• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Cennette Hz. Peygamber’le beraber olmak ister misin? O’nun nuru cemalini görüp onunla komşu olmak ister misin? O’nunla Havz-ı Kevser’de buluşup o havuzdan içmek ister misin?

Eminim ki hepimiz bu sorulara en içten dileklerimizle evet diye cevap veririz. Hz. Peygamber’i görmek, O’nun şefaatine nail olmak, Havz-ı Kevser’de O’nunla buluşmak, rüyada bile O’nu görmeyi hangi Mümin istemez ki?

Hz. Peygamber’in güzide ashabından, hizmetkârlığını yapıp abdest suyunu hazırlayan Ebû Firâs Rebîa İbni Ka’b el-Eslemî’ye, Hz. Peygamber soruyor. Ey Ebâ Firâs, benden ne diliyorsan dile diye buyuruyor. O da Ey Allah’ın Resulü cennette seninle beraber olmak istiyorum diye cevap veriyor. Hz. Peygamber, başka bir isteğin yok mudur diye tekrar soruyor. O, hayır ey Allah’ın Resulü başka bir dileğim yoktur diye cevap veriyor. Hz. Peygamber, öyleyse çok namaz kılıp secde ederek bana bu konuda yardımcı ol.” Çokça secde edenlerden olmak, Peygamberlerin, sâlihlerin, âlimlerin, ashabın ahlakıdır. Allah (c.c.): “Onları rükûlarda, secdelerde Rablerinin rızasını ararken bulursun.” “Onların nişanı yüzlerindeki secde izleridir” diye buyuruyor.

Uzun secdelerde Allah ile buluşma, O’na en yakın olan mekândan yalvarma, Sâcid veya Seccâd olmalarından dolayı yüzlerine bir ışık, bir nur, bir parlaklık iner. Onlar izzetli ve vakarlı olurlar.

Secde kişinin Rabbine en yakın olduğu andır.  Secde Mümin’in Mirac’ıdır. Allah’a ruhen ve manen yükseldiği andır. Hz. Peygamber gibi cismen Sidretül müntehaya ulaşmak zordur ama secdelerle mümin Allah’a doğru manen yükselir.

Ebu’d-Derda (r.a): “Üç haslet olmasaydı dünyada kalmak istemezdim: Alnımı yere koyarak gece gündüz Yaradan’ıma secde etmek ve bu şekilde ebedî hayatıma hazırlanmak, günün en sıcak anlarında susuzluğa katlanmak ve meyvenin iyisi seçildiği gibi sözlerin iyisini seçen kimselerle oturmak.”

Ömer bin Hattab (r.a): “Allah’ım, ölümüm hayatında bir kere bile secde etmiş birinin elinden olmasın. Çünkü kıyamet günü bu secde ile kendini haklı çıkarmaya çalışır.” “…Kıyamet günü Allah, cehennem ehlinden dilediklerine rahmet edecektir. Meleklerine, dünyadayken Allah’a ibadet edenleri oradan çıkarmalarını emredecek, onlar da çıkaracaktır. Melekler onları secde izlerinden tanırlar. Allah, cehenneme, secde izlerini yakmayı haram kılmıştır. Ateş, insanın her tarafını yakar, sadece secde yerine dokunamaz.” Tüm istek ve talepler secde ile elde edilir. Yüksek makamlara secde ile ulaşılır. Secdeler Mümine cennet ve cemalullah olur. Çokça yapılan secdelerle çalınan Hak kapısı açılır.

Hz. Peygamber (s.a.s.): “Ey Ebû Fâtıma! Ahirette bana kavuşmak istersen secdeleri çoğalt.” Secde etmek tevazu, etmemek kibirdir. Secde Allah’tan, etmemek şeytandandır. Şeytan kibirlenip kendini büyük gördüğü için secde etmedi ve lanetlendi. O ve ona uyanlar isteseler de Ahirette secde edemeyecekler.

Allah (c.c.): “O gün işler son derece güçleşir, paçalar tutuşur. Bütün insanlar secdeye dâvet edilir, fakat kâfirler secde edemezler. Gözleri horluktan aşağı düşmüş bir halde kendilerini zillet kaplamıştır. Hâlbuki onlar, sapasağlam iken secdeye dâvet ediliyorlardı (da buna yanaşmıyorlardı)” buyuruyor. Mevlânâ Hazretleri : “Mülk sâhibi odur ki, huzurunda secde edene ve gönlünde dünya sevgisi bulunmayana, yüzlerce manevi mülk bağışlar. Onu üstün insan yapar. Fakat Allah’a edilen bir secdenin manevi zevki, sana yüzlerce dünya devletinden daha hoş gelir.” Allah’ım bizi sâcid veya seccâd olanlardan eyle Amin.