• DOLAR 34.645
  • EURO 36.489
  • ALTIN 2932.948
  • ...

Bugünlerde HAMAS’ın Siyonistlere karşı göstermiş olduğu destansı mücadele Müslüman halkların gönlüne su serpiyor. Siyonistlerin çoluk-çocuk demeden acımasız katliamlarına karşı onları zelil eden, tanklarını havaya uçuran HAMAS, yanan yüreğimize su serpiyor.  Bunun için diyoruz ki HAMAS bizim için çok şey ifade ediyor. HAMAS gönül sevdamızdır.  Kassam Tugayları iftiharımızdır. Onlar, Siyonistlerin Gazze’deki soykırımına karşı büyük bir cihat ortaya koyan yiğit erlerimizdir. Siyonistlerin gerçek yüzlerini cihatlarıyla ve görselleriyle tüm dünyaya gösteren kahramanlarımızdır.

Evet, Filistin’de yaşananlar insanlık tarihinin en karanlık yüzünü resmediyor.  Dünyanın gözü önünde büyük bir soy kırım yaşanıyor.  Vicdan hapsine mahkûm olan devletler sus-pus duruyor. İşin vahametini anlamayanlar ise “Devletler Hukuku”, “İnsan Hakları” gibi ezberleri tekrarlayıp duruyorlar. İşin tam ortasında olan Filistin halkı ise meseleyi iyi anlamış, muhatabını iyi tanımış ve ona göre tavır belirliyor. Tüm vahşete rağmen şikâyette bulunmuyor. Her hâlükârda şükrediyor ve “Ya şehadet, Ya zafer” sloganlarıyla Gazze içerisinde bir destan yazıyorlar. Onlar öyle bir millet ki tüm acılar karşısında “Allah bize yeter o ne güzel vekildir” sözleriyle sebat ediyorlar.  Bu sabırla birlikte halk olarak tüm benlikleriyle direnişçilerin arkasında duruyorlar. HAMAS’ın galibiyeti için her türlü desteği veriyorlar. Onların ağzından tek bir şikâyet duyamazsınız.  Filistin halkı ve HAMAS bir vücudun azaları gibi birbirlerini tamamlıyorlar. Zaten 2006 yılında da seçimlerde mutlak desteklerini belirtmiş ve Filistinlilerin mutlak temsilcilerinin HAMAS olduğunu sandıklarda göstermişlerdi.  Bugün HAMAS’ın destansı mücadelesi ve yiğitçe savaşmalarının bir nedeni de kendi halklarından aldıkları mutlak destektir. Peki, HAMAS kimdir? HAMAS’ı bu kadar sevdiren nedir?

HAMAS’ı sevdiren en büyük etken mutlak manada Allah’a dayanmalarıdır. Ondan sonra halkıyla samimi ve yekvücut olmalarıdır. Siyonist işgale karşı cihat ruhunu beslemeleridir.  Dışardan gelen ve topraklarını işgal eden Siyonistlere karşı mutlak bir irade ortaya koymalarıdır. Zaten bu irade HAMAS’ın bir geleneğidir.   1987’den itibaren “Birinci intifada” esnasında kurulan “Filistin İslami Direniş Hareketi” (HAMAS) her geçen gün daha da yükseldi.  Siyonist israil işgaline karşı silahlı direnişle karşılık veren HAMAS, başta Filistinlilerin daha sonra da tüm ümmetin kahramanı oldu.  Halkıyla bütünleşen, onların derdini dert edinen kahramanlar Filistin halkını birbirine kenetledi. Bu geleneği başlatan Şeyh Ahmet Yasin’in mirasını hep diri tuttular.  Bu bağlılıktan korkan Siyonistler 2004’te sabah namazı sonrasında füzeyle Şeyh Ahmet Yasin’i şehit ettiler. Bugün ise on binlercesi Şeyh Ahmet Yasin’in mirasçıları büyümüş ve kendi topraklarını işgal eden Siyonistlere karşı destansı bir mücadele veriyorlar. Dünyanın en gelişmiş silahlarına karşı kıt imkânlarıyla Siyonistlere dünyayı dar etmiştir. Onların işbirlikçileri olan başta ABD ve Avrupa devletlerini tüm dünyanın gözünde savaş suçlusu olarak göstermiştir.

                Bunun için HAMAS’ın direnişi tüm Müslümanların iftiharı olmuştur.  Ve HAMAS, İslam âlemi için ne ifade ediyor? Sorusuna verecek net cevabımız şudur: HAMAS gönül sevdamızdır. Kassam Tugayları onurumuzdur. Yahya Sinvar, Halit Meşal, Muhammed el-Deif kardeşlerimiz ve gururumuzdur. Ebu Ubeyde yol arkadaşımız ve temsilcimizdir.