamamen geçinceye kadar yanlarında olmaya gayret edeceğiz. Bu vesileyle Rabbimizin affına ve mağfiretine nail olma mücadelesi vereceğiz. Afetzede kardeşlerimizi siyasi entrikaların malzemesi yapmayacağız. Onları politik gündemin gerisine atmayacağız.

Ramazan ayının girmesi münasebetiyle afetlerin hikmeti üzerinde düşüneceğiz.  Deprem ve ardından yaşanan sel felaketinden kendimize dersler çıkaracağız. Dünyalığın bir anda nasıl yok olup gittiğini, devasa binaların bir anda yerle yeksan olup sahibini altında nasıl bıraktığını unutmayarak, dünyalık kat ve daireler yerine cennete kendimize bir yer edinme gayreti içinde olacağız.

Mevla’m Ramazan ayının başına eriştirdiği gibi sonuna da bağışlanmış bir vaziyette ulaşmayı cümlemize nasip etsin inşallah.