• DOLAR 34.614
  • EURO 36.338
  • ALTIN 2915.331
  • ...

Türkiye, Suriye`ye kara harekâtını başlattığı zaman bu operasyonun ne kadar devam edeceği tartışılıyordu. Hatırlanacağı üzere Suriye tarafından Kilis`e gelen roketler Türkiye`nin iç güvenliğini tehdit ediyordu. Bir taraftan da YPG/PYD Fırat`ın batısına geçerek Türkiye`nin bütün güney sınırları güvensiz hale getirilmeye çalışılıyordu. Türkiye`nin kara operasyonu ile o dönemde 911 Km`lik sınırın emniyet altına alınması konuşuluyordu. Bu operasyonun uzun soluklu süreceği tahmin ediliyordu. Nitekim üç ayı aşkındır “Fırat kalkanı” adı altında bu operasyon devam ediyor. Bu günlerde ise Türk ordusu destekli ÖSO birliklerinin El-Bab`a yaklaşması birilerinin dikkatini çekmiş bulunuyor. Zira El-Bab üzerinden hedeflenen PYD koridorunu tamamlama hesaplarını yapanlar vardı. Münbiç`le El Bab koridorunu birleştirmek başta ABD olmak üzere Avrupa`nın koalisyon güçlerinin arzusuydu.

Onların bu planını akim bırakan ise “Fırat kalkanı” kapsamında yapılan operasyondu. Bu denklemi görenlerin, Türkiye`nin ve ÖSO`nun elini zayıflatmak adına yeni bir girişimde bulunduklarını görüyoruz. Esed adını taşıyan fakat koalisyon güçlerinin parmağı olan bir uçakla Türkiye ordusuna saldırdılar. Bu hesap iyi yapılmıştı. Çünkü Rusya`nın uçağının düşürüldüğü yıl dönümü olan gün seçilmişti. Bununla da Rusya ve Türkiye`nin arasında yeni bir polemik oluşturma zeminini hazırlamak istediler. Bu saldırı herkesin dikkatini çekmişti.  El Bab, DEAŞ`ın elinde olmasına rağmen rejim bundan niye rahatsız olsun?...  Bu şüpheleri bertaraf etmek adına Erdoğan-Putin görüşmesi yapıldı. Türkiye, Suriye rejimini muhatap almaya gerek bile duymadı.  Orada söz sahibi olan ve bir nevi Esed`in babası konumunda olan Putin`le görüşüldü. Başta Suriye olmak üzere  “saldıran uçak konusu” ana gündemdi. Putin`in net mesajıyla bu şüpheler giderildi ve buna taraf olmadıklarını deklere etti.

Şu anlaşılıyor ki, Suriye`nin toprak bütünlüğü konusunda anlaşmış gözüküyorlar. Çin, Rusya, İran denkleminde Türkiye`yi de ikna ederek; Suriye`nin toprak bütünlüğünü korumak ve buna engel olacak güçleri bertaraf etmek adına anlaşmışlar. Bu engellerin başında gelen DAİŞ ve PYD-PKK`nın idam ipini çekmişler gibi bir pozisyon var… Buna karşın ABD ve Avrupa tek kalmış kozlarını kaybetme korkusuyla yeni ayak oyunlarına başlamışlar. Bu oyunun son hamlesi ise, Suriye uçağı adıyla bu ittifakı bozma adımını attılar. Netice olarak; Ortadoğu`da eli zayıflayan ABD ve Avrupa`nın, devletler nezdinde itibarları sıfıra inmiş olmalı ki işlerini yerli işbirlikçiler üzerinden yapma durumuna gelmişler. Ama bu da istedikleri gibi sahaya tesir etmiyor.