“Korona” geliyooor kaçın!
Koronavirüs resmi olarak Türkiye’ye gelmeden bir hafta önceydi. Bulunduğum ilçenin devlet Hastanesi’nde İran’dan gelen bir şoför şüphe üzeri karantinaya alınmıştı. Sonradan bu hastanın sonuçları da negatif çıkmıştı. Negatif çıkmıştı; ama dikkatimi çeken hasta değil, hastaneden kaçan insanların panik haliydi. Herkes bir tarafa koşuyor, soranlara ise “korona geldi kaçın” diyorlardı. Bu kadar panik, korku ve kaçışma sizce normal mi? Televizyonlar ve sosyal medyada bu kadar konuşuluyorsa bence normaldir. Zira medya ortalama iki aydır, Çin’deki koronavirüs ile yatıp kalkıyor “Şuraya sıçradı, buraya sıçradı” bu kadar ölüm haberleri…
Şimdi ise resmi ağızlardan bu virüsün Türkiye’de olduğu teyit edilmiş. Avrupa’nın birçok ülkesine; İtalya’ya, Fransa’ya, Almanya’ya, ABD’ den bahsederken yanı başımızda İran’a gelmiş ve bizleri teğet geçer sevinci yaşayan halk bir anda “Korona Türkiye’de” haberleriyle uyandı… Bu kadar ülkede varken Türkiye’de de görünmesini halk normal karşılar düşüncesindeydim fakat düşündüğüm gibi olmadı. Tek bir koronavirüs vakasına rağmen, bazı illerimizde vatandaşların panik havasında marketlere yığılması, bana biraz garip geldi doğrusu…
Tüm devletlerdeki ölüm vakalarına bakıldığında ölüm oranının % 2 olması ve bunların nerdeyse tümünün yaşlılardan olması bu kadar panik ve korkuyu gerektiriyor mu? Devlet, tedbir alacak ve gereken önlemleri de alacak, bu gayet doğaldır. Okulların tatil edilmesini de iyi ve yerinde bir adım olarak görüyorum. Çünkü bu salgının bir şekilde önlenmesi gerekir ve onunla mücadele gereklidir. Normal olmayan ise, halkın buna karşı soğukkanlılığını kaybetmesi ve aşırı panik yapmasıdır.
Burada virüsün psikolojik yönünü çok daha etkili gördüm. Özellikle sosyal medyanın kullanım sıklığına bakıldığında, insanların sürekli salgın hakkında doğru yanlış birçok bilgiye maruz kaldığını görebiliyoruz. Konu hakkında paylaşılan görseller ve yazılan yazılar insanlar üzerinde yüksek düzeyde stres, korku, panik ve endişe uyandırmıştır…
Bununla birlikte gerçekten biyolojik bir savaş mı yaşıyoruz? Yoksa psikolojik bir savaş söz konusu mu? Genelde bu tür durumlarda komplo teorileri havada uçuşur. Bu komplo teorilerinden olan biyolojik bir savaş mı? Yoksa psikolojik bir savaş söz konusu mu? Bana göre psikolojik yönü birçok alana daha sirayet edeceğidir. Bu virüsün sadece insan sağlığı ile ilgili sonuçları olmayacak. Daha çok ekonomik, sosyal, siyasal sonuçları olacaktır. Bunun somut örneği, çıkış yeri olan Çin’in düştüğü ekonomik ve sosyal buhrandır.
Bundan sonra dünyanın bir başka yerinde benzer, yeni bir salgın olursa ne olacak. Salgın durdurulsa bile bu işten zarar gören ülkelerin ekonomilerini hemen toparlamaları kolay olmayacak. Bunun içindir ki önümüzdeki soğuk savaşlarda bu tür virüsler biyolojik bir saldırı olarak görünebilir. Zira bu insan psikolojisini etkileyen ve ekonomik olarak ülkeleri çökerten en etkili silahtır.