Gazze ve Batı Değerleri!
Dört günlük ateşkesin konuşulduğu bu günlerde esirlerin takası ana gündem olarak ortada duruyor. Fakat bundan sonraki süreçte Siyonist israil’in yeniden Gazze’yi bombalamaya devam edip etmeyeceği daha da önemli bir konu olarak önümüzde duruyor. Siyonist israil tarafından yapılan açıklamalarda bu savaşın devam edeceğidir. Fakat diğer tarafta destansı bir direniş gösteren HAMAS’ın onlara verdiği zayiat da ortada duruyor. Siyonistlerin tekrardan bunu göze alacaklarını sanmıyorum. Ancak havadan bombardımana devam etme ihtimali çok yüksektir.
Ne olursa olsun şimdiye kadar Gazze’de yaşananlar bazı tabloları netleştirmiştir. İşgali israil’in tüm insanlık için bir tehdit olduğu anlaşılmıştır. Çünkü israil’in Gazze’de sergilediği vahşeti tanımlamak için daha ileri bir kavrama ihtiyaç bırakmamaktadır. Siyonistler bu vahşeti kendi zihin dünyasının inancı doğrultusunda yapmıştır. Sözde kendisine vaat edilen topraklara ulaşmak için bu tür vahşetin gerekli olduğuna inanan bir zihniyetten bahsediyoruz. Bu zihniyetin başta Ortadoğu devletleri içerisinde kanserdir ve bu kanseri her gün daha da yaygınlaştırmaya çalışıyorlar. Gazze’ye karşı soykırım uygulayan bu vahşiler daha sonra Lübnan’ı ve Suriye’yi hedefe koyduğu ve daha sonra bunu komşu ülkelere yayma planları bilinen bir gerçektir. Aslında bugün Gazze’de yaşananlar bölgesel olarak daha büyük savaşlara gebe bir israil zihin dünyasını anlatıyor.
İşgalci israil sadece bölge için değil tüm dünya insanları için de büyük bir tehlikedir. Çünkü kendileri hariç diğer dinlere mensup tüm insanların kendileri için köle hükmünde olduklarına ve bunun için yaratıldıklarına inanıyorlar. Yani kendileri hariç diğer insanlara, hayvanlara verilen statü konumunda bir rol biçiyorlar. Ve bu amaçlarına ulaşmak için her yolun mubah olduğuna inanıyorlar. Bu düşüncelerini gerçekleştirmek için de ABD ve Avrupa ülkelerini arkasına alarak yol almaya çalışıyorlar. Ve bu kadar vahşi düşünen bir oluşumun elinde atom bombası bulunuyor. Bunlar gözlerini kırpmadan atom bombası kullanabilecek bir zihin dünyasına sahipler. Ve bugün Gazze’ye yaptıkları onlarının insanlara karşı ne kadar duygusuz ve ne kadar acımasız olduklarını gösteriyor. Dolayısıyla başta doğu bloku ülkeler olmak üzere tüm insanlar bu kanseri ortadan kaldırmakla mükelleftir.
Diğer taraftan Gazze soykırımıyla birlikte batının ikiyüzlülüğü de ortaya çıkmıştır. Siyonist israil’in bu kadar katliamına ses çıkarmayan batının değerleri herkes tarafından sorgulanmaya başlandı. Uluslararası normların hiçbir değer ifade etmediği ortaya çıktı. Batının övündüğü uluslararası hukukun sözden öteye olmadığı da ortaya çıkmıştır. Bırakın bu normların işlemesi, tam tersi bir tabloyla vahşeti gerçekleştiren Siyonistlere arka çıkmışlardır. Bu saatten sonra tüm devletler bir adım attığında bu normların hiçbir değerinin olmadığını hesaplayarak adım atacaklardır. Hatta Siyonist israil’in sergilemiş olduğu bugünkü vahşetin tamamı onların eseri olarak ortaya çıkmıştır.
Sonuç olarak; Gazze savaşıyla birlikte tüm dünyada bir uyanışın olduğunu söyleyebiliriz. Bu uyanış halini ortaya çıkaran Gazze’deki destansı direniştir. Yıllardır insanlığa pazarladıkları “Avrupa değerler seti” iflas etmiş ve hiçbir anlamı kalmamıştır. Filistinlilerin direnişiyle ortaya çıkan uyanış durumu her geçen gün daha da yaygınlaşıyor. Batı değerlerinin süslü bir kabuktan ibaret olduğu, içinin tamamıyla boş olduğu bir kez daha anlaşılmıştır.