• DOLAR 34.247
  • EURO 37.005
  • ALTIN 2937.343
  • ...

İzinde bulunduğum şu günlerde kaldığım yere yakın camiye sabah namazını cemaatle kılmak için gidip geldim. Sabah namazından evvel cami imamı, geçen sene olduğu gibi bu sene de Kur’an’dan birkaç ayet okuyup manalarını verdi. Namazdan sonra da cemaat namazının müdavimi olan biri geçen sene olduğu gibi bu sene de namazdan sonra cami cemaatinden on kadar kişiye Riyâzü’s-Sâlihîn’den birkaç hadis okuyup manasını verdi.

Riyâzü’s-Sâlihîn’den hadis okuyan zat on küsur yıldır bu camide hadis okuyup açıklamaya sabırla devam ediyor. Bu büyük şehirde kaldığım yıllarda bu kardeşimizle beraber üç dört yıl buraya yakın olan başka bir camide sabah namazından sonra hafız, yaşlı ve âlim cami imamından her gün bir sayfa Kur’an’ı yüzünden ders alarak hatmettik. Karabaş Tecvîd’ini kural kural ezberleyerek yanında bitirdik. Sübhanekeden başlayarak tüm namaz dualarını, otuzuncu cüzdeki birçok süreyi tecvid kurallarına uygun olarak ezberleyip kendisine dinlettik. İmam, bir ezberde bir hatamız dahi olsa kabul etmez, bir hatamız olduğunda o süre veya duayı diğer gün tekrar okuturdu. Sonrasında kendisinden bir miktar femmi ahsen dersi de aldık. Bize ders veren imam şu an emekli, memleketinde yaşıyor. Allah kendisine sağlık sıhhat ve afiyet versin.

İmamdan dersimizi aldıktan sonra caminin bitişiğindeki çay ocağına geçer, yudumladığımız sabah çayı ile beraber haftanın iki günü Riyâzü’s-Sâlihîn’den birkaç hadisi şerhi ile beraber okurduk. Bu şekilde sekiz ciltlik hadis şerhini bitirdik. Haftanın iki günü Kur’an’dan birer sayfa Kur’an meali okuyarak Kur’an’ı hatmettik. Haftanın bir günü helal haram kitabından bir konu okuyarak kitabı bitirdik. İki gün de esmaul hüsnadan beşer ismi mana ve açıklamasıyla beraber okuyup bitirdik. Çay ocağında oturan kimi cami cemaati de okunanları dinlerdi. Sonrasında saat yedi gibi her birimiz çalıştığı iş yerine gider işinin başına geçerdi.

Namaza başlandığında birimiz gelmezse diğerini arar, bir gün gelmeyelim dinlenip yatalım dediğimizde dersi okuyan kardeşimiz şeytan izin yapıyor mu diye karşılık verir ve izin yapıp cami ve derse gelmememize müsaade etmezdi.

Hz. Peygamber’in (s.a.s.): “Amelin azı ama devamlı olanı makbuldür” hadisi çerçevesinde geriye dönüp bakıldığında günlük işe başlamazdan önce az da olsa devamlı yapılan bir amel ne kadar da bereketli oluyormuş.  

Sabah saati zihinlerin zinde de olduğu, henüz günlük hayatın taşkele ve maşkelesi ile yorulmadığı bir zaman dilimidir. Bu sebeple yapılan dersten mutlak sürede bir şey zihinde kalır. Okunan ayet, hadis ve esmâü’l-hüsnâlar bir yağmur çiseltisi gibi kalbe işler ve canlandırır. Kuru toprağa yağan yağmur misali kalbe hayat verir.

Kapitalist sistemin kapitalistleştirdiği şehir hayatında insanların geçimini sağlama adına veya daha iyi kazanıp sermayelerine daha çok sermaye katma adına bu büyük şehir ve diğer her yerde sabahın bereketinde yapılan bu derslere ne kadar da ihtiyaç var. Manevi ve ahlaki çöküntünün yaşandığı, insanların yemek ve uyku oburu olduğu, sabah namazına kalkmaktan üşendiği bu zamanda, sabah bereketindeki bu derslere ne kadar da ihtiyaç var.

Yapılan işin rengi ve şekli sebebiyle her gün her sabah camiye gitme Kur’an dersi alma, sonrasında bir şeyler okuma imkânı olmayabilir. Ama bunu haftada bir yapmamaya da bir bahane yoktur diyor ve sizi Allah’a emanet ediyorum.