İyi Niyet Yeterli Midir?
Terörün bitirilmesi, akan kan ve gözyaşının durdurulması için iyi niyet yeterli midir?
İyi niyet ile beraber şiddet ve çatışmanın sona ermesi için siyasal, sosyal ve psikolojik açıdan olduğu gibi ekonomik açıdan da bir çaba sarf etmek gerekir.
İyi niyet ile beraber şiddet ve çatışmanın sona ermesi için siyasal, sosyal ve psikolojik açıdan olduğu gibi ekonomik açıdan da bir çaba sarf etmek gerekir.
Savaş ve şiddet yüzünden güvenliğin olmayışı kalkınmanın önündeki en büyük engeldir. Şiddet doğrudan doğruya kalkınmayı ve bölgesel gelişmeyi tehdit eder. Bölgesel düzeyde temel bir kalkınmanın olabilmesi için güvenli bir ortamın oluşması şarttır.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu`da şiddet ve çatışma ortamından dolayı ekonomik yapıda önemli bozulmalar meydana gelmiştir. Güvenli bir ortamın olmayışı yüzünden yapılacak yatırımlar için ek maliyetlerin de hesaba katılması zorunlu olmuştur. Bu yüzden normal koşullarda yapılabilecek birçok yatırımdan vazgeçilmiştir.
Tarım, hayvancılık, doğal kaynaklar, ticaret ve diğer sektörlerde de ekonomik faaliyetler güvenliğin gerektirdiği koşullara ve sınırlara göre yapılabilmiştir. Bir bütün olarak iş dünyası, insanların çalışabileceği yeterince iş imkânı ve yeteneklerini icra edebilecekleri bir meslek ortaya çıkaramamıştır. İstihdam yeterince artırılamamış, işsizlik oranları diğer bölgelerimizin üzerinde seyretmiştir. Ekonomik hesaplara göre geliştirilmesi gereken nitelikli işgücü ortaya çıkarılamamıştır.
Bölgenin kalkınması adına birçok teşvik verildiği halde, yeterli güvenli ortam olmadığı için bu teşviklerin bölgede ekonomik gelişmeye etkileri sınırlı olmuştur. En büyük teşvik ekonomik ve siyasal istikrardır; barış, huzur ve güven ortamının sağlanmasıdır. Bu yapılabilirse işte o zaman bölgeye yönelik diğer teşvikler de etkili olabilir. Parasal veya vergisel teşvikler önemli olmakla beraber huzur ve güvenliğe göre bunlar tali teşvikler olarak kalır.
Yakalanacak iyi niyet ortamında, eğer yeni bir döneme geçiş yapılacaksa yapısal ekonomik bozuklukların onarılması ve bölge ekonomisinin canlandırılması şarttır.
Bu çerçevede:
Güvenli bir ortamda, yerel girişimciler yatırım yapmak, kendi işlerini kurmak ve geliştirmek için güçlü bir motivasyon yakalayabilirler. Yerel düzeyde insanlar kendi becerilerini, ustalıklarını ve fiziksel sermayelerini kullanabilir ve yeni iş fırsatları araştırabilirler; kaynaklarını, enerjilerini ve zihinlerini yatırıma yönlendirebilirler.
İstihdamı artıracak ve ekonomik canlanmayı destekleyecek temel faktör, süreç içerisinde özel sektörün de gelişmesini desteklemektir. Bunun için yapılacak çok şey var. Bölgenin ticaret, sanayi ve diğer meslek odaları ve kalkınma ajansları bölgedeki iş imkânlarını, kurumsal olarak sunulan teşvik, destek ve yardımları sürekli olarak üyelerine tanıtabilir, yapılabilecek yatırımlar konusunda yol gösterebilirler.
Sınır ticareti dâhil uluslararası ticaret gözden geçirilebilir ve ticaretin önündeki engeller kaldırılabilir. Doğu ve Güneydoğu`da ekonominin yeniden inşası ve canlandırılması nitelikli işgücü gerektirir. Beceri ve yetenek gerektirir. Bunun için çok sayıda yetenekli -vasıflı kişinin ortaya çıkması ve yetiştirilmesi gerekmektedir. Elektrikçiden tesisatçıya, ameleden müteahhide, tarım, sanayi ve hayvancılık sektöründe çalışacak kişilerden ticaret ve turizm sektöründe çalışacak kişilere kadar…
Becerilerin unutulması ve kaybolup gitmesi ihmale gelmemeli ve yeni becerilerin kazandırılması mesleki eğitim ve uygulamalarla sağlanmalıdır. İnsanlar zamanla becerilerini kullandıkça ve becerilerini geliştirdikçe daha çok kazanacaklarını göreceklerdir.
Bölgede devam eden yoksulluk ve düşük gelir düzeyi ekonomik yapılanmayı tehdit eden, ayrışma ve çatışmayı besleyen önemli bir risk faktörüdür. Daha fazla ekonomik büyüme sağlanarak yoksulluğun işsizlikle birlikte acilen azaltılmasına katkı sağlanmalıdır.
Devlet acilen yoksulluk ve işsizlik problemlerinin üstesinden gelmeye odaklanmalı, bir yandan uzun vadeli kamu programlarını (GAP gibi) devam ettirmeli, bir yandan da ekonomik reformları sürdürmelidir. Reformlar vatandaşın ticaretini engellemeye dönüşmeden, işlerin meşru ve yasal çerçevede sürdürülmesini sağlamak şeklinde uygulanmalıdır.
Ekonominin canlandırılması sürecinde bölgesel düzeyde performans göstergeleri belirlenmeli ve elde edilen sonuçlar belli aralıklarla açıklanmalıdır. Performansla ilgili açıklamalar şeffaflık ve hesap verebilirlik bakımından önemlidir. Geniş halk kitleleri ve iş dünyasında güvenin artmasına sebeptir.
Niyetlerin iyi olması temennisiyle Allah`